Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Özellikle büyük şehirlerde kahvehanelerin yerini “Cafe” yada kafeler aldı. Sabah kahvaltısından öğle ve akşam yemeklerine, salatalara, tatlılara, ara öğünlere ve taze çaylara kadar her vakit her şeyi bulabileceğiniz yerler kafeler… Kafeler sadece erkeklerin gidebileceği yerler de değil. Parası olan erkek-kadın veya maile herkese açık yerler. Türkiye’ye has bir özellik de oluşturdular aslına bakarsanız. Bir gün, yeni yaşam tarzımızda önemli yer tutan ve yeri daha da artacak gibi görünen kafeleri anlatacağım. Şimdilik sadece geçenlerde bir kafede beynime düşürülen soruyu sizinle paylaşmak için bu girizgahı yaptığımı belirteyim. Gerçekten 7-8 kişi oturmuş sohbet ederken bir iktidar yanlısı esnaf-iş adamı kırması arkadaşımın 15 Temmuz sonrası AKP’nin çok kazançlı çıktığını, oy oranının yüzde 60’ı bile aştığını, istese seçime gidip Anayasa’yı tek başına değiştirecek çoğunluğu bulabileceğini söylemesi kafama takıldı. Arkadaşımı zor durumda bırakmamak için itiraz etmedim ama sözlerine katılmadığımı da ifade ettim. Düşünülmeden söylenmiş fazla iddialı sözlerdi…
Evet, o zaman sormadığım soruyu şimdi sorayım; neden yüzde 60’ı bulduğu halde AKP erken seçim istemedi? Cevabı da yine ben vereyim…
Bana göre bu sorunun cevapları 2 başlıkta toplanabilir. Siyasetle ilgili sebepler, ekonomi ile ilgili sebepler.
Siyasi sebeplerden başlayalım. Bir kere AKP değil de Erdoğan neden seçim istemedi sözü daha uygun düşer. Çünkü seçim için AKP’de öncelikle Erdoğan’ın kararı gerekir. Bu belirlemeyi yaptıktan sonra devam edelim.
15 Temmuz Darbe Girişimi’ni siyaseten gerçekleştirenler çoğunlukla Erdoğan’ın partilileri, kamuda Erdoğan’ın yanında görünen insanlar yani AKP’liler. Ama hangi AKP’liler? Tamam, Erdoğan Darbe Girişimini zamanında haber aldı, başarısızlığa mahkum bir darbe girişimine izin verdi ve güçlü çıkmayı başardı ama darbecilerin önemli bir bölümü de Erdoğan’ın girişimini haber aldı ve pasif kalarak kendilerini gizledi, darbeye katılmadı. Darbeciler gerçekte kimlerdi ve arkalarında kimler vardı henüz net değil. Darbe Girişimi sonrası herkes birbirinden daha fazla FETÖ düşmanı ve Erdoğan yanlısı görüntü veriyor. Samimi olanı bulup çıkarmak, ayrımı sağlıklı yapmak Erdoğan için çok zor. Yani Erdoğan silahlı darbeye karşı kazanırken, siyasi bir darbe yedi…
Darbecilerin kimler olduğu net olarak belli diyelim. Peki, bu kadar AKP’liyi kısa zamanda elimine etmek, parti ve siyaset dışına atmak kolay mı? Aralarında muhakkak ki büyük şehir belediye başkanları, belediye başkanları, eski bakanlar, milletvekilleri hatta şimdiki bakanlar vardır. Çevreleriyle bu kadar güçlü, net olarak bilemediğiniz ve esrarlı bir grubu kısa zamanda yok edebilir misiniz? Aslında böyle bir grubu zaman uzarsa daha da zor yok edersiniz ya, o da ihmal edilmemesi gereken bir boyut...
Siyasette kaos olan, karışan, karanlıkta olan yer AKP’dir. Darbe girişimi net olarak oradan gelmiş ve Erdoğan’a karşı yapılmıştır. Daha açık bir ifade ile Erdoğan için sorun ve düşman AKP’dir ama hangi AKP ve AKP’liler?
Yakın geleceğe bakalım; Erdoğan OHAL’i uzatmak zorunda. OHAL ona Meclis’i ama aynı zamanda da AKP Grubunu by pas etme imkanı verecek. OHAL’in uzaması için terörün daha da azması gerekecek. PKK, İŞİD ve DHKP-C ona bu avantajı sağlayacaklardır… OHAL’in uzaması halledildikten sonra da karşısında olduğunu düşündüğü AKP’lileri siyaset dışına itmesi daha kolay olacaktır. Örneğin, belediyelere kayyım atanması belki HDP’li belediyeler için bir KHK ile çıkmıştır ama zamanı geldiğinde yani koşullar olgunlaştığında neden AKP’li bazı büyük şehir belediyelerini de kapsamına almasın ki? Ya da benzer amaçlı KHK’lar çıkmasın ki?
Kısaca diyorum ki siyasette mücadele şu anda AKP ile Erdoğan arasındadır. Erdoğan, AKP’yi ya da AKP Erdoğan’ı yenmeden seçime gitmek pek mümkün değil. Gidilmesi söz konusu olduğu anda AKP bölünüp yeni partiler doğurabilir. Kolay değil. Erdoğan’a karşı içeriden bazı kamu görevlileriyle birlikte bir darbe planlandı, bazı sebeplerle erken yapılmak zorunda kalındı. Erdoğan darbeyi başarısızlığa mahkum etme başarısını gösterdi ama darbecilerin çoğu da kendilerini saklama becerisini gösterdiler. Şimdi bu garip darbe girişiminin devamı oyunu oynanıyor. AKP ve Erdoğan tam bir oyun oynuyorlar. Herkesin birbirinin siluetini gördüğü ama şimdilik sobeleyemediği bir garip saklambaç oyunu bu…
İktidar partisinin durumu bu ise, yani güven yok olmuş ise, anketler isterse yüzde 80 göstersin, seçime gidebilir mi?
Seçime gidilmemesinin ikinci sebebi ekonomik demiştim. Çok kısa açıklıyayım; Darbenin arkasında ABD’nin olduğuna inananlar, Moody’s gibi ABD’nin kontrolündeki kredi derecelendirme kuruluşlarının verebileceği bir olumsuz not durumunda ekonominin çökeceğini biliyorlarsa hiç seçime gidebilirler mi?
15 Temmuz sonrası Türkiye siyasetinde gerçekten çok şey değişti ama hala değişimin farkında olmayan çok siyasetçi geçinen var… İşimiz zor…
Ana muhalefet partisi mensubu olmam dolayısı ile inanın öngörülerimin çok azını yazdım… Kısaca, 14 yıllık siyasal İslamcı iktidarın ülkeyi getirdiği nokta kaos, buradan çıkış ise ayrı bir kaostur...
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 26254 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |