Tehdit... Hakaret... Cinsel taciz... Tecavüze teşebbüs...

Uygunsuz kasetler...

Yok yok... Hepsi kayıtlara geçti... Burası Türkiye Noterler Birliği...

Noter, Fransızcadan dilimize geçmiş bir kelime. Bildiğiniz gibi özel ya da tüzel kişilerin belge ve işlemlerine yasal geçerlilik sağlayan hayati bir kurum noter.

Ve tüm noterlerin bağlı olduğu kurumun adı da Türkiye Noterler Birliği.

İşte bu hayati kurumda hayati gelişmeler yaşanıyor.

Ne ararsanız var.

Yolsuzluk...

Yasak aşk...

Uygunsuz kaset...

Taciz...

Yani çarşı fena halde karışık!

Yazacaklarımın önemli bölümü yargıya aksettiği ve özel hayat içerdiği için isimlere girmeyeceğim ama kamu yararı olduğu için bağlamından koparmadan skandallar zincirinin halkalarını kronolojik olarak yazacağım.

Gelin şimdi 32 kısım tekmili birden şimdiye kadar kamuoyuna yansımayan aşk, yolsuzluk, entrika ve uygunsuz kaset skandalının kapağını aralayalım.

İNTERNETTEN DİNLEME CİHAZI ALARAK RAKİP ADAYLARI DİNLEDİLER!

Olayın kahramanları Türkiye Noterler Birliğinde  yönetimde görev alan kişiler ve geçmişte Türkiye Noterler Birliğine bağlı anonim şirketin müdürlüğünü yapan bir kadın yönetici.

Türkiye Noterler Birliğinde her şey, büyük bir ilin oda başkanlığı seçimleriyle başlar.

Bir grup noter, karşı aday grubunun odalarına piyasadan rahatlıkla alınan dinleme cihazlarını yerleştirir.

Bu yolla rakiplerin mahrem bilgilerine ulaşarak o büyük ilin oda başkanlığını kazanırlar.

Bir yandan elde edilen bilgilerle nüfuz geliştirirken diğer yandan sahte mali ve idari raporlar hazırlayarak seçilecek yönetimden bazı isimlerin elini güçlendirecek bilgi akışı sağlarlar.

Ve bu arada Türkiye Noterler Birliği yöneticisi ve birliğe bağlı kadın yönetici arasında aşk hikayesi başlar.

Şayet Cemal Süreyya yaşasaydı ve bu yazıyı okusaydı "Boğazıma takıldı sevdan... 3 kere sırtıma vur helâl de; alışık değilim harama, ondan olacak herhalde." dizelerini muhtemelen yırtıp atardı!

Neyse. Kaldığımız yerden devam...

İki yönetici arasında bu kadar yakınlaşma olunca, ülke genelindeki noterlere sağlanan- önerilen yazıcı, bilgisayar ekranı gibi teknik malzemelerdeki usulsüzlükler çok daha rahat yapılır.

BAYAN YÖNETİCİ, KURUM AMİRLERİNİ KADINLARLA TANIŞTIRIR!

Türkiye Noterler Birliği'nin üst düzey yöneticisinin, birliğe bağlı anonim şirketinin evli kadın yöneticisi ile beraber yaşamaya başlaması üzerine kadın yönetici eşinden boşanmak üzere dava açar.

Hatta TNB'nin bazı yöneticileri devreye girerek boşanma davasını öne aldırır ve hızlıca boşanma sağlanır.

(Özgürlük, para ve makam coşkuyu artırıyor demek ki!)

Kadın yönetici, diğer bazı yöneticilere de eğlence ortamları hazırlar.

Kendi birlikteliği gibi yöneticileri de hoş kadınlarla tanıştırır.

Buraya kadarki gelişmelere "Vay canına" diyorsanız, hayretinizi ilerleyen satırlara saklamanızı öneririm.

TNB'nin kadın yöneticisi başka yöneticilerle de aşk yaşamaya başlar.

Ve bir süre sonra kurumda adeta dokunulmaz konuma gelir.

TİCARİ SIRLARI SATARKEN YAKALANDI!

Oluşturdukları kadro ile Noterler Birliği ve şirket içindeki edinilmiş kişisel verileri, ticari sırları satmaya kalkışır. Buna benzer bir durum da önce de yapılır ve denetmen firma  tarafından tespit edilerek raporlanır.

Kişisel verileri el altından yayma, satma, ifşa etme, TNB A.Ş. alt bayilerini fesih etme, ödemelere el koyma, resmi evrakları saklama gibi olaylar sonrası bayiler ve taraflar konuyu BTK ve Adalet bakanlığı ilgililerine iletir.

Denetim firması "üstü örtülemeyecek kadar sorun var " diyerek 150 sayfa civarında usulsüzlük raporunu TNB yönetimine sunar. Bu rapor kısıtlı süre (son 6 ay ) incelemesiyle sadece TNB A.Ş. içinde 10 milyon civarında sahte, naylon fatura, sahte alım, sahte organizasyonları ve ailelerinin yurt dışı gezileri ile sınırlı tutulur.

CUMHURİYET SAVCILIĞINA CİNSEL TACİZ, TECAVÜZE TEŞEBBÜS VAR DİYE ŞİKÂYETTE BULUNDU!

