Tekrardan haz etmem ama bilmeyen, duymayan olabilir.

Atatürk’ün fotoğrafının bir CHP Milletvekili tarafından TBMM’deki odasından, “Yeni şeyler söylemek lazım” gibi ucube bir gerekçe ile indirildiğini yazdım.

Duayen gazeteciler Rahmi Turan ve Uğur Dündar’dan, usta gazeteci Sabahattin Önkibar’a, Yurt Gazetesi Yayın Yönetmeni Veysi Şahin’den, İsmail Küçükkaya’ya, Bülent Erandaç'tan Pınar Turan'a ve ismi CHP ile özdeş Aydınlık yazarı Şahin Mengü'ye  kadar bir çok gazeteci skandala tepki gösterdi.

Atatürk ismine sığınarak şöhret yapan bir çok ünlü köşe yazarı göbeğini kaşırken, onurlu gazeteci Nedim Şener, kafasına bidon geçirerek saklananlara gazetecilik dersi verdi!
CHP’den, “Bir dahaki seçimde hangi sıradan vekil olurum acaba?” hesaplarına boğulanlara inat, İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’ın, “Kulağından tutup atın bu vekili” haykırışı tarihe not edildi.

Herkesin sus pus kesildiği anda, Malkoçoğlu gibi, “O ŞAHİT BENİM” deme yürekliliğini göstererek, hafızalardan silinmeyecek bir cesaret örneği gösteren bir Muharrem İnce oldu.

Şimdilik, neyse…

Bu yazımdan sonra CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka beni önce tehdit, sonra hakaretle susturmaya çalıştı!

Yetinmedi!

100 bin liralık tazminat davası açtı.

Halen susmadığımı görünce, Nazlıaka’nın içinde bulunduğu panik atak o kadar büyüdü ki;
Benim şahsi cep telefonum ve bilgisayarlarıma el konulmasını Cumhuriyet Savcılığı’ndan resmi olarak talep etti.

Şaşırtıcı mı? Hem evet, hem hayır…

Şaşırtıcı. Çünkü; hem suçlu, hem güçlü olamazsınız…

Değil. Çünkü; “Atatürk’ün fotoğrafını indirmek ihanettir. Bu ihanet gözümün önünde gerçekleşti ama açıklayamam” diyen bir Milletvekili için bunlar sıradan eylemler.
Kendimi özne yapmak istemem ama bu tarz eylemlerin durdurabileceği bir adam değilim ben.

Bilirsiniz. TBMM’de Milletvekili odaları kura ile belirlenir.

ATATÜRK’ÜN FOTOĞRAFI ÖNCE MASAYA, SONRA ÇÖP KUTUSUNA, SONRA DA MASANIN ARKASINA KONULDU!

Yapılan kurada Ege Bölgesi'nden seçilen bayan Milletvekili açıkta kalır.

Nihayet bir süre sonra o Milletvekili için TBMM’de bir oda bulununca, iki bayan Milletvekili hayırlı olsun ziyaretine gider.

Küçük hediyeler ve çay eşliğinde sohbet devam ederken, Ege Bölgesi'nin büyük ilinden TBMM’ye giren bayan Milletvekili aniden ayağa kalkarak, Atatürk’ün fotoğrafını önce masanın üstüne, sonra da mendil ve küçük kağıt parçalarını koymak için sol tarafında duran çöp kutusuna koyar.

İki bayan milletvekili şaşkınlıkla birbirlerine bakar.

Ankara’dan seçilen bayan Milletvekili, “Hayırdır, niye öyle yaptın?” deyince, “Yeni şeyler söylemek lazım hayatım!” yanıtını verir.

Marmara Bölgesi’nden seçilen ve daha önce Atatürk’e söylediği nefret sözleri nedeni ile CHP içinde bile eleştirilen bayan Milletvekili, “Onu çöpte görürler!” deyince, Ege Bölgesi Milletvekili Atatürk’ün fotoğrafını çöp kutusundan alarak, masasının arka tarafına saklar.
“Atatürk’ün fotoğrafı indirildi!” haberimden kısa süre sonra Atatürk’ün fotoğrafını indiren bayan Milletvekili Atatürk’ün fotoğrafını yeniden asar.

Hatırlayın lütfen;

Aylin Nazlıaka, Sabahattin Önkibar’a verdiği demeçte, “Yazı çıktıktan sonra Atatürk’ün resmini indiren Milletvekili yeniden astı!” demişti.

Malum kişinin etkisi ile bana sosyal medyadan ısrarla tehdit ve hakaret edenlere şimdilik tek sözüm var;

Bizzat CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın Sabahattin Önkibar’a verdiği demeçten bile çok açık ki; bu satırların yazarı, yere indirilen, çöpe atılan Atatürk’ün fotoğrafını yeniden duvara astıran adamdır.