Bu hafta geçen haftanın aksine gündemde dikkate değen çok konu vardı. Bazıları üzücü olsa da ikisi bizi memnun etmesi gereken gelişmelerdi.
Önce iyiler; İki demokratik tepki geldi ve etkili oldu. Komisyona getirilen Silah Yasası ve akaryakıt fiyatlarındaki anormal artışa umut verici bir demokrat anlayış çerçevesinde tepkiler geldi ve yasa tasarısında geri adım atılırken, akaryakıt fiyatlarında ise 2 kuruşluk indirime gidildi. Tepkiler haklıydı, bu sefer Başbakan devreye girip karşı durmadı ve öğrenci olaylarındaki hatasını tekrarlamayarak anlayışlı davrandı. Fena da olmadı ama akaryakıta tepki devam etmeli.
Bütçe görüşmeleri derby maç heyecanı ile izlendi. Türk siyaset geleneğinde iyi bir yeri olan bütçe görüşmelerinde bu dönemde bu durumun devam etmesi hoşuma gitti. Hatta bu sefer somut bir konu da ilaveten çıktı; Kayseri’deki yolsuzluk iddiaları. Yolsuzluk var, suçlular var ama CHP derdini anlatamadı ve sanki kendi suçlandı. İlginçti. CHP çok düşünmeli… Bakalım bu konu sonuçta kimi vuracak?
Bu Cumartesi yapılacak kritik CHP Kurultayı hassas dengeleri gözetir ve iyi bir vitrinle halkın gönlünü kazanabilirse, Türkiye’nin geleceğine de önemli olumlu katkılar yapacaktır. CHP nasıl bir parti olacağı konusunda doğru karar verirse gerisini halleder.
Bu haftanın olumsuzluğu ise BDP’nin emrivaki yaparak iki dilli Güneydoğu’yu gündeme getirmesiydi. BDP, AKP’nin açılımının tamamlanmasını, yasal sürecin tamamlanmasını bekleyemiyor. Çok sabırsız. Artık Türkiye’de bir Kürt Bölgesi var. Bu bölgenin dışında kalan ise Türk Bölgesi değil, karma bölge. Türkler, Kürt Bölgesine güvenlik güçleri olmadan giremez, ancak Kürtlere her yer Diyarbakır. Mersin Üniversite’nin yaptığı 12 yılda 4 kez yaptığı ankete göre Türk-Kürt ilişkileri “düşmanlık” noktasına gelmiş. Sorun siyasetle çözüleceğine siyasi partilerce sürekli kaşınmış ve çok hassas bir noktaya kadar getirilmiş. Açılımı başlatan ve ortada bırakanları tarih affeder mi bilmiyorum ama değerlerini ve hassasiyetlerini yitiren bu toplum ve unutkan seçmen affeder…
Pazartesi yazımı yorumlarınıza göre bu konuya ayırmak istiyorum.
YORUMLAR
Geçen haftaki “Bu Hafta, Bir Fıkra ve Yorumlarınız” başlıklı yazıma ilk yorumu gönderen 14:38 MİSAFİRim galiba doğru bir tespit yapmış. Tebrik ve teşekkür ediyorum. 16:38 MİSAFİRim ne demek, “Yurt dışına çıkarılan siyasilerce çıkarılan paranın sebebi ihtilallerdir?” Yani bu para helal mi olur? Bir başbakan ülkesinin bankasına para yatırmazsa kim yatırır? Ayrıca ihtilalleri dış güçler yaptırdıysa bu sefer neden yaptırmadılar? Ben para var demiyorum, güvenlik boyutuna işaret ediyorum. İlginize teşekkür ederim. AB, iltifat ve güzel yorumlarınız için teşekkür ederim. Sonraki yorum ve üslubunuz için de teşekkür ederim. GM güzel katkılarınıza teşekkür ederim. HASAN TAHSİN, Ben kısaca demişim ki ‘ülke dışına bir paranın bir başbakanca yattığının bir başka ülkece dikkate alınması güvenlik sorunu doğurabilir zira doğru ise şantaj yapılabilir.’ Siz diyorsunuz ki “Muhalefetin tek bir projesi var mı?” Hakikaten AKP’li damar... Nereden geliyor? Bu kadar bilgili olmasanız diyeceğim ki ‘AKP’de görevli’ ama parti siyasetine bulaşmayan yorumlarınız o kadar dolu ve nefis ki… Neyse, keşke tüm partililer sizin gibi olsa… Dini referanslarla oy meselesine gelince bir yazı konusu yapacağım fakat siz AKP’nin referansları dini değilse nelerdir açıklayın lütfen. Ben AKP’nin çok iyi bir parti, fakat önemli yanlışlar içersinde olduğunu ve uyarı ve yardıma ihtiyaçları olduğu kanaatindeyim. Güzel bir tartışma olacak. Katkılarınıza çok teşekkür ederim. Kusurunuz da AKP fanatiği olmak olsun. 17:27 MİSAFİRim benim adıma güzel bir cevap vermişsiniz teşekkür ederim. ÇAPANOĞLU, Menderes’i asan ile bu dönem darbe yaptırmayıp, generalleri sabah sabah toplatan güçte aynı. Dediğiniz gibi biz bu meseleleri çok iyi irdelemek zorundayız. Çok teşekkür ederim. TEYZE, akıl dolu ince esprilerle süslü yorumlarınızı inanın hep arıyorum. Abdest köşesi için sizi tebrik ediyorum. N.DÖNMEZ, iltifatınıza teşekkür ederim. OWLEYE, bilgiye dayalı güzel yorum ve katkılarınız için çok teşekkür ederim, eksik olmayın. KERPETEN yine müthiş espriler. Herkes adına teşekkür ederim. Tüm MİSAFİRlerime ayrıca teşekkür ederim.
Devlet Adamı başlıklı yazıma ilk yorumu yazan MİSAFİRim çok teşekkürler. TEYZE, yine kendi yaşamınızla konu arasında çok güzel bir bağ kurmuş ve tatlı bir üslupla anlatmışsınız. İyi ki varsınız. OWLEYE, siyasetçileri matruşkaya çok güzel ama gerçek “devlet adamı” için de bir teşbihte bulunun. Bir az zor değil mi? Ben zorlandım. Katkılarınıza çok teşekkürler. HASAN TAHSİN, İltifatınıza teşekkürler. Haklısınız eleştirilecek yer bırakmadım ama eksiğim çok. Konuyu günlük siyasete taşımama kaygısı ile eksik var, eleştirilecek yer yok. Bazen çok sıkıyorum farkındayım. E-dergaha katkılarınıza teşekkürler. AB, iltifatınıza teşekkürler, katkınız içinde. Ancak soruyorum; Hem medyatik hem devlet adamı olunmaz mı? KERPETEN, “Çift sarılı yumurta için teşekkürler. Kerkenezli yorumunuz en çok alkışı aldı. ÇAPANOĞLU, bu sefer biraz kapalı yorumlar yapmışsınız. Ne demek istediğinizi anladım zannediyorum ama yine de siz eski üslubunuz gibi açık olun lütfen. Katkılarınıza teşekkürler. 17:25 MİSAFİRim Başbakan ile ilgili tespitiniz doğru sanıyorum. SABRİYE, “Devlet Adamı” konusunun en hassas yerini gayet iyi yakalamış ve işlemişsiniz. Samimi yorumunuza çok teşekkürler. Tüm MİSAFİRlerime teşekkür ediyorum.