Seçimler yaklaşıyor ve olaylar arttı. Adliyenin basılıp Savcının rehin alınması, güvenlik kuvvetlerinin baskını ile 2 teröristin öldürülmesi ve Savcının şehit oluşu, aynı gün elektrik kesintisi, ertesi gün Emniyet Müdürlüğü’ne baskın yapan bir teröristin öldürülmesi, Balyoz Davasının beraat ile sonuçlanması tesadüf olabilir mi?
İster istemez 12 Eylül darbesine gidilen süreç ve darbe yapılması ile olayların bıçak kesmiş gibi kesilmesi akla geliyor. 11 Eylül’de olay çıkarıp, olayları tırmandırıp devleti değiştirmek isteyenler neden 13 Eylül’de eylemlerine devam etmediler? Cevabı herkes biliyor; Çünkü, olayları tezgahlayanlar, “Bizim Oğlanlara” darbe yaptırmak isteyenler 12 Eylül Darbesi’nin gerekçelerini hazırlıyorlardı.
Peki, şimdi olayların tırmanması kime yarayacak?
Kimin İktidarı 7 Haziran’da son bulacak?
Kim iktidarının son bulması ile Saray’dan Silivri’ye gitme tehlikesi ile karşı karşıya?
Olayların tırmanması AKP’ye değil, Recep Tayyip Erdoğan’a yarar…
Ne istiyor, Erdoğan?
Başkan olmak, yani sistem değişikliği…
Başkanlık sistemi yalnızca başbakanlık yetkilerinin cumhurbaşkanına verilip aşırı güçlü bir makam yaratmak değil ki… Öncelikle ülkenin idari ve siyasi olarak bölümlere de ayrılmasını gerektiriyor. Özerk bölgelere, eyaletlere… Bu şart…
Türkiye’de normal koşullarda şimdiki sistem ve anlayışla bu şekilde bir başkanlık sistemine geçiş mümkün mü? AKP tek başına veya HDP ile işbirliği yapıp Türkiye’yi özerk bölgelere bölebilir mi? İmkanı var mı böyle bir düzenlemenin Meclis’ten çıkmasının?
AKP’lilerin yarısı fire verir veya ülkede isyan çıkar…
Normal koşullar altında Erdoğan asla başkanlık sistemini geçiremez, hatta son aylarda gelişen trendle birlikte AKP’nin 7 Haziran’da iktidarı kaybedeceği de çok açık. Dolayısı ile gelen iktidar Erdoğan’ın en azından hareket alanını kısıtlayacaktır.
Bunu bilen Erdoğan ne yapacaktır?
Kuzu kuzu iktidarının elinden alınmasını mı bekleyecektir?
Bir taraftan Balyoz, Ergenekon Davalarının bitmesi ile askerin sempatisini kazanmaya çalışırken diğer taraftan devlete karşı kalkışmaları ve olayları teşvik ederek halkın devletine sahip çıkmasını sağlayacaktır. Devlete sahip çıkmak ise Erdoğan ile aynı paralele de durmak demektir. Neden bir sabah Başbakan Davutoğlu’nun haberi yokken kapalı istihbarata ilişkin yetkileri elinden alındı da Erdoğan’a verildi?
Çok zor bir döneme girdik. Haziran seçimleri toplumun, ülkenin kabusu olmamalı.
Bir az düşünmeye, analiz yapmaya ihtiyacı var toplumun ve aklı başında olanların…
Eğer, müsaade edilir ise…