Yıllardır bu köşede yazıyorum, hangi yazımda CHP çok iyi partidir dediğimi, CHP propagandası yaptığımı hatırlıyorsunuz? Milletvekili olmadan çok önce başladığım bu köşede milletvekili veya partili değil,  yazar olarak siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel analizler yapmaya ve bunu da sizlerle paylaşmaya ve sürdürmeye çalışıyorum. Tabi ki özellikle iktidar eleştirileri yapıyorum ama kendimi veya Partimi övücü tarzda yazıma rastlamazsınız…
Kabul etmek gerekir ki bu köşede öyle veya böyle hep birlikte bir tahammül kültürümüz de oluştu. Bize muhalif, hatta saçma gelen düşüncelere hep birlikte tahammül etmeye çabalıyoruz. Sonuçta hepimiz bu ülkenin ve bu ülke insanının iyiliğini istediğimizi iddia etmiyor muyuz?
Sonuçta hepimizin amacı ülkenin iyiliği ise inatlaşmaya ve doğrudan/gerçekten kaçmaya gerek var mı?
Önceki Perşembe yazımı zamanında göndermiştim Cuma yayınlandı meğer, Editörümüz Ersin Tokgöz baba olmuş… Kendisini kutluyorum, anne ve sevgili yavrularına Allah’tan sağlık ve mutluluklar diliyorum. Önceki yazımda doğru, haklı ve net bir iktidar eleştirisi yapmıştım. Önceki yazıma ilk yorumu yapan değerli yorumcumuzda, sağ olsun bizi münevver olarak ta göstermiş ama iktidar eleştirime hiçbir şey diyemeyince ağır bir muhalefet eleştirisi yapmış.
Değerli yorumcum;
Neden eliniz doğruya doğru diyemiyor? İktidar mensupları Erdoğan veya Davutoğlu hatadan münezzeh mi? Neden, evet yanlış yaptılar diyemiyorsunuz? Peygamberler dahi hatasız değilken iktidarı tek bir kere dahi eleştirmeyişinizi nasıl açıklayacaksınız? Hırsızlığa, yolsuzluğa, rüşvete nasıl sessiz kalabiliyorsunuz?
Hemen ardında 2’inci yorum ilk yoruma seviyeli ve makul bir cevap vermiş…
Aslında değerli ilk yorumcumun ve diğer AKP’lilerin düşüncesini ben gayet iyi biliyorum. Şöyle düşünüyor ve bazıları da açıkça ifade ediyorlar;
“Bizimkiler gırtlaklarına kadar, rüşvet ve yolsuzluğa bulaştı, çözüm süreci, Suriye, faiz lobisi derken Türkiye bu gidişle çok kötü bir şekilde duvara toslayacak, bunları görüyoruz ama eğer iktidarı eleştirirsek zihniyetimiz, düşüncemiz bir kere tasfiye olursa, bu CHP zihniyeti bir kez iktidara gelirse her şeyimizi kaybederiz. Bir daha tutunamayız”
Bu gerekçeyi anlamam mümkün değil. İnanın yabancıların gelip ülkeyi yönetmesi CHP’lilerin yönetmesi kadar ağırlarına gitmez bu arkadaşlarımın. Neden?
Gerçekten neden?
Bir algı var; CHP dinsizdir, CHP kötüdür, CHP aşırı solcudur, CHP Alevidir, CHP siyonisttir, CHP din düşmanıdır, CHP İslam düşmanıdır, CHP bütün kötülüklerin anasıdır.
Aslında konu partiler değil, zihniyetler. Bu nerede ise 200 yıldır süren 2 akımın mücadelesinin bir sonucu… İyi de böyle bir algıyı gerçek bellersek bu ülkeye demokrasi, barış, özgürlük nasıl gelir?
Siyaset hizmet amaçlı yapılır. Demokrasilerde projesi, kadrosu iyi olan, iyi çalışan kazanır ama temelli değil, bir süreliğine… Bizim AKP, iktidarı bir aldı asla bırakmıyor, tabi bu arada olan devlete ve topluma oldu, oluyor…
Bu demokrasi değil ama onun ötesinde toplum için de hayır getirecek bir durum değil. Bu işin sonu karmaşa, kaos… Allah korusun…
Neyse, burada keseyim, konuyu bir fıkraya bağlayayım. Ne de olsa 200 yıllık saçma inatlaşmaya geldik dayandık…
Hoca, camide içkinin kötülüğünden bahsedince cemaat arasında bulunan Bektaşi'nin fena halde canı sıkılmış. Erenler, gitmek üzere kalkmış ama o arada koynundaki şarap şişesi kayıp yere düşmüş. Baba Erenler hiç istifini bozmadan "Hoca! Bu kötü şeyi ben attım. Eğer, cemaatten de olan varsa, tam zamanıdır, onlarda atsın"
Evet, değerli okuyucu ve yorumcularım, ülkenin durumu ortada, tam zamanıdır. İnatlaşmayı, birbirimizi suçlamayı bırakıp hep birlikte gerçeği arayalım…