Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Kalkınma Planı’ndan yola çıkarak devlete dair bir yazı yazsam sıkılır mısınız?
Sıkılmayın lütfen; tatil aylarında olduğumuzun farkındayım, çok önemli bir meseleyi, çok basit anlatmaya çalışacağım.
Devlet, vatandaşının lehine ve aklın gereği olan hukuk kurallarını ve mevzuatını samimi olarak uyguladığı zaman anlamlı işler yapmış olur. Devlet, adil, güçlü ve muktedir olmalıdır.
Devlet, hukukun üstünlüğünü sadece görüntüde kural uygulayarak değil samimi ve içini doldurarak anlamlandırmalıdır.
Anayasasına 5 yıllık kalkınma planları gereklidir yazmışsa, kalkınma planlarını titizlikle hazırlamak ve hayata geçirmek devlet olmak için şarttır.
‘Tek başına bir kalkınma planı olsa ne olur olmasa ne olur, ne önemi var?’ diyenler olabilir. Kalkınma planları, nereye gideceğini ve gideceğin yere hangi yolu kullanacağını bilerek gitmektir. Hedefi olmayan asla bir yere varamaz.
Biz 11’inci 5 yıllık Kalkınma Planı dönemindeyiz. 11’inci Plan 2019-2023 yıllarını kapsıyor. 2023 malum, Cumhuriyetin 100’üncü yılı. Dolayısıyla 100’üncü yıl hedeflerini de kapsayacağından 11’inci plan diğerlerine göre bir kat daha önemli.
Planlar, TBMM’den bir kanun gibi görüşülerek geçerler ve Resmi Gazete’de yayınlanırlar. 11’inci Kalkınma Planı’nın geçen yıl TBMM’den geçmesi gerekiyordu. Seçim bahane edildi ve iktidar tarafından getirilmedi. Bu yılda geçen haftaya kadar TBMM’ne sunulmadı. Geçen hafta, yani normalde TBMM’nin kapalı olması gereken bir dönemde aniden Meclis’e sunuldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay Plan ve Bütçe Komisyonu’na geçen Salı Planın sunumunu yaptı. Bu hafta görüşmeler yapılacak ve muhtemelen yine bu hafta TBMM’den geçmiş olacak.
Anayasa’da yer bulan Kalkınma Planları için kanun koyucu ayrıca özel bir kanunla planın nasıl hazırlanıp TBMM’ne nasıl sunulacağını belirlemiş durumda. Buna göre Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 20 gün, Genel Kurul’da 8 gün görüşülmesi gereken Kalkınma Planı çok kısa bir zamanda TBMM’den geçmiş olacak. Kalkınma Planı laf olsun diye TBMM’den geçecek. Planın, yıllık program, 2019 Bütçesi, OVP ve OVMP ile bağı kurulmadığı için anlamı olmayacak…
Kısaca 11’inci Kalkınma Planı laf olsun diye TBMM’ne sunulmuş oldu. İçeriğine sizi sıkmamak için girmedim ama 2019 hedefleri şimdiden şaşmış durumda olduğu halde zahmet edilip düzeltilerek getirilmiş değil, yani içeriği de hazırlanışı da, usulü de eksik.
Çok mu önemli?
Önemsiz hiç değil…
Bir yere giderken, bir hedefiniz varsa yol haritanız olması kötü mü? O yol haritanızın mümkün olduğunca gerçekçi olması fena mı? Plan, içselleştirilememiş ve diğer politika araçları ile bağı kurulamamışsa, Türkiye gerçekçi ve samimi olarak hedeflerini belirleyemiyor ise nereye gittiğini de bilmiyordur… Teknolojinin dünyayı nereye götürdüğü, siyasetin, ekonominin, sosyolojinin küresel gelişmelerden ne ölçüde etkileneceği belirsiz iken bir de yol haritamız olmasın mı? En azından yol haritası çalışması da mı yapmayalım?
Unutulmasın, Türkiye’nin çok önemli bir sorunu istikrarlı büyüyememesi ve kalkınamamasıdır.
Ülkenin küresel gelişmeleri, gelişmeler karşısındaki durumunu bilmeye çalışması şarttır. ABD bile bir liberal ülke olarak 40-50 yıllık perspektifler ortaya koyarken Türkiye’nin 5 yıllık planları savsaklaması doğru mudur?
Devlet ne yaptığını, nereye gitmekte veya götürülmekte olduğunu biliyor mu?
Ne yaptığını ve nereye gittiğini bilen bir devlet, örneğin S-400 ve F-35 gibi milli güvenliği ilgilendiren, Doğu ve Batı arasındaki konumumuzu belirleyen konularda devlet aklı olmadan, devlet adabı olmadan hareket eder mi?
Düşünebiliyor musunuz, S-400 meselesi artık milli bir mesele hailine geldi. Hepimiz iktidarı bu konuda destekleyeceğiz ama iktidar S-400 konusuna hesapsız, plansız girdi. Devlet aklı ve adabını kullanmak yerine “Hele bir başlayak, durumu görek” feodal mantığıyla olaya yaklaştı. Şimdi devletimizin yanındayız ama ülke olarak gereksiz bir bedel ödemek durumundayız, bunu gayet iyi biliyoruz.
Yasa, gerçek ve geleneğin gereği Kalkınma Planı yapmayı ciddiye almamak ülke yönetmeyi de ciddiye almamaktır.
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 37985 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|