Bu işi Suriye yapmış diyorsan gereğini yapacaksın. İki yıldır uluslar arası güçler istiyor diye, ön alayım diye Suriye’yi tahrik eden sensin değerli Başbakan. “Üç ayda Eset gider” diyen, “Buramıza kadar geldi” diyen sensin. Mübarek Ramazan ayını dahi dinlemeyip Müslümanı müslümana kırdıran sensin değerli Başbakan. Uçağımızın düşmesine neden olan, sınır girişinde bombaların patlamasına, sınır kasabamıza bomba düşmesine neden olan ve onlarca vatandaşımızın kaybına sebep olan sensin değerli Başbakan. Şimdiki patlamanın sorumlusu da sensin değerli Başbakan. 50’ye yakın vatandaşımızın ölümüne neden olan sensin değerli Başbakan. Suriye politikanda, dış politikanda iflas etti Değerli Başbakan. Yine bu toplumu yandaşlarınla kandırırsın ama Türkiye’ye yazık. Belediye değil burası… Artık gereğini yap…
Seni ve Stratejik derinlikli Bakanını uluslar arası meselelerden anlıyor diye peşine takılan, size tarihi şahsiyet, ulu insan muamelesi yapanlarda dahil herkesi bıktırdınız. Bu PKK meselesinde de yanlış iş yapmanıza Suriye politikanızdaki hatalı stratejiniz sebep oldu. Siz Esat’a ön alma gerekçesi ile çatınca Esat Türkiye sınırındaki ordusunu çekti ve 800 kilometrelik alan PKK/PYD’nin kontrolüne geçmiş oldu. Sınırımızı zaten her gelen geçer yapmıştınız. Türkiye Irak’ın Kuzeyinde ki PKK ile uğraşırken bir de ilave 800 kilometrelik bir sınır PKK’nın eline geçmiş oldu. Hepten terörist giriş-çıkışı kontrolü zorlaşır diye panikledin. Sen Ocak ayında PKK ile kucaklaşan BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isterken Şubat’ta bu meşhur “İmralı Barış Süreci”ni başlattın. Başlatmak zorunda kaldın. Şimdi de Suriye ile savaş noktasına getirdin Türkiye’yi… Neden? Senin çıkarların dışında ne menfaatimiz vardı? Senin hazırladığın bir proje mi vardı, Türkiye için? Türkiye için hiçbir projen yok, tek projen iktidarını uzatmak… Gereğini yap artık!
Sen devlet adamı asla olamadın. Ermenistan, Azerbaycan, İran, Suriye, Kıbrıs, Irak, Doğu Akdeniz, AB, Mavi Marmara, Filistin Somali, Arap Baharı, tüm projelerin fos çıktı. Türkiye’nin trilyonlarca dolarını çar çur ettin, ortada yandaşlarına kazandırdıkların haricinde tek bir üretim, istihdam tesisi yok. Barış diye ülkeyi bölüyor, PKK’yı hukukileştiriyor, devletin temel paradigmaları ile oynuyorsun. Müslümana faizsiz kira sertifikası diye faizli sertifika satan sensin. Müslümanı müslümana kırdıran sensin. İsrail’le bir olup İslama saldıran sensin. Hayatın boyu şiirler okudun,” Ayasofya İslamın Hristiyanlık karşısındaki üstünlüğünün simgesidir. İbadete açılmalıdır” dedin geçen hafta 11 yıllık Başbakan olarak sana bu sorulduğunda, “Daha yanıbaşındaki Sultanahmet dolmuyor ki Ayasofya’yı ibadete açalım” diye en saçma ve kalleş cevabı verdin. Alay ettin milyonlarla. Şimdi, senin politikaların sonucu 50’ye yakın vatandaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmışken yine başkalarına suç bulacaksan, ben sana ne diyeyim… Eğer bu işi Suriye Muhaberat’ı yapmışsa sen suçlusun, eğer, İsrail Mossad’ı ise yine sen, Muhalifler ise, El Kaide ise yine sen. Çünkü, bu bataklığa bizi sen soktun. Hatay’ı Afganistanlaştırdın, ne kadar terörist varsa muhalif diye yuvalanmasına göz yumdun. Yeter artık gereğini yap…
Değerli yorumcular, size de bir çift lafım var. Bazılarınız klavyeye sarılacak ve benim, CHP’nin aleyhine aklınıza ne gelirse yazacaksınız. Yazmayın demiyorum ama yazmadan önce veya yazdıktan sonra biraz düşünün. Türkiye bunlara layık mı, Türkiye nereye gidiyor görün? Allah’a sığının, Allah’tan korkun ve vicdanınızla cevaplayın… Normalde böyle sert yazmam bilirsiniz ama herkesi tahrik edip olay meydana geldiğinde herkesi yine itidale davet eden Başbakan’ı duyunca dayanamadım. 11 Yıldan sonra hala bu Başbakan’ı ve Hükümetini eleştirip demokrasinin en esaslı gereğini sizde yerine getirin. Hala, muhalefeti suçlarsanız ben size ne diyeyim… Yine benzer olayları yaşarız. Hiç mi gelecekten endişe etmiyorsunuz? Bu kadar mı siyasetçisiniz?