Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
ABD'den İngiltere'ye dünyayı bin yıldır kemiren medeniyet canavarları İsrail'in emrinde Gazze'de yine ortaya çıktılar.
Amerikan senatörü Lindsay Graham "Bu bir din savaşıdır" derken...
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Gazze ziyaretinde "Bir Yahudi olarak buradayım!" sözleriyle ırkçılık ve Siyonizm’in 21. yüzyıl manifestosunu bir kez daha açıklamış oldu.
Pierre Berton'un "Irkçılık cahilin sığınağıdır. Bölmek ve yok etmek ister. Özgürlüğün düşmanıdır ve kafa kafaya çarpışıp yok edilmeyi hak eder." sözlerini medeniyet canavarlarına ithaf ediyorum.
Irkçılık ve Siyonizm sadece ayrıcalık değil, korku ve paranoyayı da temsil eder.
Siyonist Yahudilerin Filistin'e çoluk-çocuk demeden saldırmaları dünya ve İslam Âlemi için yeni bir karbon testi oldu.
Genelleme yapmak faşizme omuz vermek olur.
Bu yüzden Siyonist Yahudi diyorum, çünkü elinde Filistin bayrakları taşıyarak İsrail'i kınayan binlerce Yahudi var.
BAZI HAHAMLAR KINIYOR AMA BİZDE ABD İSRAİL BAYRAĞINI SALLAYANLAR VAR!
Ve yine çok üzücü ki...
İsrail'i kınayan içinde İsrail vatandaşı Hahamlar dahi varken, İslam dünyası ve bizde İsrail'e açık ya da örtülü omuz verenleri görmek inanılır gibi değil.
Hamas'ın maksadı aşan, tasvip edilemez bazı yanlışlarını kaldıraç yaparak, fırsat bilerek neredeyse İsrail ve ABD bayrağı ile dolaşacak kadar onursuz siyasetçi ve gazetecileri hepiniz görüyorsunuz.
İsrail'in yıllardır yaptığı işgal ve çocuk katliamlarına ses çıkarmayanların, Hamas'ın yanlışlarını kendilerine sığınak yapmaları zavallı bir karakter ve duruş sorunu.
Bu arada bazı sol refleks ve ateistlerin dahi İsrail'e yüksek sesle itirazı görülürken, huri sayısı hesaplayan sözde Müslüman bazı devlet başkanlarının halen ABD'nin eteklerine saklanması onursuzluğun şahikasıdır.
İSLAM ORDUSU MU? GÜLDÜRMEYİN...
Bir ara İslam Ordusu kurulmuştu hatırlarsınız.
Bu İslam Ordusu'nun sadece vitrin olduğunu, İslam ülkelerinin liderlerinin çoğunun şatafatlı yaşamlarından vazgeçmemek için kıllarını bile kımıldatmayacaklarını her zeminde söyledim.
Soru ve yanıt basit;
Nerede bu İslam Ordusu?
Varsanız şimdi görelim, bugün yoksanız, bir daha da ortalıkta görünmeyin!
Son din İslamiyet, sizin poz vereceğiniz bir podyum değil.
Allah'ın size değil, sizin ona ihtiyacınız olduğunu bilmeyecek kadar dünya beyninizi esir almış.
Sahi kimsiniz siz?
İnandığınız inancın izzetini korumazsanız, Allah da sizi rezil eder.
ALLAH'IN ÖZEL KALEMİ VE TORPİLİ YOK!
Ne yani, Allah'ın kendi koyduğu kuralı ihlal edeceğini mi düşündünüz yoksa?
Bizi Ay'a indirmedi Allah.
Bize atomu parçalatmadı.
Bize elektriği buldurmadı.
Neden?
Allah'ın ne özel kalem müdürü, ne de torpili olmadığı için olabilir mi acaba?
Aksi olsa, ateistlerin yiyecek ekmek bulamaması lazımdı.
Bunu da mı kafanız almıyor?
Konforunu bozmamak için zulme sessiz kalanları Allah kahhar sıfatı ile her zaman kahretmiştir ve şüphesiz yine kahredecektir.
Allah, kendi izzet ve şerefini her zaman korur ama inandığı dinin ve insanlığın onurunu korumayanlar yaşarken de ölü sayılabilirler.
Müslümansan Müslüman gibi yaşayacaksın.
İslam’ın en önemli manifestolarından birisi de, gerektiğinde şehit olmaktan korktuğu gün, Müslümanın öldüğü gündür...
Durduramıyorum kendimi biraz uzattım yazı girişini farkındayım.
En azından şu aşamada isminin açıklanmasını istemeyen orduda kritik görevlerde bulunmuş bir korgenerale Siyonist Yahudilere karşı Filistin'in ne kadar dayanabileceğini sordum.
Verdiği yanıtlar çarpıcıydı.
