Meslek büyüklerimizin "haberinizin fikri takibini mutlaka yapın" öğüdünü gazetecilik yaşamımın tümünde hep dikkate almaya çalıştım.

Bu şu demekti.

"Madem bir yazı-haber yaptın. Önünü arkasını takip et. Yanıldıysan yanıldığını, doğruysa doğruluğunu kamuoyu ile paylaş..."

Aylar önce "Hukuk çevrelerinden edindiğim bilgilere göre Ekrem İmamoğlu'na 5 yıl süreyle kamu haklarından mahkûmiyet cezası verildi" diye yazmıştım.

İşte bu haberime check-up yaptım.

Önce bilmeyenler için davayı hatırlatayım.

* * *

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret suçundan hakkında İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.

Savcı, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin işletilmesini talep ederek 'belli haklardan yoksun bırakma' ve 'bir kamu görevini üstlenmekten' mahrum bırakılmasını istemişti.

* * *

Yargılama daha sonra Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nden İstinaf Mahkemesi’ne geldi ve 24. Ceza Dairesi İmamoğlu hakkında karar verecek.

Son gelişmelere gelirsek...

Hukuk çevrelerinden aldığım bilgilere göre İmamoğlu hakkında verilen karar kısa sürede açıklanacak.

Doğrusu ben bu kararın daha önce açıklanacağını öngörmüştüm ama demek ki üst üste yapılan toplantılarla yargı üyeleri kararlarından emin olmak istediler. Tabi bir de AYM'nin Ekrem İmamoğlu'na açılan 'ahmak' davasındaki heyet değişikliğinin adil yargılanma hakkı ihlali oluşturduğuna yönelik kararı derken süreç uzadı.

* * *

Kararın 2'ye karşı 1 çıkma eğiliminde olduğu yönünde bilgi aldığımı önceki yazılarımda ifade etmiştim.

Konuştuğum hukukçuların verdiği bilgi bu yöndeydi.

Son edindiğim bilgiler; kararın oy çokluğu değil, oy birliğine daha yakın olduğu yönünde. Yani, mahkemenin 3 üyesi de İmamoğlu'nun aleyhine karar vermiş görünüyor.

Karar bu şekilde çıkar ve Yargıtay tarafından da onanırsa İmamoğlu, önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı adayı olamayacak.

Görevde de kalamayacak.

Elbette karar açıklanmadan hiçbir konu hakkında yüzde yüz diyemeyiz ama yüzde 99 diyebilirim!

* * *

Yargı kararlarına saygılı olmak gerekir. Neticede "Türk Milleti" adına karar veriliyor. Lakin saygılı bir şekilde eleştirme hakkımı da kullanmak isterim doğrusu. Ahmak kelimesi ile siyasi yasak ne alaka? Tazminat davası belki olabilir ama sadece ahmak dedi diye bir siyasetçiyi (şayet ceza verilirse) kamu haklarından men etmek adil değil.

Şayet böyle bir karar verilirse, bu karar hukuki olsa bile vicdani ol(a)maz.

Hukuku belki ilgilendirmez ama böyle bir kararın siyasi sonuçları da olabilir.

Az kaldı. Muhtemelen 2 hafta içinde açıklanabilir.

Bekleyip görelim...

BAKANLAR KURULU VE BAKANLAR ÜSTÜ BÜROKRAT!

Askerlik yapanlar bilirler.

Askerlerin en büyük umudu "Askerlik kısalacak" yalanına inanmaktı.

Hatta, gırgır olsun diye "Kesin bilgi. Bir generalden duydum. Askerlik kısalacakmış" diye kendi uydurduğunuz yalana bir süre sonra kendiniz inanırdınız.

Tam karşılığı olmasa da Bakanlar Kurulu değişikliği de biraz böyle bir şey:))

Lakin yılbaşından önce Bakanlar Kurulu'nun değişeceği yönündeki kulis bilgilerinin giderek arttığını da kayıtlara geçirelim.

* * *

Yazılan çizilenlerin ötesinde bir değişiklikten söz ediliyor.

Sivrilen bir bakanın kenara çekeceğini söyleyen de var, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağını iddia eden de.

Değişecek bakan sayısının 4 olacağını söyleyen de 7 rakamını telaffuz eden de var.

Bekleyip göreceğiz.

Bu arada bakanlar üstü bir bürokrata yönelik manipülatif bilgileri gazetecilere fısıldayan profesyonel ekibin yine iş başında olduğu söyleniyor.

Aynı ekip, aynı üst düzey bürokratla ilgili kısa süre önce kritik bir konuda basına servis yapmıştı.

Ama bu sefer ava giden avlanır diyenler çoğunlukta!

NEFES GAZETESİ BU HALİYLE SÖZCÜ'YE RAKİP OLAMAZ

Dün Nefes isimli gazete piyasaya çıktı.

Hayırlı olsun.

Her yeni medya mecrası çok seslilik anlamında kıymetli olduğu kadar gazetecilere alan da açıyor.

Dün Nefes'in ilk sayısını inceledim.

Kâğıt kalitesi kötüydü.

Baskı kalitesi kötüydü.

Mizanpaj kötüydü.

Köşe yazarlarının arka fonları kötüydü.

Hele hele büyük bir hata vardı ki, yılların deneyimli yayın yönetmeni Metin Yılmaz'a hiç yakışmadı.

Aylar öncesinden duyurusu yapılan bir gazete, ilk sayısında manşetten ses getirecek bir tane dahi özel haber nasıl bulamaz?

Bu haliyle değil Sözcü'ye, Korkusuz Gazetesi'ne dahi rakip olamaz.

Tek tutulur tarafı bazı iyi yazarları olan Nefes Gazetesi boğulmak istemiyorsa özel haber, mizanpaj, baskı dahil eksiklerini acilen gidermeli.

Muhtemelen gecikiyoruz diye yeterince hazırlanamadılar.

Bu arada Nefes'in internet sitesi fena değil. İş yapar.

Nefes hayırlı olsun...

VELHASIL: Baktığın benim. Gördüğün sensin. - Mevlana