Bir Başbakan Grup konuşmasında durduk yerde; ”Bunların elinde şantaj kasetleri var. Cumhurbaşkanı’nın da şantaj kaseti bunlarda var, benim de vardı. Genelkurmay Başkanı’nın da” derse ne düşünürsünüz?
Pek kamuoyunda konuşulmadı ama inanın çok şaşırdım. Tekrar düşünün… Başbakan diyor ki, Benim kasetim var, Cumhurbaşkanı’nın da var, Genelkurmay Başkanı’nın da var…
Hem de kimin elinde?
Yine Başbakan’a göre “Haşhaşilerin”, “Orduya kumpas kuranların” “Yargı ve Emniyet dahil devletin önemli bir bölümünü ele geçirenlerin”
Peki, bu durumda Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir tehlike altında değil mi? Neden kıyamet kopmuyor? Devletin zirvesi şantaj altında… Başbakan söylüyor bunu efendiler Başbakan… Yalan mı söylüyor Başbakan, neden tepki vermiyorsunuz, Cumhuriyet Savcıları?
Eğer yalansa yine sormak, tepki vermek gerekmez mi?
Ne Cumhurbaşkanı’nın dan ne de Genelkurmay Başkanı’ndan tepki geldi, bildiğim kadarıyla… Yalan bizim kasetimiz yok demediler galiba… Sükut ikrardan mı geliyor?
Bu durumu skandal veya rezalet sözcükleri tanımlayamaz… Düşünün devletin tepesindeki üçlünün şantaj yapılabilecek kadar önemli kasetleri varmış ve çok kötü birilerinin eline geçmiş… Devletin sırları kolaylıkla birilerinin eline geçebilir demek değil mi bu? Başbakan söylüyor bunu… Sırlara vakıf olup şantaj yapanda Başbakan’ın iddiasına göre 12 yıllık ortağı… Yani suçlu varsa kendisi…
Bu devletin çöküşüdür…
Asla devlet adamı olamamış bir Başbakan’ın devleti tüketişidir….
Başbakan Erdoğan korkuyor… Korkusu artık her ne ise kendi ile ilgili rezalet kasetlerin ortaya çıkmasıdır. Hele Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra ortaya çıkarsa daha büyük rezalet… Onun için korkusu kat kat artıyor…
Bana göre toplumu alıştırmaya ve tepkiyi ölçmeye çalışıyor bu rezalet durumu ifade ederek…
Başka nasıl açıklanabilir bu anormal durum?
Birileri şöyle diyebilir; “Şantaj kasetleri var ama bunlar sahte. Başbakan’da bunları kast ediyor”
Peki sahte ise şimdiden konuşmaya, Başbakan’ın bu kadar telaşlanmasına ne gerek var? Sahte kaset çıkacak hemen gereken yerlere araştırma yaptıracağız ve sahte olduklarını tespit ettireceğiz der olur biter. Hiç sahte oluklarını söylemiyor. Ayrıca sahte kasetlerin olduğunu nereden biliyor?
Akla her şey gelebiliyor… Yoksa bu ifadesi ile Başbakan mı Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı’na şantaj yapıyor?
Gerçekten günlük siyaset malzemesi yapılacak bir durum değil, çok ciddi bir durum var. Devletin devlet gibi, savcıların Cumhuriyet savcısı gibi hareket etmelerini bekliyorum. Bu konu basit bir grup konuşması sözü olarak geçiştirilemez…