Denetim raporu sonrası kadın yönetici, TNB'nin üst düzey bir yöneticisine konuyu kapatmasını, yoksa kendisinin her şeyi açığa çıkaracağını söyleyerek tehdit eder. Ardından da Ankara Cumhuriyet Savcılığına 2023/5... ve 2023/104.. sayılı dosyalarla tehdit, hakaret, cinsel taciz, tecavüze teşebbüs suçlamalarıyla şikâyette bulunur.

Yanlış okumadınız.

Tehdit...

Hakaret…

Cinsel taciz...

Tecavüze teşebbüs...

Ve film kopar!

VE UYGUNSUZ GÖRÜNTÜLER MUHATTAPLARINA YOLLANIR!

Kadın yönetici, kendisinin kayıt ettiği özel ortamları gösterir video ve görüntüleri muhataplarına yollar! Kayıtlardan o zamana kadar haberi olmayan, şoka giren bazı yöneticilerden tavizler koparır.

Muhtemelen yine daha fazlası olamaz diyeceksiniz!

Üzgünüm, yine yanılıyorsunuz!

Suçlamalara muhatap olan TNB yöneticisi, özel ilişkisi olan kadının eski kocasıyla irtibat kurarak, velayet davasında tanıklık karşılığında tecavüz ve taciz suçlamalarından yardım ister.

Yani ilişkiler tersine döner. Eski koca Ankara 9. Aile Mahkemesine verdiği dilekçede, eski TNB yöneticisi olan eşi ile ilgili "Karım eski görevi ve imkânları ile bana sayısız davalar açtı. Kumpaslar kurdu. Beni hapse attırdı. Ve tehdit ediyor." şeklinde şikâyet eder.

TNB YÖNETİCİSİNİN EŞİ UYGUNSUZ KASETLER VE YOLSUZLUK BELGELERİNİ MAHKEMEYE VERİR!

Ancak eski koca, kimsenin haberi olmadan mahkemeye işten atıldıktan sonra bu tehditleri eski yöneticilerine de yaptığını ifade ederek, içinde yönetimden bazı isimlerin uygunsuz video  görüntüler ve maddi yolsuzluk kayıtlarının da olduğu flaş diski delil olarak sunar.

Her şey birbirine karışınca, TNB, eski kadın yöneticisi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 2023/16... nolu dosya ile nitelikli dolandırıcılıktan şikâyette bulunur.

Velhasıl Türkiye Noterler Birliği hepimizin gözbebeği kurumlardan birisi ama toplumsal özgül ağırlığını korumak en başta kurumun yöneticilerinin görevi.

Noterlik Kanunu'nun 1 inci maddesinde, noterlerin, “hukukî anlaşmazlıkların doğumunu önlemekle” görevli kılınması suretiyle onların danışmanlık işlevlerine ve dolayısıyla hukuk mühendisi olma kimliklerine işaret edildiğini" en başta kurumun temsilcileri unutmamalılar.

(*Noterler kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliğe sahip bir meslek kuruluşudur.

Daha da sadeleştirirsem, noterde çalışanlar devlet memuru statüsünde değil, serbest meslek erbabı olarak sayılırlar. )

SORULAR - YANITLAR

Uzun süredir yazdıklarıma ilgi gösteren okurlarımın sorularını yanıtlama imkanım bir türlü olmadı.

Siyaset yazılarımın dışında en çok sorulan soruların  başında sinema ve müzik hobim geliyor.

Sinema ve müzik uzun yıllardır siyasetin gri alanından uzaklaşarak adeta oksijen aldığım iki sevdiğim hobim.

Şimdiye kadar 1'i Türk-İsveç ortak yapımı 3 sinema filmlerinin (Canım Dayım- Aylan Bebek- Beklenmedik Hayat) yapımcısı, 2'sinin başrol, 1'nin de karekter oyunculuğunu yaptım.

Şiir ve güfte yazıyorum.

En son ünlü besteciler Aydın Sarman ve Hüseyin Bitmez iki güftemi besteledi.

Aydın Sarman (Seksenler dizisinde suskun karekterini de oynayan) "Çoban Püskülü" parçamı.

Hüseyin Bitmez ise, "Yalan Değil" parçalarımı besteledi.

Sanırım uzun olmayan bir zaman da ünlü güftekar Cengiz Altınsoy'un katkılarıyla uygun sanatçılar albümlerine koyacaklar.

Yani, hayatımın tamamı siyaset yazarlığı değil dostlar.

ÖĞRETMENLER ÇIRPINIRKEN!

Son yıllarda atanmayan öğretmenlere üzüldüğüm kadar hiç bir konuya üzülmedim.

Ögretmen diplomaları var ama öğretmen sayılmamak için bin dereden su getiriliyorlar.

Bir öğretmeni okutup, sonra da atamamak nedir?

Üstüne bir de mülakata çağırmak!

Ve neredeyse herkesin bu haksızlık karşısında ölü numarası yapması inanılır gibi değil.

Muhtemelen rüyadayız ve uyanacağız. Çünkü her şey bu kadar ucuzsa hayatın içi gercekten boşalmış demektir.

En son BBP genel başkanı Mustafa Destici'nin bir gayreti vardı ve öğretmenlerimiz kendisinden çok ümitliydiler.

Sayın Destici sağlam bir omuz daha verse, çok şey değişebilir.

Olmaz mı Sayın Destici?

TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!