Bir tarafta Erdoğan yeniden aday olabilir diyen iktidar cephesi…
Diğer yanda aksini savunan muhalefet cephesi.
Kafanız hiç karışmasın.
Sistem değişti ama yasa değişmedi diyenlerle.
Sistem değiştiyse yasa güncellenir, güncellenen yasa da geriye işlemez diyenlerin mücadelesi var.
Var da...
O kadar anlamsız,
O kadar yersiz, o kadar yerli yerine oturmayan bir tartışma ki.
Çünkü tartışmanın sonu çok açık;
Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı...
Buna rağmen neden ortada bir tartışma var acaba?
Bu tartışmadan muhalefet cephesi ne umuyor olabilir ki?
"Belki bu baskıyla Erdoğan aday olamaz!" diye mi umut ediliyor?
Yoksa "Biz tarihe notumuzu düşelim, tarih kararını verir!" gibi duygusal bir refleks mi var?
Bu önermelerin tamamı ya da hiç biri doğru da olmayabilir ama...
Bir gerçek var ki, tartışmaya açık bile değil.
Muhalefet, Erdoğan'ın şöyle ya da böyle aday olacağını bilmesine rağmen "Aday olamaz" diyerek ölümcül bir hata yapıyor.
Erdoğan'ı sadece mağdur yapmakla kalmayıp, seçmene, Erdoğan'dan çekindikleri hissini de yudum yudum veriyorlar.
Tam da Erdoğan'ın ihtiyacı olduğu zaman.
Tez konusu olacak yanlış.
Yanlışa çılgınca sarılan,
Sarıldıkça, sarıldığı yanlışta boğulduğunu görmeyen bir muhalefet var karşımızda.
Daha fenası var!
Muhalefetin, bu stratejinin yanlış olduğunu bildiğine de eminim!
Bu kadar çılgın bir hata olamaz.
Tam burada soru üstüne soru gerekiyor.
Bilinen yanlış neden ısrarla yapılır?
Biraz kamuoyu oluşunca, "Dur, ben de geri kalmayayım. Mahallenin alkışını alayım!" ise...
Hani diğer mahalleden de sizin mahalleye adam getirecektiniz?
Yok, "tersten manyel çakayım. Zaten kazanacağımız yok. Kendisini mağdur ettiğimizi bildiği için bize de belki bir şeyler düşebilir!"
Hangisi?
Hepsi mi?
Sayamadıklarım mı?
Bana kimse hukuk falan demesin.
İnsanlık tarihi güçlünün hukukuyla başladı, öyle de bitecek!
ÖZLEM ZENGİN
Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılmak için öne sürdüğü 6284 sayılı ‘Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un değiştirilmesi talebine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Derya Yanık ve iktidar partisi grup başkan vekili Özlem Zengin’den gelen itirazlar tartışmaya yol açmıştı.
Bu tartışmalar, Zengin'e, parti tabanında hasar getirirken, muhalefet cephesinde sempati toplattı.
Parti disiplini ile meşhur bir parti için Zengin'in çıkışını normal karşılamak mümkün değil.
Ya Zengin aracılığıyla iyi polis-kötü polis oyunu oynandı ya da Zengin siyasi bir kumar oynadı.
Listelere bakınca anlaşılacak!
Bu arada Yeniden Refah Partisi ile iktidar partisinin hangi konuda, nasıl anlaştığı da çok anlaşılamadı.
Daha ötesi bu protokollerin yasal bir bağlayıcılığı da yok!
Filmin sonunu beraber göreceğiz