Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Olaylar çok, gelişmeler hızlı iken ne olduğunu fark etmek, anlamak, yorumlamak zordur. Aklı başında kişilerle derin istişareler gereklidir. Burada Türkiye için derin bir analiz yapmak mümkün değil ama bir analiz için gerekli bazı malzemeleri vermek, bazı konulara işaret etmek gerekli diye düşünüyorum. Gerisini siz analiz edin veya istişarede kullanın…
Türkiye yeni bir seçimden çıktı ve yüzde 49,5 oy alan 13 yıllık iktidarla Haziran seçimleri sonucu yaşanan soru işaretlerini bir yana atarak güçlü bir görüntü verdi. Normal olarak önü açık, siyasal belirsizliğin az olduğu bir döneme girmiş olmamız gerekirken tam tersine içeride terör, karmaşa dışarıda bir çok ülkeyle savaşın kıyısına geldiğimiz bir garip dönem yaşıyoruz. Ekonomi de şartlar çok uygun olmasına rağmen, en önemli ithal kalemimiz enerji ile ilgili olarak petrol fiyatları 1,5 -2 yıl öncesinde 120 dolarlar civarından şimdi 40 doların dahi altına düşmüş iken, rahatlayamıyoruz. İhracatımızın önündeki en büyük engel aşırı değerli TL diyorduk, aylardır TL önemli ölçüde değer kaybettiği halde ihracatımızı artıramıyoruz. Bu kadar büyük bir destek görmüş iktidara rağmen ülkeden para çıkışı var, yatırımcı kaçıyor, borsa düşüyor ve döviz değer kazanıyor.
Neden?
Çünkü, ülke, ekonomi, genel olarak devlet kötü yönetiliyor ve toplum yüzde 49,5’u iktidara oy vermesine rağmen yarınlar için umutlu ve mutlu değil…
Kabul etmek gerekir ki yeni Hükümet, AKP’nin en iyi kadrolarından oluşmuyor ve seçilen bakanlar Başbakan’ı pek dikkate almıyorlar. Ülke yönetiminde iki başlılık var ve buna sebebiyet veren Cumhurbaşkanı dahi bunu telaffuz edebiliyor…
Seçmenin iktidara 1 Kasım’a doğru son 10 günde yönelmesinin sebebi terör, kaos ve karmaşaya karşı güçlü olanı seçmesi iken o seçmen terör, kaos ve karmaşada en büyük payın o “güçlü” iktidarda olduğunu unutarak bu günleri getirdi… Artık, terör kentlerimizde ve hızı artarak devam ediyor…
Dışarda Rus uçağını düşürdük, nedense havalara girdik ama Suriye’yi tümüyle kaybettik. Uçağı düşürdüğümüzden beri Suriye üzerinden uçamıyor, Suriye ile ilgili hiç söz söyleyemiyoruz. Bayır-Bucak Türkmenleri ne oldu soran var mı? Cerablus- Azez arasını da birilerine kaptırdık, lafını eden yok… Bunları unutturmak için Irak’a yöneldik ve yabancı toprağına izinsiz asker gönderdik. Tepkiler üzerine büyük devlet adamı Cumhurbaşkanımız, Irak Yönetimine güya İŞİD’den şikayetini bildirerek, “Siz koruyamıyorsunuz, biz koruruz” gibi veciz laflar etti. Yarın birileri “Siz Sur’u koruyamıyorsunuz, güvenlik sağlayamıyorsunuz, orada olay yeri incelemesi dahi yapamıyorsunuz, biz sizi koruyalım” derse ne diyeceğiz?
Cumhurbaşkanı, hukuka aykırı davranıyor, istediğini içeri attırıyor, halkın umurunda değil, tamam ama uluslararası hukuka aykırı davranmak başka… Cumhurbaşkanı Türkiye’nin başına çok işler açtı ve açacak gibi görünüyor… Bu petrol kaçakçılığı, terör örgütü destekçiliği ve karapara aklama işleri henüz kapanmadı…
Cumhurbaşkanı, sadece uluslararası hukuka aykırı davranmakla kalmıyor. Ayrıca, yaptığı işler ve konuşmalarıyla ekonomiye de çok zarar veriyor. Onun yüzünden Rusya krizi derinleşti. Mısır ve Libya pazarını kaybettik. Irak ve Suriye’de milyarlarca dolar zararımız var. Onun yanlış yönetimi ve egosu yüzünden oluşan toplam zararımız belki yüz milyar dolar… İnanılmaz, değil mi?
Bir tespitim daha var; artık siyaset TBMM’de yapılır, üretilir olmaktan çıktı. Başka mekanlarda ve milletvekili olmayan kişiler tarafından yapılıyor. Biz muhalefet milletvekilleri belki bazı konuları iktidar milletvekilleri ile tartışıyoruz ama asıl siyaset üreticileri Saray ve çevresi, Saray medyası oldu… İktidar milletvekilleri onları takip edip, göze girmeye çalışıyor… Muhalefet ise neyi eleştireceğini şaşırdı…
Maalesef…
Ha! Bir de 64. Hükümet Eylem Planında 200’ün üstünde ayrıntılı proje var ama başkanlık sistemine ilişkin hiçbir ip ucu yok… Tantana başlıyor demektir…
Son bir ip ucu; Türkiye dinamiklerini kaybediyor…
Önümüzdeki günlerde detaylandırırız…
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 11840 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |