Bu yazıyı seçim gecesi yazıyorum. Yorumcuların televizyonların başında “Ak Parti”ye övgüler düzdüğü, muhalefeti yerin dibine soktuğu gece bu satırlar için ellerim titreyerek tuşlara basıyorum.
Kazananın sahibi çoktur, kaybeden ise yetim. Şimdi yazacağım makaleyi beğenmeyen çok olacaktır, çok acımasız eleştiriler gelecektir. “İşte siz bu mantık yüzünden asla kazanamazsınız” diyenler, kazanana övgüler yağdıranlar çok olacaktır. Canları sağ olsun, ben maç sonucuna göre yalaka yorum yapacak değilim, bildiğimden şaşmayacağım. Seçmen iradesine saygı duyarım ama eleştirimi de yaparım. İzanı, imanı ve insafı olanlar beni anlayacaktır…
Soruyorum bu “Ak” olan parti neden kazandı?
Ekonomiyi mi iyi yönetti?
6 milyon işsizi, 25 milyon borçlusu olan bir toplumuz. 2002’de devlet borçluydu şimdi, hem devlet hem de vatandaş borç içinde… Aldıklarında dünyanın 16. büyük ekonomisiydik, şimdi 18’inci. Kişi başına milli gelirimiz 7 yıldır düşüyor ve 10 bin doların altına indi. Tarihte ilk defa milli gelir hesapları cari fiyatlardan açıklanamadı. Üretmeyen, devamlı tüketen ekonomi anlayışı iflas etmiş vaziyette… Aldıkları borçlarla yol ve camlı binalar yaptılar ama bir Ereğli, Karabük, Sivas, İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Alüminyum, Et Balık, Süt Endüstrisi Kurumu, Denizcilik İşletmeleri vb kurumlar yapmadılar… Peki, neden kazandılar?
Tarım mı iyi vaziyette, köylü mü memnun, tarım üretimi mi arttı?
Kendi kendine yeten 7 ülkeden biri iken tarım ithalatçısı olduk.
Sanayi toplumu mu olduk ta haberimiz yok?
Eğitim meselemiz mi halledildi, ben daha kötü oldu biliyor iken?
Yoksa, zenginimizin bedel ödediği, askerimizin fakirden olduğu dönem bu dönem mi değil?
Yoksa,5 ayda terörün 400 cana kıydığı, binlerce yaralının olduğu ülke Türkiye değil de “Ak Parti” oylarını bu sebeple mi 5 ayda yüzde 9 artırdı?
Belki, diyorum “Ak”ın dış politika başarısı bunu getirmiştir?
Ama bakıyorum, dış politika tarihteki en kötü döneminde. İslam dünyası ile kötüyüz, Avrupa ile yollarımız hiç bu kadar ayrılmamış. Esat meselesinde rezil olmuşuz, Kaddafi meselesinde daha da rezil. Mısır’la ticaretimiz bitmiş, İsrail’le rekordan rekorlara koşuyor. Rusya ve ABD Suriye’de anlaşmış, Rusya Suriye’de Esat derken, ABD Kürtleri destekliyor ve gözümüzün önünde devletlerinin alt yapısını hazırlıyor. Tek dost ülke yok.
Acaba diyorum bizim seçmen çok mu milliyetçi, bu PKK ile bölünmeyi onaylamıyor?
Yoo! “Ak Parti” açılım diyor, Devlet, PKK liderleri ile hem İmralı’daki, hem de Kandildekilerle görüşüyor, PKK’ya uluslarası meşruiyet kazandırıyor, oy alıyor. Açılım fos çıkınca beni kandırıp silah stokladınız diyor, şehitler geliyor, yine oy alıyor. Ben anlayamadım mantığını…
Milli manevi değerlerin içini boşaltıyor, oy alıyor… Toplum ahlaki bir çöküş içerisinde, oy alıyor… Yolsuzluklar tarihte olmadığı boyutlarda, toplum, “Çalıyor ama bizdenler, bana da koklatıyorlar” diyor…
Galiba diyorum, bizim seçmen Müslümanı, İslama hizmet eden siyasetçiyi istiyor, onun için oy veriyor?
Bakıyorum, bunlar geleli Ortadoğu’da 3.8 milyon Müslüman öldürülmüş. Bunların hiç birini Siyonist veya gayrı müslim olanlar öldürmemiş, uluslararası güçlerin aleti olan Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkeler nifak ekmiş, belli grupları maddi-manevi desteklemiş, hatta bizim Başbakanımız Irak’ta Müslümanlara tecavüz eden Amerikan askerlerine başarılar dahi dilemiş. Bir Müslüman bunları kabul edemez ki, neden oy versin?
Sadece Suriye’deki karmaşadan dolayı 400 bine yakın Müslüman Akdeniz sularında veya Avrupa kapılarında ölmüş… Suriye’ye fitneyi sokanlardan biri bizimkiler… Müslümanlar neden oy versin ki?
Bunlar iktidara geldiklerinde 5 vakit namaz kılanları oranı yüzde 40 imiş, şimdi yüzde 18’e düşmüş, Müslümanın itibarı kalmamış, Müslüman seçmen neden bunlara oy versin ki?
Milli, manevi ve kültürel değerlerin içi boşaltılmış, ülke birliği bozulmuş, ortak acı, sevinç, kıvanç kalmamış, bölünmenin kıyısına gelinmiş, imanı kıt bir toplum olunmuş, neden Müslüman seçmen bunlara oy versin ki?
Düşünüyorum da asıl sebep sanırım istikrar… Geçen Polatlı’nın bir köyünde toplantıda konuyu anladım… Köylü 4 yıl önce kredi almış ve kredi ile traktör sahibi olmuş. Şimdi, traktörle birlikte evini de satsa kredinin ana parasını ödeme durumu yokmuş. Ancak bu Hükümet 4 yıldır krediye faiz bindirip erteliyormuş. Çiftçi de bunlar giderse erteleme olmaz, istikrar bozulur diye yine bunlara oy verecekmiş…
Asıl sebep bu galiba…
İstikrar…
İstikrarlı bir şekilde dibe doğru gidiş…