Onyedi yaşında başörtülü bir genç kız, ödülünü alması için sahneye çağırıldığında, aynı salonda bulunan kaymakamla binbaşı “İndirin onu oradan” diye itiraz ettiler.
Kelimenin hiddetine bakın lütfen, “İndirin onu oradan!”
İndirildi!
“Gay Belediye Başkanı olur mu?” sorusuna, “kapımız herkese açık” tarzında bir cevap veren AK Parti yetkilileri bile küçük kıza kapıyı kapattılar…
Konu sıkıntılı ya!
Herkes kafasını çevirdi!
Medya bile küçük kızın ağlamasına, “örtülü bir vicdan” gösterdi…
En azından, “Cumhuriyeti kurtardık” naraları atmadı…
Dini değerler ya da Cumhuriyeti kullanarak dolar milyarderi olanların cirit attığı bu topraklarda, küçük bir kıza fatura ödettirmek insanlık suçudur…
Hırsıza, vatan hainine, eşcinsele kalkan olan demokrasi, niye bu kızın karşısında kevgire döndü?
Ayıp değil mi?
Hiç değilse, kırmızı plakalara gömülenler, “Ne oluyor orada?” diyebilirdi?
Demediler…
Ama bu haksızlık…
Küçük kızın başörtüsünden çıkan sinerji ile zirveye çık, “İndirilişi” seyret!
Vicdanın takiyesi olur mu?
Küçük kızı kürsüden ağlatarak indirenlere ne demeli?
Mahallenin kabadayısından dayak ye, sonra da dayak yediğin adamın küçük çocuğunu döv!
Hiç farkı yok…
Gücü, güçsüze yeten demokrasi olur mu hiç?
İlla yapışacak yaka arayan varsa, gitsin tepedekilerin yakasına yapışsın!