TSK’nın hükümete verdiği muhtırayı internet sitesinden çıkarması ve Cumhurbaşkanı Gül’ün başkomutan sıfatıyla kutlamaları kabul etmesinde bir sakınca yok.
Sivilleşmeye katkısı olacağına da şüphe yok.
Şüphe başka bir konuda yoğunlaşıyor.
Türkiye’nin yarısının içini kemiren, kuvvetler ayrılığı ilkesinin sivilleşme adı altında örselenip, örselenmediği konusudur.
Siyasetçilerin ne dediğiyle fazla ilgilenmiyorum.
Tüm siyasetçilerin kendi doğruları var.
Ekonomik büyümede dünya 1. Olan Türkiye bir tarafta, sindirilmesine dahi müsaade edilmeden neredeyse tümüyle değişen Türkiye diğer tarafta.
Hükümetin değişmesi gereken bazı şeyleri değiştirmesinde hiç sakınca yok.
Sakınca bir tarafa, iyi yapılan icraatlar az değil.
Türkiye’ye hakim olan 3-4 ailenin Türkiye’yi yönetmesinden bıkmıştık.
Bunlar tamam.
Tamam olmayan şu;
Bir kötü gidip, başka bir kötüye yol açılacaksa, açılıyorsa, isimlerin dışında değişen nedir diye sormak herkesin hakkıdır.
Hak etmediği halde hükümetle birlikte zenginleşen yeni türedilerden rahatsız olmak için asgari bir vicdan yeter.
Kişisel olarak tanıdığım insanların içinde bile aniden süper zengin olan insanları gördükçe AK Parti’nin, ADALET ilkesini umursamadığını, KALKINMA ile meşgul olduğunu görüyoruz.
Türkiye kalkınıyor, büyüyor bu doğru.
Kalkınan Türkiye ile birlikte nedense büyüyenler yalnızca hükümete yakın olan, ya da hükümetten icazet alan iş adamları.
Buna da mı itiraz edilmesin?
Her itirazın bir kenara not edildiği dedikodusu bile faşizm çağrıştırmaya yeter!
Hükümet, eksik ve fazlalarını söyleyenlere tahammüllü olmadığı sürece demokratlık iddiasını sürdüremez!
İstanbul tamamen tükeniyor!
CNBC-e Business dergisinin hazırladığı “yaşanabilirlik” listesinde en yüksek notu yine başkent Ankara aldı.
Ankara’yı geçen yıla göre 6 basamak yükselen Antalya izledi.
Bir çok kişinin efsuni bir mana yüklemeye çalıştığı İstanbul ise bir basamak gerileyerek listenin 6’ncı sırasında yer aldı.
2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul, kültür sanat sıralamasında ise 5’inci olabildi.
Can çekişen İstanbul’un gerçek fotoğrafı bu.
Denizini geri çektiğinizde İstanbul boşalıyor.
10 milyonu geçen İstanbul’da denizi seyreden yalnızca 50-100 bin kişi.
Trafik feci.
Kaos felaket.
İstanbul’da yaşamak zorunda olanlara sözüm yok ama İstanbul’a, Ankara’dan daha fazla kıymet biçenleri anlamakta sıkıntı çekiyorum.
Ankara Türkiye’nin en planlı, en yaşanabilir kenti.
Bunu Ankaralılar iyi biliyordu ama CNBC-e Business dergisi sayesinde tüm dünya öğrendi.
Umarım İstanbul sakinleri (!) de duymuştur!