Çerkes Dili ve Bayram gününü kutladılar. Paskalya Bayramını kutladılar. Hanuka Bayramını kutladılar. Kızıl Çarşamba Gününü kutladılar.
Rojova Devrimini, Kürt gazetecilik günün 121. yıl dönümünü, 1Kasım Kobane gününü kutladılar.
Şişli örgütü mesela:
‘19 Mayıs’ta 353 bin Rum öldürüldü, 1 milyon 250 bin Rum mübadeleyle sürgün edildi, bu acı hepimizin.’ dedi.
19 Mayıs’ı;
‘19 Mayıs Pontus Rum Soykırımı Anma Günü.’ olarak kutladılar / andılar.
Ama, 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlamadılar.
İngiliz, Alman, Rus, Hollandalı, İsviçreli, Belçikalı, Danimarkalı turistler kutladı.. Yıllar önce çekip gitmiş Fenerbahçeli Alex kutladı, ha keza eski Galatasaraylı Felipe Melo 10 bin yedi yüz elli kilometre öteden kutladı.
Ama HDP kutlamadı.
Geç onu;
Gençlik Meclisinde daha üç beş gün önce..
Bazı Ermeni örgütlerinin girişimiyle organize edilen Sevr Antlaşmasının uygulanmasını ve Ermenilere tazminat ödenmesi için hazırlanan bildiriye imza attılar.
Gazi Paşa’nın şahsıyla, devrimleriyle, zaferleriyle, antlaşmasıyla sorunları var.. Cumhuriyet’le var, onun kazanımlarıyla var.
Verip sırtını halka, sıkıp yumruğunu dağa doğru:
‘Bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu topraklarda sorunlarımızı silahsız çözeceğiz biz, uzlaşacağız biz, varsa haklarımız, helalleşeceğiz biz.’
Diyememiş adamlar / kadınlar bunlar.
Huzursuzluktan rant sağlayan, halkın asıl derdinden bihaber politikacılar bunlar.. Kız çocuklarının erken yaşta evlenmesini, göç sorununu, işsizliği, il binasının önüne konuşlanmış anaları öyle çok da kafaya takmayanlar bunlar.
Biri var..
Sabah esnafla kepenk kaldıran, öğlen simidini peynire bandıran, AKP üyesi olmadığı için işinden edilmiş delikanlının hakkını arayan:
‘Vatandaş Ak Parti üyesi olmadan eve ekmek götüremeyecek mi ? Ak Parti üyesi olmayan insanımız aç mı kalsın? Böyle haksızlık, böyle vicdansızlık olur mu ?’ diye hesap soran.
Şu pandemi günlerinde sokak sokak yurttaşın arasına karışan Akşener adında bir kadın var..
Bir de yerel seçimlerin dönemsel şartlarından kaynaklı kendiliğinden oluşmuş havasına güvenip de salıdan salıya kürsüye çıkanlar var.
Bu mayanın hep tutacağını sananlar;
Çarşıdan, pazardan, esnaftan köşe bucak kaçanlar, twitterdan muhalefet yapanlar var. Bilmeli ki onlar; bu iş (ittifak) üç vakte kadar çatlar.
‘Toprak işleyenin, su kullananın.’ dememişsin.
‘Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen!’ diye haykırmamışsın gömleğinin kollarını çemreyip de, içmemişsin ayranını Kürt kardeşinin Nusaybin ilçesinde.
Yememişsin karpuzunu Diyarbakır vilayetinde.
Teslim etmişsin bir partinin eline..
Tarlasında izin yok, harmanında gözün yok, halayında mendilin yok, ağıtında sesin yok, türküsünde sözün yok, omzunda elin yok..
Dayamışsın sırtını HDP’ye;
Dikmişsin gözünü ekonominin kötü seyrine, oturduğun yerden seçim kazanacaksın öyle mi ?
Kazanırsın..
Evvelden seçtiğin delegelerinle, daha çok seçim kazanırsın Genel Merkezinde.