HDP’nin dışında kazananı olmayan bir seçimi geride bıraktık.
CHP eksildi, MHP’nin oyu arttı ama HDP ile aynı milletvekili sayısında kalınca, MHP’lilerin buruk bir zafer yaşadıklarına şüphe yok.
41 yıldır iktidar yüzü görmeyenlerin, AK Parti’nin 13 yıl sonra aldığı yüzde 41 oyu hezimet olarak değerlendirmesi hazin bir savunma.
HDP, 5 sosyalist parti ve yanlarına CHP’nin stratejik seçmenini de alarak ciddi bir oy kazandı.
Seçim sonuçlarını bilmeyen bir İngiliz, CHP genel merkezinin bahçesinde, “Ankara’nın bağları büklüm büklüm yolları” türküsünün hararetle çalındığını görse/duysa, CHP’yi tek başına iktidara gelmiş sanırdı!
Davulu-zurnayı kutlamayı görünce, aslında bir ara ben bile şüphelenip, seçim sonuçlarına yeniden baktım;
Oyları bir puana yakın, vekil sayıları da 3 adet azalmıştı ama CHP’liler davulun gözüne gözüne vurmaya devam ediyorlardı.
CHP’den kişisel olarak öğreneceğim çok şey var!
Acıdan lezzet çıkarmak da bir sanat!
Seçim sonuçları gösterdi ki, mesele seçim yapmak değil, mesele; cümbür cemaat iktidarı düşürmekmiş!
Neyse… Siyaset artık geçmişi bırakıp, önüne bakmalı…
İktidar partisinin de kendi payına düşen öz eleştiriyi muhakkak yapması gerektiğini düşünüyorum.
CHP, koalisyona girmeye iştahlı görünüyor.
Koalisyon seçeneğinin CHP ya da MHP ile mutlaka denenmesi gerekir.
Seçmen, koalisyon seçeneklerini tüketmeden alınacak bir erken seçim kararını kendi iradesine yapılmış hakaret olarak kabul edebilir.
CHP’nin iktidara, iktidarın da bir koalisyon ortağına ihtiyacı var!
Seçim sonuçları ile ilgili dikkatimi çeken bir başka nokta; Seçim sisteminin artık miadını doldurduğudur.
Bunun en büyük kanıtı, HDP’den 3,5 puan fazla alan MHP’nin HDP ile eşit sayıda vekil çıkarması değil midir?
Talat Atilla/Güneş