17 Aralık operasyonu; siyaset, medya, iş dünyası ve cemaatin parametrelerini değiştirdiği gibi, kartların da yeniden dağıtılmasını sağladı.
CHP ve MHP, yerel seçim omurgasını, internette yayınlanan ses kasetlerine dayandırırken, iktidar partisi, “Muhalefet ve cemaat, bize oy veren Türkiye’nin yarısına darbe yapıyor.” savunmasını yapıyor.
30 Mart seçimleri, 17 Aralık operasyonlarının da etkisiyle, görünürlüğü olmayan ya da az olan partiler için de sürpriz siyasi alanlar açtı.
DSP, CHP’nin aday yapmadıklarını partisine alarak çıkış yapmaya çalışırken, Saadet Partisi’de Ak Parti’ye kaptırdığı oyların peşine düştü.
CHP’de, cemaatle yakınlaşmaya duyulan tepki, yerel seçim sonrasına bırakılırken, Saadet Parti’nde ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Aldığım bilgilere göre, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk başkanlığındaki bir gurup, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın, iktidar partisine yönelik izlediği politikadan rahatsız.
Asiltürk’ün, Genel Başkan Kamalak’a, “CHP’yi bırakıp, Ak Parti’ye muhalefet etmemizi, tabanımıza anlatamayız. Hocamızın kemiklerini sızlatmayalım.” siteminde bulunduğu, Kamalak’ın da, “Taban rahatsız değil!” yanıtı verdiği konuşuluyor.
Kamalak’ın bu cevabından memnun olmayan Asiltürk’ün, başta Fatih Erbakan olmak üzere, birçok Saadet Partili yönetici ile toplantılar yaptığı, bu toplantıların sonucuna göre, yol haritası hazırlayacağı söyleniyor.
Saadet Parti’nin akil adamı olarak bilinen Oğuzhan Asiltürk, parti yöneticileri ile yaptığı görüşmelerden istediği sonucu alamazsa, Ak Parti’yi destekleyen açıklamalar yapabilir.
Bahçeli, Mansur Yavaş için kimi azarladı?
Ankara, belki de tarihinin en zorlu ve renkli yerel seçim sürecini yaşıyor.
Mustafa Sarıgül İstanbul surlarını zorlarken, CHP’nin adayı Mansur Yavaş da, Ankara kalesini teslim almak için kıyasıya mücadele ediyor.
Seçim, nefes nefese geçtiği için, Ankara, rutin dışı siyasi paslaşmalara da ev sahipliği yapıyor.
Anlatacağım ilginç olayın geçtiği yer, Ankara’nın metropol ilçelerinin en büyüklerinden birisi. MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye, Ankara’nın en büyük ilçelerinden birisinin başkan adayı olan MHP’li bir siyasetçinin, “ İlçede bana, büyükşehirde Mansur Yavaş’a oy verin.” şeklinde propaganda yaptığı bilgisi gelir.
Güvenilir kurmayından aldığı bu bilgi üzerine sinirlenen Bahçeli, MHP’li başkan adayını telefona bağlatır.
Bahçeli, sinirli bir ses tonuyla, MHP’li başkan adayına, “Sen, Mansur Yavaş için mi, MHP için mi çalışıyorsun?” diye sorar.
Şaşıran MHP’li aday, “Efendim elbette MHP için çalışıyorum. Kazanacağım da inşallah.” yanıtını verince, Bahçeli, “İlçede bana, büyükşehirde Mansur’a verin dediğin söyleniyor. Bak; bu doğruysa, sen kazansan bile seni partiden ihraç ederim!”
MHP’li adayın Bahçeli’ye ne dediğini bilmiyorum ama haber kaynağımın aktardığına göre birkaç saniye sessizlikten sonra MHP Lideri telefonu, MHP’li adayın suratına kapatır.
*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…