Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan kısa bir süre önce vergi cezalarıyla ilgili, “Yürütmeyi durdurma” kararı aldı.

Bu karar, Doğan’ı kısa süreli de olsa rahatlatan süreci başlattı ama grup içindeki bazı yayın organlarının satışıyla ilgili dedikodulara da hız verdi.

Dünden (29 Eylül 21010) tarihinden başlayarak Doğan Grubu çalışanları Milliyet, Vatan ve Star TV’nin satıldığını birbirlerine ilan etmeye başladılar.

Üstelik bu konuşmalara tarih de ekleyerek;

“Yılbaşında satış ilan edilecek!”

Doğan grubu ile başta Ferit Şahenk ve Akın İpek’in ilgilendiğini, bu satışta kendileri mesafe alamazlarsa yabancı bir fon üzerinden Milliyet, Vatan ve Star TV’yi satın almak istediklerini aylar öncesinden yazmıştım.

Doğan Grubunun yargı kıskacına alınmasının doğal akışında yürümediğine dair kuvvetli emareler var.

Aydın Doğan’la ilgili bazı bilgi ve belgeleri ilgili yerlere ulaştıran, kararların olumsuz çıkması için suflörlük yapan kişilerin siluetleri yavaş yavaş aydınlanıyor.

Bu konu için yalnızca 3 kişi olduklarını söyleyebilirim.

3’ü de basın dünyasından…

Birisi patron ayarında, diğerleri ise yönetici.

Bu yazdığım son nokta bir gün mutlaka aydınlanacak, Mutlaka!

Şimdilik nokta.

Gelelim yine Doğan Grubu’nun satışına…

Doğan Grubu’nun satışında da yine perde arkasında çok tanıdık siluetler var.

Ankara-İstanbul hattına ve oradan da yurt dışına uzanan uzun bir trafik bu.

Kulis olarak yazdıklarımın sonuna bir şekilde yazının kulis olduğunu yazar veya hissettiririm.

Bu yazım kulis değil, bilgi!

Hürriyet

Şimdilik satışlarda ismi geçmeyen, Doğan Grubu’nun adeta korunaklı adası olmaya aday Hürriyet’te her şey bildiğiniz gibi.

Özkök, yayın yönetmeni odasında oturmaya devam ediyor, Berberoğlu, Özkök’ten gelmesi muhtemel dalgaları karşılamaya hazır bir ruh halinde, biraz da siper vaziyetinde görev yapıyor.

Hürriyet’in bel kemiği Fikret Ercan’ın vefa ve görev arasında kaldığını söylememiz mümkün.

Berberoğlu, Fikret Ercan’a karşı son derece saygılı, Ercan da Berberoğlu’na!

Ercan, Özkök’e karşı vefasızlık yapmamaya çalışırken, Berberoğlu’nu da zor duruma düşürmemeye çalışıyor.

İyi bir denge kurmuş durumda Fikret Ercan.

Hürriyet de fena gitmiyor.

Avcı

Hanefi Avcı’nın insana güven telkin eden bir beden dili ve ses tonu var.

Tipik bir devlet memuru.

Büyük görevleri istemediği göz önüne alınırsa, küçük dünyasında büyük işler yapmaya çalışan, bazen de yapan klasik bir Türk memuru.

Şimdiye kadar suistimal iddialarıyla hiç gündeme gelmedi.

Benim içimdeki his Hanefi Avcı’nın esas konularda masum, detaylarda kusurlu olabileceğini söylüyor.