Ne saygı, ne sevgi ne de dostluk kaldı!..
İnsan yolda yürümeye, trafik ışığında geçmeye, durakta beklemeye, balkon veya bahçede
bile oturmaya korkar oldu...
Barut fıçısı gibi insanlar.
Peki, ne oldu bizlere?.
Bir çok kişi psikolojik tedavi görmeye başladı!.
Nedenlerin başında pek tabi ki koronavirüs geliyor. Dünyanın başına bela olan bu covid-19 yüzünden insanlar evlerine kapandı, işsiz sayısı rekor seviyede arttı. Yuvalar yıkıldı; intiharlar çoğaldı!.
Hayat pahalı...
Bunun neticesinde hırsızlık olayları çoğaldı; kapkaçcılar, baliciler kol geziyor sokaklarda...
Şikayet ediyorsun, polis yakalıyor...
Mahkemeye çıkıyor; yarım saat sonra bırakılıyor...
Ellerini kollarını sallayarak çıkıp giderken de 'tehdit' ediyorlar insanları...
Sırıtarak:
“Ben sana sorarım.”
Akıllanmıyorlar...
Çünkü, ne kadar ceza alacaklarını veya serbest kalacaklarını biliyorlar da ondan!
Umurlarında mı?
Hemen hergün; bir cinayet, kadına şiddet, tacizler, istismarlar, hayvanlara işkence gibi...
Yaşamımız bir 'pamuk' ipliğine bağlı.
Gazetelerin üçüncü sayfaların da yine bu tür haberler çoğaldı!.
İÇ KARARTAN TV PROGRAMLARI
Kısıtlamalar nedeniyle evlerinde oturan vatandaşlar genellikle televizyon izliyor...
Seyrediyorlar ama; içleri daha da kararıyor!
Çünkü,öğleden sonra bazı TV kanallarında yeralan programların; gazetelerin 3.sayfasından farkı yok!..
Kadın kaçırmalar, evlerini terk edip gidenler; neler, neler ...
İnsanların özel yaşamları ekrana taşınıyor.
Olmaz böyle şey; ben bile yazmaya utanıyorum!.
Yüzleri açık, küfürler, ayakkabı ve bardak fırlatanlar, birbirlerinin üzerine yürüyenler...
Saatlerce sürüyor bu programlar!.
İnsanlarımız bunalım içinde...
Gülmek, oynamak istiyorlar; üzücü özel yaşamlar vatandaşı ilgilendirmiyor.
Hoşçakalın, Sağlıcakla kalın.