Neden Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını istemiyoruz?
Evet, sevmiyor hatta bazılarımız nefret ediyor ve Cumhurbaşkanı olmasını istemiyoruz… Konu kişiselleştirildi… Nerede ise iş inada bindi… 12 yıldır aralıksız Başbakanlık yapan zatın cumhurbaşkanı olmasına şiddetle karşıyız… “Bu bayrak inmez” reklamları yapıp Lice’de indirilen bayrağımıza ses çıkaramayan bu şahsı sevmiyoruz…
Tamam istemememizde bu durumun payı var ama bu konunun az bir bölümü…
2’inci olarak, yolsuzluk ve rüşvet iddiaları ve gölgesi kendinin ve çocuklarının üzerindeyken Tayyip Beyin Cumhurbaşkanı olması çok yanlış… Mümkünse temizlenip, aklanıp gelmesini istiyoruz… İçi boşaltılan kurumlardan alınan “montajdır” raporları ile değil, uluslararası akredite kuruluşlardan ve bağımsız mahkemelerden alınan rapor ve kararlarla aklansın istiyoruz…
Tamam, cumhurbaşkanı olmasını istemememizde bu ihtimalin de payı var ama o da konunun tamamı değil…
Erdoğan’ın adaylığına karşı olma nedenimiz 3’üncü ve esaslı bir gerekçeye de dayanıyor; Erdoğan cumhurbaşkanı olursa sistemi tıkayacak ve bir devlet krizi yaşayacağız.
Evet, esaslı konu bu. Devlet krizi kapıda... Düşünebiliyor musunuz Erdoğan eğer cumhurbaşkanı olursa kendi ifadesi ile yetkisini tam kullanacak, yani başbakanı atlayıp bakanlar kuruluna başkanlık edecek. Sorumsuz bir kişi olarak icraat yapacak. Erdoğan aynı zamanda şaibeli de olduğundan çok fazla sorun yaşayacağız. Bundan büyük sorun olur mu bir devlet için?
Biz, çok partili parlamenter rejimi benimsemiş kendi kurallarını oluşturmaya çalışan bir demokrasi iken, yasama, yürütme ve yargı erklerinin en tepesinde sorumsuz bir şekilde devleti temsil etmesi gereken kişi “Ben aynı zamanda yürütmenin de başına geçtim” diyecek. Nasıl olur? Başbakan ve bakanlar sorumluluk bizde bu talep ettiklerinizi yapamayız demezler mi?
Son aşamaya ilişkin denetim nasıl olacak?
Yargı ve yasama ile ilişkiler nasıl olacak?
Peki, diyelim ki 2015 seçimlerinde parlamento çoğunluğu muhalif bir partiye geçti… Ne olacak, nasıl olacak? Yetkisiz ve sorumsuz cumhurbaşkanını işe karıştırmayacakları gibi tam tersine onun yetkilerini dahi kısabilirler… Ödeneğinin düşürülmesi vs gündeme gelebilir. Bu ülke buna benzer deneyimler yaşadı geçmişte…
Biz Recep Tayyip Erdoğan’a göre mi sistem arıyoruz?
İhtiyacımız parlamenter demokrasimizin değişmesi mi yoksa sistemin düzgün işletilmesi mi?
Tayyip Erdoğan sistemine geçersek üretimimiz, milli gelirimiz artacak ve Kürt sorununu çözebilecek miyiz?
Dikkat ederseniz aslında daha bir çok soru sormak mümkün. En başta sormamız gereken soru da şu; Recep Tayyip Erdoğan’ın keyfi için, kişisel ikbali için koca Türkiye Cumhuriyeti sistem değişikliğine mi gidecek?
Peki, Erdoğan’a göre sistem uydurduk sonra ne olacak?
***
Antalya’da yaşayan şair ve romancı Özlem Şahin’in 2003’te yazdığı “İki İnsan” adlı şiirinden (Deniz Yıldızı şiir Kitabından) bir tadımlık sunuyorum;
Sizi yaratan Allah bizi de yarattı,
Size de bize de bir ömür biçti.
Seni de beni de çıplak yarattı
Meteliksiz geldik dünyaya
Ben öğrendim onurlu yaşamayı,
Sen öğrendin keseyi doldurmayı
Ben insanca yaşamı
Sen yalanı, talanı, sömürmeyi