Milletvekilliği bir taraftan çok kolay bir iş… Sorumluluk duymuyorsanız kimse size neden gelmedin-gitmedin demez. Aylarca Meclis’e gelmeyin hesap soran olmaz. Tabi seçmeni ihmal etmeyeceksiniz… Ha bir de medyayı… Medyayı iyi kullanıyorsanız biri beş gösterebilirsiniz… Fakat sorumluluk duyan, çalışan, çıkarılan kanunları takip eden, denetim görevini yapmak isteyen, komisyonları takip eden, geleni-gideni olan bir milletvekili iseniz milletvekilliği zordur. Yorucudur. Hafta sonlarınız sosyal faaliyetlerle geçer, tanımadığınız insanların cenazelerine ve düğünlerine gider, sivil toplum kuruluşlarının genel kurullarına ve özel günlerine katılırsınız. Boş zamanınız asla olmaz ama yine de şikayet edilirsiniz, neredesin diye…
Bunlar yine de kolay taraflar, asıl bazı sorunları bilip, görüp, çözümü de biliyor ama çözüm bulamıyorsanız demoralize olmamak, çaresiz kalmamak mümkün değil…
Geçen Cuma akşamı gelen bir kanun tasarısı ile bu hafta çalışmalara başladık. Konu aslında Soma Faciası sonrası hem 301 madenci ailesine yardımcı olmak hem de hem madenlerde hem de her alanda rekorlar kırdığımız iş kazalarını ve ölümleri önlemek…
Ancak Hükümet tasarıyı sosyal güvenlik yasa değişikliklerinin, örneğin tüp bebekle ilgili konuların, yurt dışı emeklilik sorunlarının, havuzcu şirketler ve Rıza Sarraf için getirildi denilen vergi ve sosyal güvenlik aflarının, Kamu ihale Kanun değişikliklerinin, bilmem ne kurumlarının genel müdür yardımcısı kadrolarının artırılması gibi konuların da olduğu bir tasarı ile getirip bazı tekliflerle konuyu birleştirince 100 maddeden fazla değişikliğin olduğu bir torba kanunla konu içinden çıkılmaz hale geldi…
Şimdi, madenci aileleri bekleyişte…
Emekliliği yaşa takılanlar bekleyişte…
Ticaret sicili affı bekleyişi var…
Düz işçi gibi çalışan mühendisler kadro bekliyorlar…
Kamuda taşeron olarak çalışanlar kadro beklentisi içerisindeler…
Her gün yüzlerce twit, yüzlerce mail alıyor ve haklı olarak durumunun düzeltilmesini bekliyorlar… İktidar acele ediyor ve madenci aileleri zorda acilen yasayı çıkaralım diyor. Yasa çok eksik. Taşeron sorunu çözülmediği gibi daha da karmaşık hale getirilmiş… Üç büyük işçi sendikasına ait konfederasyon bir bildiri ile durumun düzeltilmesini istiyorlar… Binlerce, hatta milyonlarca insan kendi konularıyla ilgili de düzeltme bekliyorlar… Ve siz bir şey yapamıyorsunuz. İktidar milletvekilleri de aldıkları talimatı yerine getirmek zorundalar, ilave işler yapamıyorlar ve yasayı bir an önce Komisyondan çıkarmaya çalışıyorlar… Size de baskı yapıyorlar bu acil uzatmayın diyorlar, gecikmenin faturasını size kesmeye çalışıyorlar… Gergin bir ortam ve mağdurlar arasındasınız…
Çarşamba toplantıda bir madenci derneği sözcüsü “Allah rızası için bir şeyler yapın, Allah rızası için” dedi ağlamaklı bir halde… Ne istediğini söylemedi… Ölümler olmasın, bu zamanda bu kazalar olmasın dedi ama ne istediğini tam söylemedi.
Tasarı eksik; ne denetim değişiyor ne kurallar. Kalabalık bir şekilde geldi ve daha da kalabalıklaşıyor. Yeterince tartışılmıyor, tartışılamayacak. Zaten ilgili taraflara sormadan hazırlanmış…
“Allah rızası için bir şeyler yapalım” ama Tayyip Bey korkusu daha önde… Değişiklik, tartışma çok zor… Gel de hakkıyla milletvekilliği yap… Allah rızası gözeterek kanun çıkar!
***
Değerli okuyucu ve yorumcu “Hülya” benden iki haftadır bir konuda yazmamı istiyor. Yazacağım ama gündemi değiştirmek, tek parti dönemine getirmek istemedim. Yine de ilk fırsatta yazacağım zevkle…