Yaklaşık 7 yıldır gazetelerde ve son 6 yıldır da internette Türktime’da yazıyorum, yazılarıma ilk defa bu kadar ara verdim. Gerekçem hem Komisyondaki bütçe görüşmeleri hem de aşırı yoğun ve yorgun olmamdı.
TBMM Genel Kurul’unun aksine Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeler bu sefer daha gergin ve yorucu oldu, çünkü, Genel Seçim öncesi son bütçeydi, Komisyon üyeleri olarak deneyim sahibiydik ve bütçe öncesi yoğunluk nedeniyle önceden hazırlanma fırsatı olmadığından Komisyon günleri çok yoğun olduk. Dolayısı ile de yazılarıma ara vermek zorunda kaldım.
Komisyon bitince de yaklaşık 360 sayfalık bir muhalefet şerhi kaleme aldık ve bayağı yorulduk. Bu şekilde epey ara verince doğrusu yazmayı ve sizleri özledim. Şimdi Bütçe görüşmeleri Genel Kurul’da devam ediyor ama Komisyondaki yoğunluk burada yok, rahatız ben de tekrar size kavuşmuş oldum.
Bu bir ay zarfında yazılması gereken, tartışabileceğimiz çok konu oldu. Bazıları hala güncel. Çok da önemli konular ama maalesef bu kadar önemli konular günlük siyasetin malzemesi yapılarak tartışılıyor. Bu durumda da tabi ki mantık değil hisle ve siyasi şartlanmalarla konuları konuşuyoruz.
Ben o konulara sonraki yazılarımda fırsat buldukça girme niyetindeyim. Bu yazıyı yazarken yapılan ve “Yolsuzluk Haftası” unutulsun diye tam bu hafta başına getirilen operasyonu ve devamlarını da nasılsa çok konuşacağız. Ben bu hafta bütçe ve bütçe görüşmeleri ile ilgili bazı kısa bilgiler vereyim de gündeme girmeyen ama çok önemli olan konuları birazcık olsun tartışalım.
2015 Yılı Bütçesi 472,9 milyar liralık bir harcama getiriyor devlete. Gelir ise 452 milyar. Dolayısı ile öngörülen açık 21 milyar. Bu yıl faize ayrılan pay rekor kırıyor; 54 milyar lira. Devlet bu yıl yatırımlara daha az, 41 milyar lira ayırıyor. Geriye kalan bakanlık ve kurum bütçeleri yüzde 3-5 artırılan rakamlar, pek konuşmaya değmez. Pardon unutmadan en önemli artış, daha doğrusu rekor artış yüzde 100’e yakın oranla Cumhurbaşkanlığı bütçesinde... Sebebini siz tahmin edin…
Biliyorsunuz bütçe harcamalarına izin verirken bir taraftan da Meclis geçmiş dönemi denetliyor. Bu yıl 2013 harcamalarını denetledik. Denetime esas olmak üzere bu defa Sayıştay raporları vardı ama bir kaçı dışında genellikle yetersizdi. Yine Maliye Bakanlığı ödenek üstü harcama ve yedek ödenekleri kullanarak ek bütçe yapılması gerektiği halde yaptırmamış ve Anayasa suçu işlemişti. Alıştık artık baksanıza Anayasa suçunu dahi sıradan bir usulsüzlük gibi işliyoruz…
Görüşmeler sırasında en komik bakanlardan biri Dışişleri Bakanı idi. Cumhuriyet tarihinin en başarısız bakanı Davutoğlu’ndan görevi devralan Çavuşoğlu yenilik diye İŞİD’e DAİŞ dedi. Bunu da çok önemliymiş gibi anlattı. Israrla sebebini sorunca “İslam ve terör İŞİD’de bir araya geliyor, onun için DAİŞ diyorum” dedi. Şaşırdık, “Fakat Sayın Bakan, DAİŞ’de aynı anlama geliyor. Sadece İŞİD’in Fransızca ve Arapçası” diye sorunca Bakan kem-küm etti. Gerçekten komediydi.
Görüşmelerde en zor duruma düşen bakan ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız oldu. Daha önce anlattığım yolsuzluk iddiaları karşısında çok sefil bir duruma düştü. Konunun peşini bırakmayacağız…
Diğerlerine girmeyeyim, hem sıkılırsınız hem de bu köşede peş peşe 5-6 yazıyı bu konuya ayırmam gerekir…
Tekrar merhaba!