Gerçek zengin kime denir?
Dün akşam Kadıköy sahilde oturmuş etrafımı izliyordum.
Yanımdan geçen birçok insan vardı. Onları gözlemledim epeyce bir süre. İnsanları gözlemlemek çok şey katıyor insana.
Aslında hayat denilen şey ne kadar da kısaydı.
Oysa biz insanlar hayatın içerisinde kendimizi öyle bir kaptırıyoruz ki olaylara, durumlara ve kaçırıyoruz hayatı.
Para herkes için bir amaç haline gelmiş durumda ama kimse çok paraya sahip olunca ne yapacağını bilmiyor.
Bir hırs bürümüş insanların gözünü. Herkes kolay yoldan nasıl para kazanırım sevdasına tutulmuş. Kimisi çok paraya sahip ama parasını kaybetme korkusu yüzünden parasını kullanmaktan aciz. Sahip olduğu bu para kaybetme korkusuyla adeta gelecek kuşağa para taşıyıcılığı yapıyor. Kıyıp ta yiyemediği parasını gelini ya da damadı yesin diye! Ama farkında bile değil. Tabii ki para önemli bugün yaşamak için olmazsa olmazlarımızdan biri. Ama hiçbir zaman bir amaç olmamalı araç olduğu unutulmamalıdır. Kimisi az para kazanıyor ama hayatını dolu dolu yaşıyor. Hayattan keyif almanın tek yolunun çok para kazanmaktan geçmediğini kavramış durumda. Çünkü öyle şeyler var ki hayatta para bunu yerine koyamıyor. Sağlık gibi, sevgi gibi, değer gibi, mutluluk gibi.
Sevdiğinin elinden tutmuş sahilde dolaşabiliyor örneğin. Kimi çok paraya sahip ama sağlığı yerinde değil.
Bu örneklerler çoğaltılabilir tabii ki. Benim vurgulamak istediğim aslında çokta uzun olmayan bu hayatı yaşarken, ölürken yanımızda bile götüremediğimiz maddesel şeylere bu kadar bağlı olmak ne kadar doğru? Ya da çok paraya sahip olmak ama parayı harcayamamak zenginlik mi? Yoksa gerçek zengin kişi sevdiğinin elinden tutup sevgiyle bakabilen ve umunu kaybetmeyen kişi mi? Unutmamak lazım hepimizin eşit olduğu ve yaşayacağımız tek gerçeklik ÖLÜM!
Bir şiir yazdım, paylaşmak istiyorum.
Alışmışsın sen yüzeysel yaşama,
Geçici aşklar peşinde koşmaya,
Ne gerek vardı düzeni bozmaya,
Ne emek verdin ki benim aşkıma?
Kendi halimdeydim, çıktın karşıma
Umutsuz vakaydın, Allah aşkına!
Durup durup bana maval okuma!
Ne emek verdin ki benim aşkıma?
Ferhat dağı deldi aşkı uğruna.
Senin ki sabır mı çocuk kandırma
Ölüm var unutma! Bak etrafına!
Ne emek verdin ki benim aşkıma.
Tuğba AYAN
Ve rahmetli Bülent Ecevit’ in bir şiiri ile bitirmek istiyorum.
İNSAN
Elbette senden güzel olacaktı
Çizdiğin resim
Yaptığın heykel
Senden büyük olacaktı
Senden yakışıklı
Elbette senden doğru söyleyecekti
Yazdığın şiir
Elbette senden çok duyacaktı
Söylediğin türkü
Sen olduğundan büyüksün
Sen olduğundan iyisin
Sen olduğundan güzel
Bülent ECEVİT
Sevgilerimle…