E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Bülent Kuşoğlu

Şehirli Müslüman Olduk mu?
6 Aralık 2010 Pazartesi

Siyasetin hay-huyu arasında dikkatimizden kaçan, aslında önemli olduğu halde konuşamadığımız o kadar çok konu oluyor ki… Önemli konularımızın başında da toplumsal sorunlarımız var. Aslında siyasi olduğunu sandığımız sorunlarımızın hemen hepsi de sosyoloji ile ilgili. Geçenlerde Radikal’deki köşesinde Binnaz Toprak’ın yazdığı bir yazıya istinaden sizlerle tartışmayı arzu ettiğim bir çok konu çıktı ama yoğun gündemden dolayı yazamadım. Bu gün sizlerle paylaşmak ve görüşlerinizi almak istiyorum. Araştırmaları ile kamuoyunun dikkatini çeken Binnaz Toprak Hoca 22 Kasım tarihli yazısının en can alıcı bölümünde şöyle demiş;

“İki yıl önce Anadolu kentlerinde yürüttüğümüz araştırmada en sık duyduğumuz şikâyetlerden biri, görgülü eşraf ailelerinin birer birer ayrılmasıyla kentin dokusunun bozulduğu, sosyal yaşamın muhafazakârlaştığı, farklı olana karşı hoşgörüsüzlüğün arttığıydı. Anadolu’da giderek azalan laik yaşam tarzını benimsemiş ailelerle birlikte, şehirli Müslümanlık da kayboluyor diye düşünüyorum.

Ben de çocukluğu ve gençliği Anadolu’da geçmiş biri olarak “şehirli Müslümanlık”ın ne demek olduğunu iyi bilen biriyim. Anadolu’daki ramazanları, bayramları, bayram sabahlarını, misafir heyecanını asla unutamam. Benim için çok özel ve beni ben yapan anılardır. Bu anılarda görgülü, köklü, örnek ve yardımsever aileler ve kişilerde vardır.  Ancak, “şehirli Müslümanlığı”nın bu yaşadıklarım olduğunu asla düşünmüyorum. Çünkü, taşrada yaşadığımız yerler köy değildi ama şehirde değildi ki “şehirli Müslümanlık” olsun. Köyle şehir arasında geçiş dönemiydi. Geleneklerimiz henüz ölmemişti. Benim çocukluğumun Anadolusunun da anlamlı, büyülü ve saf bir güzelliği vardı. Paylaşımcı, yardımsever bir ruh vardı. Şehirler şimdi oluşmaya başladı. Acımasız, ruhsuz, teknoloji ve elektronik yoğunu insanı boğan, egoist şehirler şimdi ortaya çıktı. “Şehirli Müslümanlığı”nın da şimdi oluşması lazım. Yani gerçek anlamda bir “şehirli Müslümanlığı”na şimdi ihtiyaç var.  Çünkü, İslam aynı zamanda medeni bir dindir ve henüz medeni yani şehirli olamadığımız için türban gibi konuları sorun edip, boş yere uğraşıyoruz.

Peki nasıl olacak?

Baksanıza “süper güç” olma yolundaki, Türkiye’de Müslümanlığını ön plana çıkartarak iktidar olmuş bir parti var, ama Türkiye’nin bir Edebali’si veya Hacı Bayram Veli’si yok. Cipli veya villalı Müslümanları ise çok. Milyon dolarlara villa alan Müslüman hala ayağını lavaboya kaldırıp abdest alıyor ise henüz şehirli yani çağdaş İslam kültürü oluşturmaya başlamamışız demektir. Eğer, batılılar Müslüman olsalardı eminim şimdiye kadar hemen hepsinin evinde çok nefis abdest alma köşeleri, odaları ve düzenekleri olurdu. Şehirli Müslümanlığın ilk görülmesi gereken alan mimaridir. Mimarimizde böyle bir gelişme algılıyor musunuz?  Yapılan camiler dahi 500 yıl öncekilerin taklidi ve 500 yıl öncekilerinden daha iyi değiller.

Şehirli gelenekler açısından da dip noktadayız. Bize ve kente özgü cami gelenekleri oluşmadığı gibi trafik, apartman, iş hayatı vs gelenekleri de yok. Birkaç yıl önce Ankara Kocatepe Camiinde dinlediğim bir Cuma vaazını hiç unutamıyorum. Vaiz şöyle diyordu; “Trafik kurallarına uymak sünnettir. Şimdi diyeceksiniz ki Peygamberimiz zamanında trafik mi vardı ki, trafik kurlarına uymak sünnet olsun? Evet, vardı. Deve gibi binek hayvanları trafiği vardı. Peygamber Efendimiz develere inip-binerken, sürerken hem hayvanların canını acıtmaz, hem de etrafına toz, çamur sıçratmamaya özen gösterirdi. Böyle bir peygamber bu gün yaşasa trafik kurlarına harfiyen uyardı. Onun için trafik kurallarına uymak sünnettir

İnanın en sevdiğim vaazlardan biri budur. Şehirde yaşayan insanlara sürekli çöl ve bedevi hikayeleri anlatan hocalardan sonra böyle bir vaaz nasıl unutulmaz olmaz?

Bana göre “şehirli Müslümanlık” için daha bir fırın ekmek yememiz lazım. Binnaz Toprak Hocanın tespiti aslında bir geçiş dönemi nostaljisi.

Nasıl bir İslam kültürü oluşturacağımız  konusunda hayli iddialı düşüncelerim var ama önce sizin fikirlerinizi alayım, önümüzdeki günlerde ilk fırsatta da yazarım.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 13883 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu Hafta, Bir Fıkra ve Biriken Yorumlar...
12/3/2010
Fıtrat Aynı, Olaylar Farklı, Devir Zor
12/1/2010
Dönüm Noktasında, Çanakkale'deydim!
11/29/2010
Bu Haftanın Olayları, Bir Fıkra, Okuyucu Yorumları
11/26/2010
Dün İsrail'i Kınayanlar, Samimi misiniz?
11/23/2010
Hem Dindar Hem Nefret Dolu Olunur mu?
11/18/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
İmanınız Sağlamsa Sarsılmazsınız!
11/15/2010
Haftanın Olayları Yorumlar ve Bir Fıkra
11/12/2010
Siyasetin Malzemesi Öncelikle Fikir Olmalı
11/10/2010
Teyze, Sen Hiç Küresel Güç Mensubu Gördün mü?
11/8/2010
Bu Haftanın Gelişmeleri, Okuyucu Yorumları ve Bir Fıkra
11/5/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/4/2010
Günlük Tartışmalarımızı Küresel Pencereden Yorumlayabilir misiniz?
11/3/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur Musunuz?
11/1/2010
Anlayamadım, Yardımcı Olur musunuz?
11/1/2010
Yükselen Yorumcu Seviyesi, Yolsuzluklar ve Bir Fıkra
10/30/2010
Plansız Sohbet Yansımaları
10/27/2010
Sürprizli Genel Seçime Kafa Olarak Hazır mısınız?
10/25/2010
Okuyucu Yorumları
10/22/2010
Enayi Yerine Konduğunuzu Hissettiğiniz Oldu mu?
10/20/2010
Kamyoncu Şerif'in Oğlu ve HALK!
10/18/2010
Okuyucu Yorumları , Başbakan’ın Yanlışlığı, ABD’nin Talebi ve Bir Fıkra
10/15/2010
Ankara Başkent Kalabilecek mi?
10/13/2010
Edepsizleşiyoruz!
10/11/2010
Okuyucu Yorumları, İki Empati, Üç Ziyaret ve Bir Fıkra
10/8/2010
Yeni Dönemde Siyasete Hazır Mısınız?
10/6/2010
Ekonomi Sever misiniz?
10/4/2010
Okuyucu Yorumları, Hanifi Avcı, Anadil, Anayasa ve Bir Fıkra
10/1/2010
Makul, Masum ve Mağdur Çoğunluk!
9/29/2010
KLUGE
9/27/2010
Okuyucu Yorumları, Başkanlık Sistemi ve Bir Fıkra
9/24/2010
İşaretler Ne Yönde?
9/22/2010
DP ve AKP'nin Sosyal Yapıları ve Ahlak
9/20/2010
Okuyucu Yorumları, İşin Özü ve Bir Fıkra
9/17/2010
Garip Referandum Sonucu Nasıl Yorumlanmalı?
9/14/2010
Hayırlı Olsun
9/13/2010
U2, Okuyucu Yorumları, Rererandum ve Bayram
9/9/2010
Asabinin Referandumu Olmuş
9/6/2010
Referandumda Devlet?
9/3/2010
Hep Birlikte Gerçeği Arayalım!
9/2/2010
Geliyor!
8/29/2010
YORUMLAR
Toplam 53 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 8 Aralık 2010 Çarşamba 10:31

