Geçen hafta Demirel’in özel doktoru Aylin Cesur hakkında yazdığım, “Einstein haklı çıktı… Aynı anda iki yerde olmak mümkün!” başlıklı yazıma hem Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hem de eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den açıklama geldi. Gül, son derece kibar ve net ifadelerle yazımı doğrulayıp, kanuni prosedürü hatırlatırken, Demirel, tuhaf ve saldırgan bir üslupla yanıt vermeyi tercih etti.
“Üslubu beyan, aynıyla insan” der, büyüklerimiz. Güzel söz… Önce, Cumhurbaşkanı Gül ve eski Cumhurbaşkanı Demirel’in açıklamalarına yer verelim, daha sonra da ben yanıt vereyim.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklaması
Sayın Talat Atilla
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde, Cumhurbaşkanlığı yapmış olanlar için, ayrıldıklarında hizmetlerinin yürütülebilmesi amacıyla bir büro sağlanması ve yeteri kadar personelin görevlendirilmesi öngörülmektedir.
Söz konusu yazıda adı geçen kişi, başdanışman kadrosunda bulunmakla birlikte, anılan düzenlemeye dayanılarak 9 uncu Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel’in yanında görevlendirildiğinden, tam zamanlı olarak orada görev yapmaktadır. Adı geçenin, buna ek olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın yanında veya Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nde bir görevi bulunmamaktadır.
Saygılarımızla.
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in açıklaması
Gazetenizin 6. Sayfasında, “Einstein haklı… Aynı anda iki yerde olmak mümkün!” yazısında yanılgı mevcuttur. Yanılgı, bilgisizlikten doğmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı, “Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği teşkilatı hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre yürütülmektedir. Bu kararnamenin 20. Maddesinin başlığı: “Cumhurbaşkanlığı yapmış olanlara verilecek hizmetler” şeklindedir. Bu maddede geçen hizmetlerden birisi de; personel görevlendirmesidir. Bu uygulama, benden önce de, benim Cumhurbaşkanlığım sürecinde de benden sonra da ve tüm eski Cumhurbaşkanları için uygulana gelmiştir. Görevlendirilen Personel, maaşlarını Cumhurbaşkanlığı Bütçesi’nden almakta ve görevlendirildiği yerde, Cumhurbaşkanlığı tarafından kendisine bildirilen sürede, saatte ve şartlarda çalışmaktadır.
Görülüyor ki, iddia edildiği gibi, “aynı anda iki yerde olmak mümkün” iddiası yersizdir. Sayın Dr. Aylin Cesur, 16 seneden beri, Cumhurbaşkanlığı Personeli olup, Cumhurbaşkanlığı tarafından kendisine verilen Başdanışmanlık Unvanı’nı, 9. Cumhurbaşkanı Bürosu’nda da taşımaktadır.
Bu da benim yanıtım;
Her iki açıklamadaki farklılıkları gördünüz. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, nezaket ve özgüvenle, yazıya yanıt verirken, Eski Cumhurbaşkanı Demirel, beni, “Bilgisizlikle” suçluyor. Evet, ben Demirel gibi her şeyi bilen biri değilim ama sözünü ettiği görevlendirmeyi biliyorum.
Aylin Cesur’un 16 yıllık Cumhurbaşkanlığı personeli olduğunu yazan Demirel, Cumhurbaşkanı Gül’e rica ederek, Aylin hanımı Başdanışman yaptırdığını açıklamasına eklememiş nedense?
Köşk’ten maaşını alan Aylin hanımın Güniz Sokak’ın hangi imkanlarından istifade edip/etmediğini eklememiş nedense?
Tercihini bana saldırı olarak kullanmış. Daha da ötesi, siyasi hayatının neredeyse tümünde ironi yapan Demirel’e, ‘ironi’ artık yabancı bir kelime anlaşılan.
Demek ki Demirel, eski Demirel değil! Eski deyince, aklımıza nedense hep Demirel geliyor. Gerçi, eski olduğunu unutturmak için tarihte ilk kez Cumhurbaşkanlığı makamını bile numaralandırarak, kendisine “9. Cumhurbaşkanı” dedirtti. Bu yolla zamana meydan okumaya çalışıyor ya. Neyse…
Ben, düşene hiç vurmadım. Şayet öyle olsaydı, Süleyman Demirel’e, “Siyasete sağdan başladın, soldan bitirdin. ‘Nurlu Süleyman’ lakabıyla Nurcuları, “Çoban Sülü” lakabıyla da, sağ seçmeni niye kandırdın, diye sorardım.
Şu da var tabi; Demirel’in tahammülsüzlüğü yeni değil.
Hakkında çıkan bir yazı nedeniyle usta gazeteci Rahmi Turan’ı 25 gün hapis yatıracak kadar da kalem kıran bir yapısı vardır eski Cumhurbaşkanı’nın.
Neyse… Girmeyeceğim bu konulara. Allah uzun ömürler versin…
Bu arada Aylin Cesur’u takdir etmeden geçemeyeceğim. Savaş halinde bile açıklama yapmayan iki Cumhurbaşkanı’na, söz konusu kendisi olunca açıklama yaptırdı ya, helal olsun. Kesinlikle ironi ya da şaka yapmıyorum.
Saygılar Aylin Hanım.
Kabul ediyorum, mühimsiniz…