Başbakan Erdoğan’ın evinin de bulunduğu Keçiören’de, basına yansımayan, tuhaf gelişmeler yaşanıyor. Kimliği belirlenemeyen kişiler; Ankara’nın göbeğinde, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın evinin birkaç yüz metre yakınlarında tam 7 silahlı eylem gerçekleştirdiler.
Parti büroları ve vatandaşlar hedef gözetilerek yapılan bu silahlı saldırılarda, seçim bürolarının yanında, birçok vatandaş da yaralandı.
Pompalı silah dahil, değişik çapta silahların kullanıldığı eylemlerin failleri bir türlü yakalanamayınca, Keçiören’de yapılan siyasi faaliyetler durma noktasına geldi.
Bu tür saldırıları kısa sürede çözme pratiği olan emniyet mensuplarını da şaşkına çeviren eylemlere, eski emniyet genel müdürü de olan Ankara Valisi Alaattin Yüksel el koyunca, failler için geriye sayma da başlar.
Vali Yüksel’in talimatıyla önce Ankara’nın stratejik yerlerine ek kameralar konulur, mevcut kameralara da ters açı yaptırılır. Sahaya özel yetişmiş güvenlik elemanlarını süren emniyet, tüm bunların yanına, 50 tane mobil kameralı araçla da iz sürünce, failler kısa sürede ele geçer. Olayın failleri yakalandığında ilgililer şok olur.
Henüz basına yansımayan olayın elebaşı; 7 kez bir terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmış bir kişi, silahlı saldırılarda görev alanlar ise, Ankara’nın çeşitli okullarında öğrenim gören lise öğrencileridir.
Emniyet kaynakları, Başbakan Erdoğan’ın evinin de bulunduğu Keçiören’de yuvalanan bu liseli örgütün hedefinin Başbakan Erdoğan olabileceğini ifade ettiler.
Bu gelişmeler üzerine Ankara Valisi Alaattin Yüksel’le görüştüm.
Yüksel, Keçiören’de yuvalanan ve 7 kez silahlı saldırıda bulunan faillerin yakalandığını doğruladı. Vali Yüksel, “Başbakan’ın evinin dibinde silahlı saldırı yapan liseli örgütün hedefi Başbakan mıydı?” soruma, “Mahkeme süreci devam ediyor. Bu konuda bir değerlendirme yapmam uygun olmaz. Yaşları ve eylem biçimleri itibari ile dikkat çekmemek için özel bir yapılanmaya gittiklerine dair kanıtlarımız güçlü.” yanıtını verdi.
CHP’de Jammer mı var?
Yerel seçimler yaklaşırken, aday belirleme sürecinde en aktif partilerden birisi de CHP oldu. Genel merkezin tüm katlarını dolduran CHP’liler, daha önce hiç karşılaşmadıkları, ilginç bir olay yaşadılar. Partililerin telefonları, CHP genel merkezinin hiçbir katında çalışmadı, telefonları çekmedi. Daha önce genel merkezin tüm katlarında cep telefonlarıyla rahatlıkla konuşan CHP’lilere göre, parti yönetimi, dinlemelere karşı sinyal kesici jammer kullandı. CHP’lilerin iddiasına göre bir CHP yöneticisi, genel merkezin yakınına getirdiği jammer’ı, arabasının içine koydu. 100 metre çapındaki görüşmelerin sinyalini kestiği söylenilen jammer’la CHP, dinlenmeye önlem almaya çalıştı.
Ölçü ne?
CHP’nin yerel seçim adaylarında izlediği yöntem ve takındığı tavır, parti içinde tartışılmaya devam ediyor. Beşiktaş ilçe başkanı Uğur Gedik görevden alınarak ihraç istemiyle disiplin kuruluna verildi. Genel merkezin listelerini değiştirdiği iddia edilen Şişli ilçe başkanını disipline veren, yine genel merkezin liste ile oynadığı gerekçesiyle CHP Beşiktaş ilçesi görevden alınırken, genel merkezin listesini delik deşik eden Sarıyer belediye başkanı adayı Şükrü Genç’in korumaya alınması, parti tabanında tepkiyle karşılandı.
*Bu Yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…