2011 Genel Seçimleri Türkiye’nin yeni bir döneme, muhtemelen başkanlık veya benzer bir sisteme geçişi öncesi son seçim olacak ve halkın seçeceği cumhurbaşkanı bu seçimden önemli ölçüde etkilenecek. Bu seçimde seçilecek cumhurbaşkanının ekolü yani düşüncesi ve kadrosu, en azından birkaç dönem iktidar olacak ve Türkiye’nin geleceğini belirleyecek.
Bir bakışla çok zaman var, her şey değişebilir ama şu anda görünen adaylardan biri herkesin tahmin ettiği gibi Tayyip Bey. Doğal olarak ana muhalefet partisi CHP’de bir aday gösterecektir ve muhtemelen yarış AKP ve CHP adayları arasında geçecektir. Diğer partilerinde adayları olacaktır ama şimdilik görünen en güçlü aday Tayyip Bey. Yarıdan bir fazla alan başkan olacağına göre adayların veya bugünün güçlü partileri AKP ve CHP’nin şimdiden çalışmaları başlatmaları ve diğer partilerin ve adayların desteklerini almaları lazım. 2011 Genel Seçimlerinin özelliği de buradan kaynaklanıyor. AKP ve CHP dışında seçimi etkileyebilecek siyasi güçler, en başta MHP ve BDP olarak görünüyor. MHP’lileri yanına almak isteyen aday, ülkenin birlik ve beraberliğini sağlayacağı sözünü vermek durumunda iken BDP’nin desteğini almak isteyen aday, anayasa değişikliği yaparak Kürt kimliğini tanıyacağı ve hatta özerk yapı getireceği sözünü vermek zorunda. Yani az çok çetrefilli bir durum. Bunları yaparken kendi doğal destekçilerinin tepkisini çekmek her iki taraf içinde geçerli. Çok hassas bir strateji izlenmesi gerekiyor.
Referandumdaki yüzde 58 ‘evet” oyu Tayyip Beyin çantada keklik oyları değil ama yüzde 42’lik ‘hayır’ oyu hemen hemen kesin olarak karşısında. Sadece Kürt oylarını gücendirse bir anda 6-9 puan kaybedebilir. Göründüğü kadarıyla çok ilginç ve zor bir yarış olacak. Her adayın yüzde yarımlık oylara dahi ihtiyacı var. Bu durumda olabildiği kadar çok ittifak yapılması gerekecek. İttifaklar ise şimdiden yani cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi 2011 Genel Seçimlerinde yaşanacak. Ayrıca bu genel seçim, sadece partiler ittifakı getirmeyecek; ulusal ve yerel çapta etkili isimlerinde iki güçlü partiye destek vermeleri de mutlaka gerçekleşecek. Sürprizler de buradan çıkacak. Tayyip Bey merkez sağın, milliyetçilerin, Kürtlerin ve hatta sosyal demokratların etkili isimlerine yer vermek isteyecek. Örneğin, şimdiden Aydın Menderes, Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi, Diyarbakırlı Ensarioğlu, Mehmet Ağar, Ramiz Ongun telaffuz edilen isimler. Benzer gerekçelerle CHP’de muhafazakar, merkez sağ, milliyetçi ve Kürt oylarına ve simge isimlerine talip olmak zorunda. Tayyip Bey işe başladı gibi görünüyor ama CHP sanki kendi iç sorunları ile meşgul gibi, henüz somut gelişmeler yok.
2011 Seçimleri geçiş seçimleri olacağı için zor olacak. Karşı tarafı kazanayım derken kendi klasik taraftarını küstürmek de var. Belli ki bu konuda da sürprizler yaşayacağız. İki güçlü görüntülü partinin çekişmesi araya girmesini bilen, doğan fırsatlardan istifade etmesini bilen partilerin kazanmasını da getirebilecek.
Tayyip Erdoğan ve Cemaat ittifakı da bir sürpriz getirebilir. Şimdiye kadar çekişseler de açık vermeyen bu güçler cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası muhtemelen birbirlerini tasfiye edebilecekleri kaygısı ile açıktan mücadeleye veya pazarlığa erken başlayabilirler. Her şeyi hesaba katmak lazım.
Sonuçta sürpriz ittifakların yaşanacağı, sürpriz olaylarla karşılaşacağımız özellikli bir genel seçime doğru yol alıyoruz. Ben şimdiden söyleyeyim, siz de kafa olarak hazır olun.
Tüm bu yazdıklarıma “aptalca” diyorsanız size bir yabancı siyaset adamının sözünü hatırlatayım; “Demokrasinin en önemli özelliği, her seçmene aptalca bir tercihte bulunma şansı tanımasıdır” ‘Aptalca’ tercihleri sadece seçmen yapmaz ki! Parti yöneticileri bu konuda daha başarıdırlar…
Sürprizler de buradan doğar.
Size göre bu genel seçimin getireceği farklılıklar ve sürprizler başka neler olabilir?
Şimdiden kafa yormakta fayda var, bu seçim hakikaten önemli.
*Bu seçim ittifaklar seçimi olacak. Yerel düzeyde, partiler düzeyinde vs Tayyip Bey de ittifak arayacak