Bu köşede genellikle güncel konuları tartışmaya çalışıyoruz. Son yıllarda neler tartıştığımızı hatırlıyor musunuz?
Ben yardımcı olmaya çalışayım; Askeri vesayet meselesi, bağırsakların temizlenmesi, Balyoz ve Ergenekon gibi davalar, Yeni Anayasa, kimlik meseleleri, zenci-beyaz Türk konuları vb. Bundan sonrada bunlara ilave olarak “Yeni Türkiye”, ahlak, yolsuzluk gibi konuları tartışacağız.
Neyse uzatmayayım, bu konuları düşünürken geçen gün “zenci-beyaz Türk” konusu aklıma geldi.
Neden?
Şu yeni Cumhurbaşkanımıza alınan yarım milyar liralık özel uçak ve bilmem kaç milyonluk yeni Köşk nedeniyle…
“Zenci Türk” Erdoğan, Cumhuriyetin en şerefli ve tarihi yapısını beğenmiyor ya, sadece Cumhuriyet tarihini küçümsemek ve küçültmeye çalışmak değil bu, bal gibi Köşk’ü de küçümsemek ve beğenmemek. Yeni bina, eskisi beğenilmediği için de yaptırılıyor, aynı zamanda... “Ben bundan iyisine layığım” havasında…
Türkiye’de aristokrat bir sınıf olmadı hiç. İstanbul aristokrasisi ve saray çevresi zaten Cumhuriyet kurulunca sürgüne gönderildiler. Türkiye’de sadece kentleşmesini önce tamamlayan Anadoluluların, 1000 yıldır Anadolu’da yaşayanlara yani kırsala karşı bir sosyolojik, teknolojik ve dolayısı ile psikolojik üstünlüğüydü konu. Yoksa sınıf çatışması boyutuna hiç ulaşmadı sorun. Ailenin okuyan, geliri ve yaşam yeri değişen dolayısı ile yaşantısı farklılaşan oğlu “Beyaz Türk” olamazdı herhalde? AKP döneminde “Zenci-Beyaz Türk” meselesi nasıl abartılmış, istismar edilmiş ve siyasette nasıl başarı ile kullanılmış…
Türkiye’de başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı yapanlar hep halk çocukları olmuş. Cumhuriyet ile değil de Padişahlık ile yönetiliyor olsaydık Erdoğan gibi birinin cumhurbaşkanı olma şansı zaten sıfır olduğu gibi başbakan olma şansı da olmazdı. Çünkü, mutlakıyet de görünmez kriterler daha yüksek ve daha aşılmaz olacaktı, doğal olarak… Fakat, Erdoğan ve arkadaşları bu gerçeği unutturup halka sanki kendileri halk çocuğu, kendi rakipleri ve selefleri aristokrat veya “Beyaz Türk”müş gibi bir algı uyandırdılar…
Düşünün lütfen, İstanbul çocuğu Tayyip mi, ne demekse daha “zenci” veya “beyaz” yoksa Tunceli çocuğu Kemal mi? Hem geçmişteki yaşantıları, hem aileleri hem de şimdiki yaşantıları dikkate alınınca hiç şüphesiz Kılıçdaroğlu daha bir halktan ve hala halk gibi yaşıyor. Tayyip Bey aslında aristokrat üstü bir yaşama çoktan geçmiş ama algısı tam tersi… Gerçekte zamane karunu…
Kendimi düşünüyorum; Erzurum doğumluyum. İlkokulu Erzurum, Ağrı ve Muş/Malazgirt’te okudum. Ortaokul ve lise mezuniyetim Polatlı’da devlet okullarında. Babam küçük bir devlet memuruydu TMO’da çalışıyordu. Üniversite sınavında ilk tercihim AÜSBF’yi (Mülkiye) bitirdim, yaşamım boyunca hem ailem, hem toplumun hem de devletin verdiği ahlak/etik ve prensipler doğrultusunda ideallerim için çalıştım. Devletimi, toplumumu, ahlaki ve manevi değerlerimizi hep yücelttim, çevreme örnek oldum. Türkiye ölçülerinde vasatın üzerinde olsa da mütevazi bir yaşantım var ve ne yaptıysam kendi emeğimle yaptım ve sahip oldum. Galiba tipim biraz farklı diye ve görüşlerim nedeniyle ben “Beyaz Türk”üm ama jeepli, mercedesli, villalı AKP’liler nasıl oluyorsa toptan “Zenci”… (Bu arada halkçılık adına yoz bir kültür yaratmayı da başardılar)
Eğer, zenci-beyaz Türk varsa Recep Tayyip Erdoğan şüphesiz beyazdır artık. Üstün, ayrıcalıklı hatta hukuk üstü bir konum ile beyaz olmayı da aşmış “Bembeyaz Türk” olmuştur.
Bu dönem tüm kavramların içi boşaltıldı ve başkalaştırıldı. Halk kavramı da bunlardan biri… Keşke bilmem kaç yüz korumalı Recep Tayyip Erdoğan’da gerçekten halktan biri kalsaydı. Ama hep “öldük” diyen ve inandıranlardan…
Allah büyüktür, biri çıkıp “Biraz da biz ölelim” diyecek bir gün…