Ermeni Örgütlerinin,Osmanlı döneminde Hunçak-Taşnak Örgütlenmeleri ile ve Xoybun Örgütlenmeleri ile Türk Halkına karşı yapmış olduğu Saldırılar ile,Cumhuriyet döneminde ASALA ve deamında Xoybun-Pkk örgütleri vasıtası ile yine Halkımıza karşı yapmış olduğu saldırılar nedeni ile,tüm Ermeni Halkını suçlayamayız.Bu halkın tümünü uçlamamız haksızlık olur,ancak,Ermenilerin önemli bir kısmının,fırsat buldukları her zeminde Türk Halkına SALDIRMAYI bir yaşam biçimi haline getirdiklerini unutmayalım.H.Tah

Yorumu oyla      55      49  
Misafir 8 Aralık 2010 Çarşamba 10:25

Osmanlının Birinci Dünya Savaşı esnasında maruz kaldığı iç AYAKLANMALARIN, Cumhuriyetin yaşadığı son 40 Yıllık ayaklanma benzeri olaylarla bire bir örtüştüğünü görmek için,her iki dönemdeki olayların mukayese etmek yeterli olacaktır.1908 Seçimlerinde İttihat ve Terakkinin,HUNÇAK-Taşnak cephesi iel yapmış olduğu "SEÇİM İTTİFAKI" ile, 1991 deki "SHP-BDP" ittifakının aynı maksada hizmet ettiğini görmek için kahin olmak gerekmiyor.Pkk bir Ermeni Hunçak örgütünün Xoybun yapılanmasıdır.H.Tahsin.

Yorumu oyla      54      50  
Misafir 8 Aralık 2010 Çarşamba 10:19

Osmanlı İmparatorluğunun 1877 ile 1918 Arasında yaşamış olduğu BUNALIMLI dönemde en büyük FAKTÖR,İmparatorluk sınırları içerisinde yaşayan Ermeni Cemaatinin,özellikle belli bir kesiminin çok büyük etkisi vardır.Bilhassa 1890 lı yıllardan itibaren Teşkilatlanan bu kesimin HUNÇAK ve Taşnak yapıları, İmparatorluğun PARÇALANMA sürecinde en büyük AKTÖRLER olmuşlardır.Birinci Dünya savaşı öncesi ve esnasında İmparatorluk KABİNESİNDE yer alan Ermeni kabine üyeleri dikkatle incelenmelidir.H.Tahsin.

Yorumu oyla      54      49  
Misafir 8 Aralık 2010 Çarşamba 01:48

Sy.teyze, Bursa maçı dedin de aklıma geldi. Pazar günü Bursaspor'lular "Ermeni köpekleri Beşiktaşı destekler" diye bağırınca kıyamet kopmuş. Ne dersin bu küfürler Ermenilere mi, ülkemizin güzide takımı Beşiktaş'a mı, yoksa her ikisine mi??? Sahiden de Beşiktaş köpeklerin takımı mı? Antrenörleri de küfür ettikleri takımdan gelme olduğunu unutmuş olabilirler mi? bu kadar boş kafalılar mı? yoksa bu muhacirler kendilerini ispat etmek için keskin mi oluyorlar? Sahi ne dersin? Saygılar.

Yorumu oyla      57      49  
Misafir 8 Aralık 2010 Çarşamba 00:26

Medeniyetin normalde 3 tane önemli kurali vardir.Hayvanlari sevmek,tabiyati sevmek,cocuklari sevmek.Hayvanlara iskence yapan hayvan oglu hayvanlar medini olamazlar.Tabiyatta ki Ormanlari ve Agaclari kesen zaten hayvanlardan da asagadir.Cocuklar masumdur ve sefkate muhtactir,Cocuklari sevmiyenler,azarliyanlar,egitimde falakaya yatiranlarada siz bir sey söyleyin,ben söylersem Editör yayinlamaz yorumumu adim gibi biliyorum.

Yorumu oyla      60      50  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Avrupa Ligi
ÖSYM
Serdar Ortaç
Zlatan Ibrahimoviç
Sayıştay
Danimarka
atletico madrid
Sırrı Süreyya Önder
Anadolu