Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Savaş halinde olan sanatçıların orduya moral vermesi artık bir gelenek.
Yadırganacak, “Nereden çıktı bu iş” denilecek bir tarafı yok.
Ama…
Bu kadar güzel bir eylemi; orduya, devlete hakaret etmiş sanatçı kimliklerini sürecin göbeğine koyarak yapmak hiç hoş olmadı.
Afrin çıkarmasını kendi PIAR’ına dönüştüren, sönmek üzere olan yıldızını parlatmak için can simidi gibi sarılan sanatçı guruplarıyla yapılacak işler değil bunlar.
“Güzel şeyler nasıl bozulur” diye bir ders okutulsa, manifestosunun bu Afrin çıkarması olmasını önerirdim.
52 şehit, yüzlerce yaralı…
Ama birinin elinde zurna, diğerinin ağzında oyun havası…
Sağdan say 20, soldan say 30 asker…
Ortada dolaşan yüzlerce sanatçı!
Bu organizasyonu hangi danışman, hangi sorumlu yaptıysa, ona siyasi mekanizma ciddi bir uyarıda bulunmalı.
Afrin çıkarması bittikten sonra halen magazin programlarının bir numaralı gündemi.
Dikkat magazin!
Elbette siyasetin de magazini olur ama savaşın magazini olmaz!
Kılıçdaroğlu ise…
Genelleme yaparak ve hakaret etmeden eleştirmiş olsaydı, söylediği sözler daha etkili olurdu.
İktidar ve muhalefetin ortak yaptığı kronik bir yanlış var.
Haklılıklarının üzerinde fazla durarak aşındırıyorlar ve haklı iken haksız duruma düşüyorlar.
Haklısın, haklı kal.
Kutuplaşmayan tek bir yerimiz kalmadı.
Bizi bir tarafa bırakın.
Bizden sonraki nesil ne yapacak?
Öfke dışında bıraktığımız miras yok onlara.
Sakinlikten şimdiye kadar kim kaybetti?
Öfkeden kim kazandı?
HÜRRİYET NE OLACAK?
Ne olacağını kesin olarak söyleyenler de var.
“Dur bakalım” diyenler de...
Türk basının da Hürriyet’ten daha büyüğü yok(tu)
Bu yüzden kar gibi erimesini kimse beklemesin.
Çığ gibi büyümeyeceği de kesin tabi.
Değişimin birkaç aydan başlayacağını, asıl çok yönlü köklü değişikliklerin biraz zaman alacağını düşünüyorum.
Aydın Doğan’a, “Babammm!” diyerek etkileyen, yanlış yönlendirenlerin öksüz kaldığı kesin…
Mutlaka gider denilen şöhretli isimlerin bir bölümü kalacak sanki.
Özkök, kısa süre önce nefret ettiği Sabah gazetesine övgüler dizmişti köşesinde mesela…
Yeni duruma uyum sağlamak için çırpınan bir çok şöhret var Hürriyet’te…
Şu kesin tabi…
Gazeteyi başka bir medya gurubu aldı.
O gurubun başka bir yol haritası var.
O guruba yakın başka gazetecilerin, başka planları var!
Elbette önce az, sonra çok şey değişecek!
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 21073 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|