Alışkanlıklarımdan kolay vazgeçemem.
Sevdiğim hiçbir şeyi kolay terk edemediğim için mümkünse sevmemeye çalışırım.
Biliyorum; Bu benim ve benim gibi yaşayan insanların zayıf tarafı.
Ama biz hep güçlü olmak zorunda değiliz ki?
Her şeyi anlamak, her şeyi çözmek zorunda olmadığımız gibi…
Bu hayatın pin kodlarından birisi de sanırım vazgeçmek.
Vazgeçmenin insanda bıraktığı zayıflık halini inkara gerek yok ama şu da var;
Zamanında vazgeçebilen birisi yeniden kazanabilir…
Vazgeçemediğimiz her şeyin bizi tutsak almasına itiraz etme hali vazgeçmek.
Belki bir başkaldırı…
Yine biliyorum ki; Bu tutsak olma hali de lezzetli bir duygudur.
Hürriyetini, benliğini, ruhunu ikram etme hali.
Hepsine tamam ama hem sevmek, hem de güçlü kalmak da çok zor.
Biz biraz da vazgeçebildiğimiz şeylerin karşısında güçlü durmuyor muyuz?
Vazgeçmeyi sığ bir zayıflık hali, becerememek, tutunamamak olarak değerlendirmek eksik bir tanımlama olur.
Hatta yanlış…
Vazgeçmek, vazgeçtiğinize yüklediğiniz derin anlamla da ilintili olamaz mı?
Seviyorsun ama gidiyorsun.
Uzaklara…
Böyle olmaz
Ergenekon olayına çok basit bir bakışım var.
Devlet içinde, devletten güç alan illegal bir yapılanma olduğu görülüyor.
Emekli olmayı ret eden, ölene kadar güç olgusuyla yaşayan netameli insanların Ergenekon yapılanmasında bir araya geldikleri görülüyor.
Masumiyet karinesini rezerv tutarak malum bazı şahısların Ergenekon olayında ağır şüpheli oldukları gün gibi ortada.
Hepsine eyvallah.
İyi de.
Defalarca gözaltına alınıp, sonra “Pardon” denilmesinin izahını yapmak da kolay değil.
Delilden suçluya gidildiği gerçeğini ters düz eden bir mantık çalışıyor burada.
Kameraların tam ortasında, spotların göbeğinde, flaşların beyazlığında parlayan suratlardaki damgayı kim silecek?
Pardon yeter mi?
Gözaltına alınıp serbest bırakılan her zanlı bu davayı güçsüzleştiriyor.
Ergenekonun sonuna kadar gidilmeli.
Kim, ne yapmış tek tek ortaya çıkarılmalı ama bir zanlıyı gözaltına alma kararınız varsa, onu tutuklayacak belgeleriniz de kesinlikle olmalı.
Başbuğ
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Başbakan Erdoğan’ın 4 sene önce söylediği sözleri tekrarlaması oldukça ses getirdi.
Erdoğan’ı eleştirenler Başbuğ’u alkışladılar.
Bir kez daha ortaya çıktı ki; Ne söylendiği değil, kimin söylediği önemli…