Galiba günümüzün görünmeyen en büyük hastalığı bu. Şöyle bir etrafıma bakıyorum da sosyal medya, zaten okumayan, cahil kesim dediğimiz insanların ve yüzeysel ilişki arayanların adeta pazarı haline gelmiş. İnsanlar sosyal medyadan önüne gelenle konuşmayı iletişim kurmayı bir marifet sanır olmuş. Eskiden çok değil yirmi yıl öncesine kadar erkekler sevdikleri kızların yüzünü görebilmek için saatlerce sokaklarda tur atar, kızlar sevdikleri delikanlı elini tutunca kıpkırmızı kesilirdi. Ne ara her şey bu kadar tükendi. Masumiyetini kaybetti.
Burada tek suçlu sosyal medyamı yoksa sosyal medyayı bilinçsizce kullanıp adeta piyasa haline getiren insanlar mı? Yoksa hayatın olağan akışı mı bizi bu noktaya götürüyor. Erkekler erilliğini kadınlar dişiliğini kaybediyor. Yanlış anlaşılmasın erillikten kastım maçoluk değil dişilikten kastım da vücudunun orasını burasını sergilemek değil. Eskiden bir kadın ve erkek yemeğe çıkınca kadının hesap ödemesi o erkeğe hakaret sayılırdı. Oysa şimdi erkekler teklif ediyor hesabın ortak ödenmesini. Tabii ki ödenebilir. Amma velakin centilmenlik nerede kaldı diye de sormadan edemiyor insan?
Eskiden sevdiği kadının elini tutup yürümek bir erkek için dünyanın en güzel şeyi iken şimdi yan mahalleden görülmeyeyim kısmetim kapanmasın diyen erkekler türemiş. Eskiden sevdiği kadın için yaptığı kahramanlıkla övünen eril; şimdi çağımızın yeni hastalığı Narsisizm bataklığında kadınları peşinden koşturmayı marifet sayar olmuş! Yunan mitolojisinden gelen bu kelime; kendi görüntüsünün yansımasını suda görüp âşık olan Narcissus’tan almıştır adını. Kelimenin anlamı bile günümüzde ki Narsisist insanlar karşısında masum kalmış neredeyse!
Böylelikle kendine aşırı hayranlık duyan altı boş egoları ile kendilerini aynada dev olarak gören, fazla özgüvenli, övgüye bayılan, eleştiriye tahammülü olmayan ama insanları manipüle etmekten veya aşağılamaktan da geri durmayan bir insan türü türemiş. Kadın veya erkek ayırmıyorum. Bu tür insanlar ataerkil toplum yapısı nedeniyle çoğunlukla erkek olsa da böyle kadınlarda mevcut. Narsisist diye nitelendirilen bu insanlar kendilerinde hiçbir zaman suç bulmazlar. Her zaman karşılarındaki insanları suçlar ve dahası kendi kazanımları içinde insan kullanırlar. Oysa bu tip insanların yüksek ego benliklerinin altında genellikle sevgi görmemiş küçük bir çocuk ve bu çocuğun değersizlik ve özgüvensizlik sorunları yatmaktadır. Genellikle de kendilerini sürekli eleştiren kusurlarını bulan anne ya da babaya sahiptirler.
Aslında dışarıya yansıttıkları kendilerini üstün görme çabaları içeride ki aşağılık duygusuna karşılık gelmektedir. Genellikle başarıya ve güce duydukları bağımlılıkla değersizlik duygularını tatmin etmeye çalışan Narsisist kişi içten içe eşit statüde oldukları insanlardan da kendini üstün görecektir. Aşırı derece de benmerkezci oldukları için empati kurmaktan yoksundurlar. Maalesef günümüzde hemen hemen her yaş grubunda ve her ortamda karşımıza çıkan bu insanların çoğu durumlarının farkında bile değildir. Onların farkında olanlar onların narsistik davranışları ile mutsuz ettikleri insanlardır. Bu da genelde en yakınında olan insanlardır. Maalesef narsisizmin bir tedavisi yok. Bir ilacı olsa da verip düzeltsek diyebileceğimiz. Sadece tanık olduklarımı paylaşmak istedim ama ne yapacağımı bilemedim ya!
Sevgiyle kalın