Talat Atilla Öcalan test edildi! Değişim var! Tüm arşivi yaktılar! 'Tekbirlerle gömün beni!' |
Ersan Yıldız GİRİLMEZ |
Mihriban Başlı Nereye Gidiyoruz? |
Tuğba AYAN Çakralar ve Uyanış |
Adnan Küçük MEB YUSUF TEKİN’İN LAİKLİK SÖYLEMİ BAZI ÇEVRELERİ RAHATSIZ ETTİ |
Zahide Guliyeva EGO İŞÇİLERİ |
Cengiz Altınsoy Benim güzel memleketim... |
Kıvılcım Kalay NEDEN DİYE SORMA |
Canan Sezgin BU DOLUNAYLA BİR DEVİR KAPANIYOR! |
Tuğrul Sarıtaş Duayen gazeteci Tuğrul Sarıtaş'tan yeni kitap! |
Tekin Öget GERÇEKTEN DE TAM YOL İLERİ Mİ? |
Esra Süntar SU ÜSTÜNDE İKEN SU İÇİNDE OLMAK |
M. Kürşat Türker ZİNCİR |
Yalçın Toker SPOR YAZARLARI GENEL KURULUNDAYDIM.. |
Haktan Kerem Ural ‘ADALET SİSTEMİ’NİN ALTINDA SERİNLEYEN AHLAKSIZLAR |
Sima Güleser Polat İPİN UCU KAÇTI! |
Uğur Özteke SAĞLIKTA KANDIRMACA YENİDEN Mİ BAŞLIYOR? |
Tevafuk mu bilemem ama İsrail- Filistin savaşı giderek tırmanırken, Genelkurmay Başkanlığı birçok başlıkta savaş simülasyonları yapmaya başladı.
Aldığım bilgilere göre Genelkurmay, uydularımız hedef alınırsa bozulabilen dijital veri ve iletişim güvenliği dahil birçok konuda simüle edilmiş hazırlıklarını test ve revize ediyor.
3 boyutlu sanal askeri simülasyonlarda olaylar; tarihi veya hayali savaşlar, meskûn mahal
çatışma simülasyonu, kent ve orman savaşı temaları dahil çok opsiyon, çok ihtimalli olarak değerlendiriliyor.
Emekli bir tümgenerale konuyla ilgili merak ettiğim soruları yönelttim.
+ Genelkurmay Başkanlığı'nın birçok başlıkta savaş simülasyonları yapmaya başladığını öğrendim. Bu, rutin bir durum mu?
- Ordumuzun askeri simülasyonlar konusunda gelişmiş bir yapılanması var. Rutin de sayılabilir bu çalışmalar.
+ Sayılabilir derken?
- İçinden geçilen zaman ve şartlara göre yoğunlaşabilir.
+ ABD bir yandan bizi kuşatmaya çalışırken diğer yandan İsrail'e açık çek vererek Filistin'de canlı yayında katliam yapıyor. Ben Genelkurmay Başkanı olsam simülasyonları yoğunlaştırmanın tam zamanı diye düşünürdüm. Hatta ötesini de yapardım.
- Asker de sokaktaki insandan farklı düşünmez. Merak etmeyin. Türkiye göründüğünden de güçlü bir devlettir. Her şeye her zaman hazırlıklıdır.
+ ABD Dışişleri Bakanı Ortadoğu ziyareti yaptı. Sadece bizi ziyaret etmedi. Arkasından sihamızı düşürdüler. Onun peşinden ABD
Başkanı Biden "Türkiye Suriye'de güvenliğimizi tehdit ediyor" dedi.
Sağı solu vurarak, bize "Gelinim sana söylüyorum, kızım sen anla!" demek mi istiyorlar acaba?
- ABD'nin durduğu nokta belli. İşaret ettiğiniz hassasiyetlere katılıyorum ama bizi dünyada tanıması gereken her ülke tanır. Gerektiğinde neler yapabilme potansiyelimiz olduğunu da bilir.
+ Peki, bu katliam ve Türkiye'ye diş gösterme ne zaman biter?
- Zor bir soru. Bir yerde biter muhakkak ama tarih bize ve miras kabul ettiğimiz değerlere saldırı olduğunda en zor şartlarda bile diş gösterenlerin dişlerini döktüğümüze şahittir. Hepsinin üstesinden gelecek güçteyiz.
İYİ PARTİ'DE KRİTİK GELİŞME!
Yazı başlığını garipsediğinize eminim ama off the record olduğu için ancak bu kadar yazabiliyorum!
Bu konuya birazdan dönerim ama kısa bir İyi Parti analizi yaparak başlamak isabetli olacak.
Çünkü bu analizin içine İyi Parti’de yüzde 99 oranla yarın (Perşembe) neyin olacağına dair ip uçlarını aralara serpiştireceğim.
Puzzle'ın parçalarını dağıtıp, sizin toplamanızı rica edeceğim.
Başta da yazdığım gibi off the record bir hadisenin sınırlarında dolaşacağım!
Şunu kabul edelim.
Bir partinin kısa zamanda sıfırdan yüzde 10'lara ulaşması dünyanın her yerinde başarıdır.
Üstelik demlenmiş sosyolojik bir tabana oturmamasına rağmen...
Kuruluş ve geldiği nokta açısından ortada başarı var ama hedeflenen ve merkezin duyduğu ihtiyacı karşılayamamak açısından bakılırsa başarısızlık da var.
CHP yönetiminin; 6'lı masanın devrilme-toparlanma sürecinin seçmende meydana getirdiği kırılganlığın faili olarak Meral Akşener'i işaretlediğini biliyoruz.
Akşener hem bu konuda hem de Kılıçdaroğlu'nun adaylık önce ve sonrasındaki süreçte yaşananlarla ilgili kendisini ve partisini hep savunmak zorunda kaldı!
Son günlerde İyi Parti'de bu hararetlerin yanında başka bir tartışma başlığı daha var.
Kamuoyuna sızmayan bilgilere göre İyi Parti, partiye yapılacak ekonomik yardımlar konusunda milletvekillerini sınıflandırarak, yardımları 3 ayrı kompartımana ayırmış.
1) Ekonomik durumu orta derece olandan 250 bin lira.
2) Biraz daha iyi olandan 500 bin.
3) Çok iyi olan vekillerden de 1 milyon partiye yardım alıyor.
Parti içinde bu para sınıflandırmasını, partinin geleceği, kendi geleceği ve izlenen siyaset yapma pratiğini beğenmeyen milletvekilleri olduğuna dair bilgilerim var.
Bu ve benzeri olayların bazı vekillerde sıkıntıya neden olduğunu da biliyorum.
Bu konuda parti mi, vekiller mi haklı onu elbette zaman gösterecek ama yarın (Perşembe) için bazı vekillerin birikmiş tepkilerinin ete kemiğe bürünme ihtimalini güçlü görüyorum!
Şu kadarını da ekleyerek final yapayım artık. Çünkü, off the record'un sınırının sınırına geldim. İyi Parti'nin yarın TBMM'deki sayısı eksilebilir!
TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!
E-posta Facebook Twitter Yazdır Önceki sayfa Sayfa başına git |
Bu yazı 33520 defa okunmuştur. |
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|