KORGENERAL: Filistin, silahlı güç konusunda bilinenden daha güçlü bir yığınak yaptı. Filistin'in elinde şu anda çoğu sığınaklarda 60 bine yakın etkili roketin olduğuna yönelik güçlü bilgilerimiz var.
- Peki, menzilleri yeterli mi?
KORGENERAL: Evet çoğunun yeterli.
- Filistin, İsrail'in demir perde güvenlik sistemini nasıl aştılar?
KORGENERAL: İsrail'in demir perdesini şaşırtan ayrı bir roketleri var. Önce bu roketleri, daha sonra yıkıcı olanları atıyorlar. Bu roketlerden de 30-
35 bin civarında olduğunu öngörebiliriz.
- İsrail, Filistin'in elektriğini suyunu kesti. Bu silahları nasıl kullanacaklar?
GENERAL: Filistin'in tünellerde onlara 6 ay yetecek şekilde jeneratör, su ve yiyecekleri var. Belki bir ay eksik ya da fazla ama 6 ay dayanabilirler.
- Tamam, ama Filistin halkı dayanabilir mi?
GENERAL: Asıl kritik nokta bu işte. Hayır, şu anda bile Filistinli vatandaşın ciddi sıkıntıları var. Tam da bu yüzden Rusya ve Çin dâhil acilen ABD'ye karşı kozlarını masaya koymalılar yoksa kontrollü bir 3. dünya savaşına doğru gidiyoruz. İslam dünyası üzerindeki bu ataleti çok hızlı şekilde aşmazsa büyük bir soykırım olabilir.
Korgeneralin bu sözlerini, İsrail Gazze'ye girerse bunun bedelini ağır ödeyecek şekilde algılamamız mümkün.
Filistin, topraklarını ziyaret eden her Müslümanı gördükçe moral buluyor.
İnsanlık onuru adına aynı görüşte olup olmadığımıza bakmadan meslektaşlarımı beraberce Gazze'ye gitmeyi öneriyorum.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun organize ederse, hem dünyanın doğru haber alması, hem de Filistinli kardeşlerimize moral vermek için Gazze'ye gidebiliriz.
Aklıma ilk gelen gazetecileri yazıyorum. Şayet bu gazeteciler Gazze'ye gitmeyi uygun görürlerse beraber, görmezlerse şartlar hazırlanırsa ben tek başıma gitmeyi arzu ederim.
Ertuğrul Özkök.
Ahmet Hakan.
Abdurrahman Dilipak.
Fehmi Koru.
Tamer Korkmaz.
Emin Çölaşan.
Soner Yalçın.
Fatih Altaylı.
Uğur Dündar.
Ali İhsan Karahasanoğlu.
Mustafa Balbay.
Fuat Uğur.
Akif Beki.
Melih Altınok.
Salih Tuna.
Ercan Seki.
Var mısınız?
ERDOĞAN'A 10 YENİ KURMAY!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde görev vermediği bazı isimlere yeni görevler vermeyi düşündüğü söyleniyor.
Tayyip Beyin başta Cumhurbaşkanı danışmanlığı olmak üzere devletin kritik noktalarına 10 civarında atama yapmayı düşündüğü bilgisinin Ankara kulislerinde dolaşmaya başlaması ile siyaset ve bürokratlar da heyecan zirve yaptı.
Siyasetçilerin en büyük beklentisi elbette Cumhurbaşkanı danışmanı olmak.
Parlamenter reflekse alışkın bir düşünce pratiğinde Cumhurbaşkanı danışmanlığı dışarıdan çok önemli görünmeyebilir ama atanan kişinin Erdoğan'a yakınlığına göre bakan kadar forslu bir makam olduğunu söyleyebilirim.
Binali Yıldırım ve Mustafa Şentop'un Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği ihtimalinin güçlü olduğunu önceki yazımda belirtmiştim.
Atanması beklenilen isimlere fazla girmeyeceğim ama tabanda kuvvetli eski iktidar partisi milletvekili Dr. Mahmut Koçak başta olmak üzere birçok siyasetçi resmi gazeteyi bekliyor.
Söz Erdoğan'dan açılmışken Ankara'da konuşulan başka bir kulis bilgisini de bu bağlamda son bir not olarak aktarabilirim.
YEREL SEÇİMLERDEN SONRA BİR KAÇ BAKAN DEĞİŞEBİLİR!
Cumhurbaşkanı, yerel seçim sonuçlarına göre kabinede ufak çaplı bir değişikliğe gidebilir.
Şayet bu değişiklik olursa, sayının 2- 3 isimle sınırlı olacağı ifade ediliyor.
Son not dedim ama sonun sonu olsun. Yerel seçimlerde başarılı ve Erdoğan'ın sevdiği bir emniyet genel müdür yardımcısını büyükşehir belediye başkan adayı olarak görebiliriz!
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 25252 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |