Maalesef milletimiz, AKP iktidarının elinde, çağdaş yaşam tarzının, bu Devletin kurucusu Atatürk’ün adının, ilke ve inkılaplarının, laikliğin, demokratik hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu günler geçiriyor.. Bunlar yetmezmiş gibi kutsal Ordumuzun içinden çıkan bir grup, ihtilal yapmağa kalkıştı.. Bu teşebbüs milletçe bastırıldı.. Bu gelişmeler sonunda AKP iktidarı da fırsatı kaçırmadı, olağanüstü hal ilan etti.. Şimdi Devlet, üç ay süre ile, yürütme organının çıkardığı kararnamelerle yönetilecek.. Uygulama hızlı başladı, binlerce Okul kapatıldı, rektörler, profesörler, onbinlerce öğretmen, memur, yönetici görevden alındı, hakimler, savcılar, subaylar tutuklandı. Her gün yeni açığa almalar, tevkif ve tutuklamalar yağmur gibi yağmakta.. Zaten ülke, geri vitese takılı kalmış bir araba gibi hızla geriye götürülmekteydi. Millet Meclisinin başkanı, “dindar bir Anayasa” istiyordu, Cumhurbaşkanı da, fiilen kendi elinde bulunan yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin, resmen de kendisine teslim edilmesini gerçekleştirecek bir Başkanlık sistemi peşinde idi.. Bu olağanüstü hal ortamında özlemlerin gerçekleştirmesi daha da kolaylaşacak. Başkanlık sistemi ve dindar Anayasa değişiklileri bu sürede gerçekleştirilirse şaşırmayacağız..
Ben, ülkemizin bu noktalara getirilmesinden önceki günlerde, AKP iktidarının karşısına dikilecek bir siyasi güç olarak MHP’yi görmekteydim.. Her konuda AKP iktidarına Parlamentoda ve her türlü siyasal ortamda destek olmakta devam eden Devlet Bahçeli ve kadrosunun artık gerçek MHP’lilerce görevden alınacağına inanmaktaydım.. “MHP tabanının düşüncesinin, AKP’ye destek olan Bahçeli ve bugünkü yöneticilerin politikasının tam tersi olduğunu biliyordum.. En kısa zamanda onların elinden parti direksiyonunu alacaklarına..” inanıyordum.
İki hafta önceki yazımda, işte bu düşünce ile MHP konusunu ele alacaktım ki.. O sırada, ağabeyimin ve sevgili Turgay Şeren’in vefatları araya girdi.. Ardından da Ordu içinde bu başarısız ihtilal girişimi geldi..
Şu günlerde, MHP konusu güncelliğini biraz yitirmiş ve konu ikinci plana gerilemiş gibidir.. Ama buna rağmen ben bugün, bu konudaki düşüncelerimi MHP’li dostlarımla paylaşmaktan vaz geçmeyeceğim.
Bu Partiyi kuran rahmetli Türkeşti.. Ben ve bugün siyaset sahnesinde geri plana itilmiş pek çok arkadaşım, Türkeş’in etrafında parti hizmeti görmüştük.. Bugün partide işbaşında olanların pek çoğu ise o zamanlar sahnede yoktular.. Bunlara sadece Ülkü Ocaklarının kurucuları arasında yer almaktan başka bir etkinliği olmayan Devlet Bahçeli de dahildir..
Ben MHP İstanbul İl yönetiminde 2. Başkanken, MHP’nin o dönemdeki gazetesi Hergün’de İdare Meclisi üyesi ve yazar olarak görev yapıyorken, bugünkülerin pek çoğu partiye üye bile değildiler.. O yıllar, 70’li yılların sonları idi.. Sağ-sol, ülkücü-komünist çatışmaları ülkeyi kana boğmuş durumdaydı(*).. Bizim MHP yönetimimizde İl Başkan Recep Haşatlı, Genel Sekreter İsmail Gerçeksöz, Mali Komite Başkanı İlhan Darendelioğlu, şu anda aklıma gelenlerden Şişli, Bakırköy gibi pek çok İlçe Başkanımız, komünistlerce şehit edilmişlerdi. Partinin gazetesinin İdare Meclisinde birlikte çalıştığımız Gün Sazakda şehit edinler arasındaydı.. Bugünlerde ölüm yıldönümünü andığımız başyazarımız Necdet Sevinç bir çok defa kurşunlanmıştı.. Ben o tarihteki bir basın yarışmasında Hergündeki yazılarımla ödül alanlar arasında yer almış ve ödülümüTürkleş’in elinden almıştım.. Taksimdeki otelde düzenlenen törenden sonra Beyazıttaki evime gidebilmek için, korku içinde araba ararken, dönemin Bakanlarından Sadi Somuncuğlu, “arkayı dösrtleyin beyler!” diyerek beni makam arabası ile evime götürmüştü.. Bence bugün MHP’yi yönettiklerini sananlar, gidip bu Somuncuoğlu’nun, Agah Oktay Güner’in ellini öpsünler, “ne yapmalıyız?” diyerek onlara akıl danışsınlar..
Bizler işte o ortamlarda o partiye hizmet etmiştik.. Partiye gelenlere ikram edilen çay kahveyi, temizlik malzemelerini, görevlinin maaşını İl yöneticileri, Recep Bey’in “eller cebe beyler” sözü üzrine cebimizden karşılardık.. Şimdi nasıl bilmem..
O tarihte, İl Başkanımız Recep Haşatlı oğlu ile birlikte arabasında şehit edilince, Partinin tüzüğü gereği MHP İstanbul İl Başkanı ben olmuştum.. Zaten 1946’da Demokrat Parti’nin kurulduğu ve sonrasındaki İnönülü, Menderesli yıllardan beri siyasi hayatın içinde idim.. Bu deneyimlerimden de yararlanarak partiye hizmet etmekteydim.
Şimdi bu birikimimle, Devlet Bahçeli yönetimine karşı muhalif hareket başlatanlara söylüyorum.. Davanızdan asla vaz geçmeyin.. Önünüze ne kadar siyasi ve yasal engel çıkarırlarsa çıkarsınlar, yolunuzdan dönmeyin..
Ve asla işi şahsileştirmeyin.. Bir araya gelin, birlik olun!
Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan, Koray Aydın hepiniz siyasi tecrübe bakımından bizlerden yeni, yaşça da küçüksünüz.. Sizlere bir önerimiz var.. Biliyorum, içinizde particilik faaliyetleri yönünden en yeniniz Meral Akşener’dir.. Diğer üçünüz MHP içinde ondan daha deneyimlisiniz.. Ama şimdi sizlere diyorum ki, ülkenin ve MHP’nin kurtuluşunu, iyiliğini isteyenler olarak hepiniz fedakarlıkta bulunmalısınız!.. Akşener lehine adaylıktan çekilip onun yanında yer almalısınız!.. Meral Hanım, Bahçeli’nin karşısında tek aday olarak kalsın.. Göreceksiniz açık farkla Başkan seçilecek.. Partimiz büyüyecek.. Seçimlerde AKP iktidarına son verilmesini isteyen pek çok CHP’li, partisinin gidişatından memnun olmayan pek çok aklı başında AKP’li bile Meral Akşener’in başkan olduğu MHP’ye oy verecek.. Bunu ben çevremdeki binlerce kişiden işittim, yeminlerle tekrarladılar..
Bu milletin kurtuluşunu, rahmetli Türkeş’in de ruhunun şadolmasını istiyorsanız, bu yönde adımlar atmaya başlayın.. Türk Milliyetçiliğinin kazanmasını, iktidar olmasını istiyorsanız bence ilk şart budur.
Bugünkü ortamı tam karşılamasa da, Türkeş’in, sağlığında kendisine sorulan bir soruya verdiği cevaplardan bir bölüm aktarayım(**):
SORU: Türkiye, meseleleri çok olan bir memlekettir. Meseleleri kucaklayan ve göğüsleyen bir dünya görüşünde MHP doktrin ve aksiyon olarak nereye kadar gelmiş, hedefe ne kadar kalmıştır?
CEVAP: Türkiyenin meselelerini çözümlemek için en doğru ve yararlı plan MHP tarafından çizilmiştir.. Ancak bu planın uygulanabilmesi için önce MHP’nin iktidara gelmesi lazımdır.
Evet haydi MHP’liler! Ülkeyi ve milleti bu geriye gidişten kurtarmak için Meral Akşener’in yanında ve arkasında birleşin!
(*) İhtilaller ve Darbeler Arasında Anılarım/Yalçın Toker- Toker Yayınları - Tel: 0535 3199349 ve [email protected]
(**) Alparslan Türkeşle Tarihi Aydınlatan Sohbetler/Muhiddin Nalbantoğlu- Toker Yayınları, sa: 103- Tel: 0535 3199349 ve [email protected]