Mağdur ; korunmaya, kollanmaya muhtaçtır..
Azledilen, rütbeleri sökülendir...
Kalbine, atom bombası atılan kişidir..
Canlıyı, mağdur eden zalimdir..
Zalimliği, bilinçli bir kasta dayanıyorsa, zalim oğlu zalimdir..
Biz bu yüzden ‘Eşkiya Dünya’ya hükümdar olmaz’, biz bu nedenle 'Zalimin zülmü varsa, zülme uğrayanın Allah’ı var’ deriz...
Mağduriyetin, insanın içini yakan bir kudsiyeti var...
Bu yüzden çoğu kez mağdur olanda, ‘haklı olma’ şartını unuturuz...
Kalbimiz var, kırık dökük de olsa, kalp bu..
Ve mağduru alıp, başımıza taç yaparız...
Ve ne hikmetse başımız, önce ağırlaşır, sonra sıkışır..
Mağdurlar, zalim oluverirler...
Mağdurlar, ilk güç anlarında bilinç altlarına kürekle yığdıkları intikam genlerini serbest bırakıyorlar...
Güçlenen mağdurlar, yeni mağdurlar meydana getiriyorlar...
Çiçeği burnundaki mağdurlar da, tarihin tekerrürü için sıralarını bekler...
Allah, insana kendi sıfatlatlarından verdiğini söyler..
‘İntikam’ da bu sıfatlardan birisi...
İktisatlı kullanmadığımız zaman, ‘kötü’ dediklerimiz kadar ‘kötü’ oluruz..