Avrupa, İslam Dünyası’nın Demokrasiden nefret etmesi için özel bir siyaset izliyor.
12 milyon Müslümanı katletmesini ‘öldürme özgürlüğü” olarak gören Avrupa, İslam Peygamberine hakaret edilmesine tepki gösterenleri, “Fikir özgürlüğüne” karşı durmakla suçlayacak kadar ucube bir noktada mevzileniyor.
Demokrasiye inanan bir insanın, başka bir dinin önderine hakaret etmesi, demokrasiye nasıl bir katkı verebilir ki?
Demokrasiyi, inançlara saldırı için kullanırken, mizah sosunu kullanmak, işlenen cinayeti hafifletebilir mi?
Bıçağı hasmına gülerek sokmak, soktuktan sonra bıçağı içeride çevirirken, “Şaka yaptım” demek hiç komik değil.
Komik olan; İnançları, felsefe havuzunda boğmaya çalışanların bindiği geminin demokrasi olması…
Karnı geniş Avrupa, Müslüman Dünya’ya, “Olmaz olsun böyle demokrasi” dedirtmek için elinden gelenin fazlasını yapmaya devam ediyor.
Öldürüyor… Tecavüz ediyor… Dalga geçiyor…
Hz. Muhammed’i karikatüre malzeme yapmak isteyen zihniyet, Müslümanlara yaralı bir penguen kadar kıymet vermeyen anlayışın, mizah elbisesi giyerek ete kemiğe bürünmüş halidir.
İnek’ten Maymuna, Fare’de Kediye’ye kadar onlarca hayvanı kendine ilah edinenlere dahi bu satırların yazarı inançları için tek bir kınama yapmamıştır.
Neticede mahrem alanlarıdır.
Örneğin Japonya; Yer tanrı ve gök tanrının karı koca olduğuna, evlenerek Japonya’yı doğurduklarına inanırlar.
Avrupa bir taraftan devşirilmiş terör unsurları meydana getirirken, diğer yandan kendi ürettiği terörü, İslam’ın çocuğu olarak sunmaya çalışıyor.
Peki, biz tamamen masum muyuz?
Evet, ne yazık ki; İslam Dünyası’nın içinde de, kaynağını Kur’an yerine, yüzlerce yıl önceki yanlış fetvalardan alan unsurlar var ama bu grupların tamamını toplasak, bir haçlı seferi yapmaz!
Cumhuriyet Gazetesi’nin yerli Çarli olmaya soyunması, kişisel tarihi ile örtüşen bir duruş olduğu için yoruma bile gerek yok.
Cemaat medyasının; peygamberimize yapılan saldırıya, faillerin gerekçeleri ile sahip çıkması, cemaatin savunduğu değerleri kendi tabanlarına sorgulatacak kadar dehşet verici.
Talat Atilla/Güneş