İskambil kâğıdından isteriz; sağlık, iş, hayırlı bi’ kısmet.. Kahvenin tortusundan, avuç içindeki çizgilerden..
Yeni haftadan.
Doğum gününden, yeni yaştan..
Çocukken uğur böceğinden isterdik mesela; uçurtma, bisiklet ya da uzaktan kumandalısından afili bir araba.
Geceleyin kayan yıldızdan isteriz. Göktaşını bile boşa savmaz; elinin artığı, kurudan diriden bi’şey dileriz mutlaka.
Geçtiğimiz yıllarda tosuncuktan diledik; internette koyun, kuzu, tavuk, dana besledik. Kıran girdi kaybettik hayvanları ama, olsun Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaşta internete çiftlik kuran bi’ besici edindik.
Çalışarak, didinerek, akılla, mücadeleyle, azimle herkes kazanır; iş kestirmeden varmak hedefe.
Bu sebeple çaput bağlayıp ev isteriz incir ağacının dalından, sulamak yerine.
Bebek isteriz nefesi kuvvetli hocadan..
Yanağa düşmüş kirpikten, iki adaş arasında olmaktan dileriz en imkânsız hayallerin gerçekleşmesini.
Allah’ın papatyasını yolunmuş tavuğa çevirip; çiçeğe sorarız sevip sevmediğini. Papatyanın bilmediğini sevdiceğin nerden bilsin zira..
Astrolojiden bekler yengeç gelecek güzel günlerin haberini.
‘Sevgili Yengeç, 29 Aralık’ta Jüpiter balık burcuna geçtiğinde elinizden kaçan tüm fırsatlarla yeniden tanışacaksınız. Hayatın size yeni bir altın tepsi sunduğunu düşünün. Bu kez şansınızı çok iyi değerlendirmelisiniz, çünkü artık şans tamamen sizin yanınızda. Bu hafta sizin.’
Yazan ablanın parmaklarına kurban olur, mutlu olur yengeç ama, evde oturmaktadır. Kulağı kirişte şansın kapısını çalmasını bekler tuzlu çekirdek eşliğinde.
Ne var ki ev sahibi çalar yengecin kapısını. Kendini Akdeniz’in serin sularına mı sürmeli..
Belki de yükseleni akreptir, valideyi arayıp tam doğum saatini yeniden sormalı. Bi’ hata var bu işte ama tam olarak neresinde ?
O şansı bulmak için zihnimizi çalıştırmayı göze alır, yerine göre sabaha kadar düşünürüz.
Düşünmek bizim işimiz.
Tavla oynarken bile sıktığı yumruğunun tersini öpüp zarlarla konuşan, onları motive eden insanlarız biz. ‘hadi yavrum!’ deriz. Düşeş gelsin isteriz..
Kafamıza, alnımıza, omzumuza ya da ağzımıza sıçınca kuş; piyangocudan bilet isteriz. Bunun için mutlu olur, üste cebimizden para öderiz.
Kafasına sıçıldı diye bilet alıp, amorti çıkınca sevinen tek millet biziz.
İki gündür elektriğe, doğalgaza, motorine gelen zamlar konuşuluyor.. Üzülmeyin, yarın bir gün Reis çıkar: ‘bu millete bu kadar zam reva mı, indirin biraz.’ der.
Oyalı yazmaları elimize dolar meydanlarda halay çekeriz.