Hakkını teslim edelim.
Bugün iktidar değişikliği ihtimali konuşuluyorsa sebebi iyi partidir.
Aslında iyi parti'de değil bizzat Meral Akşener'in kendisidir.
İyi satranç oynuyor.

Önce 'Kılıçdaroğlu'na itirazımız yok' diyerek, Kılıçdaroğlu'nun elini görmek istedi.
Kılıçdaroğlu'nun niyetini anlayınca 'Seçilecek aday'  mesajı ile istemediğini ilan etti.
Kılıçdaroğlu yine geri adım atmayınca, İmamoğlu'nun adaylığı için harekete geçti.
CHP Genel Merkezi'nin İmamoğlu'nu sildiğini anlayınca direksiyonu Mansur Yavaş'a kırdı.
Yavaş'ın önünü görmemesi ve vefa duygusu ile geri çekilmesi üzerine yeniden yargı yoluyla yaralı İmamoğlu'nun adaylığı üzerinde karar kıldığını ve ayın 13'ünde joker adayının İlhan Kesici olduğunu, en azından bu ihtimalin an itibariyle güçlü olasılığını köşeye not edelim.
Buraya kadar gelişen olaylar bir şekilde anlaşılır ama iki gün önce Akşener'in 'Birinci parti olacağız. Hak etmediğim Başbakanlık istemiyorum' sözleri bize yakında kopacak kıyametin ip uçlarını veriyor.

Çünkü...
İyi Parti'nin iyi oy alacağı ne kadar kesinse, birinci parti olamayacağı da o kadar kesinken, Akşener kendisini bağlayan bu büyük sözleri neden söylemiş olabilir?
Demek ki pek yakında sıra dışı bir şeyler yapacak!
Yapacağı şeylerin yolunu açıyor.

Bitmedi!
'Kimseden bir şey istemiyorum' sözleri hayal kırıklığından öte Kılıçdaroğlu'na olan kızgınlığını da ele veriyor!
Akşener'i aday olmasından daha fazla sinirlendiren, kamuoyuna Kılıçdaroğlu tarafından sızdırıldığını düşündüğü 'Akşener kendisi için pazarlık yapıyor ' sözlerinin sızması oldu!
Akşener'in Başbakanlık dediği zaten Başbakanlık yetkileri ile donatılmış Cumhurbaşkanı yardımcılığı göreviydi.

Sadece kendisinin Cumhurbaşkanı Yardımcısı olduğu bir sistemden söz ediyorum elbette.
CHP, Akşener'in bu istegini yapmazsa, Akşener İmamoğlu/Kesici adaylığından geri adım atmayacağı gibi kendisinin bile tahmin edemiyeceği kararları alabilir!
'Tarihe yeterince not düştüm' diyerek Kılıçdaroğlu'na destek verme obsiyonu şu anda en düşük ihtimal.

Akşener çok şeye çok öfkeli.
Mesela masadaki herkesin oyunun eşit olmasını kesinlikle istemiyor.

Özetle....
Ya masadan istediğini alacak!
Ya da masadan kalkmadan  masayı dağıtacak!
Akşener'i hastanelik eden süreç aslında bunlarla sınırlı değil.
Akşener, iktidarın kendisini değişik varyantlarla tehdit ettiğini düşünüyor!
Haber getiren-götüren bir koridorun olması muhtemel.
Bu söylentiler doğruysa bile Akşener'in henüz gardının düşmediğini söyleyebiliriz.

Bitmedi!
Akşener, yakın dönemde çok iyi satrançlar oynasa da eminim içten içe hayatının fırsatını kaçırdığına çok üzülüyordur.
Düşünün...

6'lı masanın kendisi dahil 5 lideri sağcı!
Oysa, Kılıçdaroğlu yerine masayı kendisi kurabilirdi!
İşte bu hatası ya da kafa karışıklığını herkes mazur görse de kendi kendisini affetmeyeceğine eminim!

Yakında sıra dışı şeyler olacağına hala ikna olmadıysanız haklısınız.
Çünkü yazdıklarım henüz bir başlangıçtı!