Geçen hafta yazdığım şu “Faiz lobisi”nden alınmayacak olan yıllık 25, 5 yıl için 150 milyara yakın vergi meselesi Genel Kurul’dan da geçti. Şimdi Cumhurbaşkanı’na gidecek. Sanırım tereddütsüz imzalar… Faiz lobisine karşı-marşı değil… Müslümanların hassasiyetini kullanıyor sadece…
Tayyip Beyin ne yapacağını biliyordum ama benim asıl garibime giden hiçbir gazetede veya televizyonda konunun haber veya yorum yapılmaması oldu. Halk Tv’nin benimle yaptığı programda değinmem dışında hiçbir medya organı konuyu görmedi… Hayret ettim… Sanki devlet sırrı… Herkes konuyu biliyor ama yazmıyor, yorumlamıyor, bilmezlikten geliyor…
***
Meclis’te ilginç bir konuda Ermeni asıllı milletvekili Garo Paylan’ın bizi mahcup etmesi oldu. Cuma günü yaptığı konuşmada, “Cumanız mübarek olsun, evvelsi günkü Mevlit kandilinizi de kutlarım. Dün gece de bizim noel bayramımızdı, hiç biriniz kutlamadınız, kutlamadığınız gibi gece 03’e kadar da burada çalıştırdınız. Bayramımızda ailelerimizle birlikte olamadık. Halbuki bu topraklarda biz bin yıldır birlikte barış içinde yaşadık ve 100 yıl öncesinin Meclis’inde biz azınlık olarak değil asli unsur olarak vardık. Aradan bunca zaman geçtikten sonra yine Meclis’te olmaktan memnunuz ama çok şey değişmiş. En azından o zamanın güzelim kültürü bile değişmiş. Unuttunuz bizi. Ayrıca, Noel Baba tasvirleri yapılıp bıçaklanıyor, ne istiyorsunuz o bir Antalyalı ve sadece çocuklara hediye veren biri…” Aşağı-yukarı bu sözlere yakın bir konuşmayı çok nazik bir üslupla yapınca utandık. Üzüldük, hak verdik. Sonrasında başta AKP’liler olmak üzere bir çok özür konuşması geldi. İlginçti…
***
Meclis’te önümüzdeki günlerde Başika meselesini dile getirmeyi düşünüyorum. Başika dikkat edilmedi ama Türkiye’nin hatırladığım benim yaşamım içerisindeki en büyük bozgunu…
Neden ve kimin kararıyla asker gönderdik?
Asker gönderirken sorumluluk kimdeydi?
Neden, Cumhurbaşkanı dahil çok kesin üst düzey ifadelere rağmen askerimizi geri çektik?
Askerin oradaki konuşlandırılması yanlış mı oldu?
Bu bozgunun bir sorumlusu yok mu?
Bu bozgunla neleri, hangi fırsatları zamansız ve hesapsız bir operasyonla kaçırmış olduk?
Bu ve buna benzer soruların cevaplarını aramaya çalışacağım. Haksız mıyım?
***
Meclis’te bu dönem geçen dönemden farklı olarak dillendirilen konu özyönetim, federal yapı, özerklik… Artık, Kürdistan ve Kürt Kentleri ifadeleri de tepkisiz karşılanıyor… Özerklik gibi konuları işleyip hazırlıksız yakalanmamamız gerekir dediğimde, beni bunları gündeme taşımakla suçlayan çok bilmiş güya milliyetçi-ulusalcılara duyurulur…
İktidar, geçmişte Güneydoğu’da köyleri boşaltırdı çok şey kaybetti. Bugün de kasabaları boşalttırarak çok şey kaybedeceğiz. Daha doğrusu halkı kaybedeceğiz bu şekilde. PKK’lılara operasyonu, devletin kendi topraklarında bir örgüte egemenliğini kaptırmama gayretini anlıyorum da halkın aç-susuz bırakılmasını, cesetlerin günlerce ortada sahipsiz kalmasını anlayamıyorum. Halk kaybedilir ise her şey kaybedilmiş demektir. Asıl hedef halkı kazanmak olmalı. Özellikle gençleri…
Yeni yılınız kutlu olsun.