Doğan Kuban’ı birkaç sene evvel size bir kitabı ile tanıtmıştım. Seksenli yaşlarında müthiş bir insan. Birikim, analiz ve sonuç çıkarma yeteneği üst düzeyde. Allah herkese böyle bir yaşam ve 80’li yaşlarda böyle bir akıl sağlığı nasip etsin. Neyse zaten çoğunuz tanıyorsunuz, ben bu konuya girmemin sebebine geleyim: Biliyorsunuz Ortadoğu’da küresel bir güç savaşı var. Büyük güçler enerji, ham madde, piyasayı ele geçirme vs nedenlerle burada mücadele ediyorlar. Peki bu mücadelede neyi kullanıyorlar? Bölgenin dini inançlarını ve etnik farklılıklarını… Bölgede hakim din İslam. Yani İslam kullanılıyor… Müslümanlar aptal olmadığına göre neden bile bile buna meydan veriyorlar? Çünkü onların idealleri var; Son din İslamiyeti yaymak ve güçlü kılmak… Cihad… Musevi ve Hıristiyanları geçmek… Müslümalar ne kadar fanatik olurlarsa, ne kadar dindar olurlarsa, diğer dinlerin mensuplarına ne kadar acımasız olurlarsa o kadar iyi olacağını düşünüyorlar… Çok farklı İslami diriliş grubu var… İslamcılar bir birleriyle de çok sıkı mücadele ediyorlar… Bu durum ve onların tekrar eski günlere dönme hayalleri Batılıların onları kullanmasını kolay hale getiriyor…
İşte konu bu; Müslümanlar bilmeli ki hepimiz 5 vaktimizi kılsak, hepimiz hacı-hoca olsak bu belki bizi cennetlik kılar ama Batıyı yakalamak için yetmez… Batıyı yakalamak için sabır, akıl ve bilim; insan olma, imanlı olma şartına ilave olarak mutlak gerekli… Geçmişte Müslümanlar, o dönemin bilim ve sanatını yani uygarlığını özümsedikleri için başarılı bir uygarlık oldular… Bu dönemde de benzeri bir beceri şart…
İşte bu noktada Doğan Kuban’ın geçenlerde okuduğum bir yazısı* aklıma geldi paylaşmak istedim; “Geleceğin uygarlık temeli ancak Avrupa uygarlığının taşıdığı tarihi potansiyeldir. Fakat çağdaş dünya bu uygar yaşamın niteliklerini zorlayan eğilimler içeriyor. Bunların bir bölümü, kapitalizm, ulusçuluk, dincilik, ırkçılık, emperyalizm zaten Avrupa kültüründen kaynaklandılar. Bugün başka ulusların gelenekleriyle daha kanlanmış olarak dünyayı tehdit ediyorlar. Yine de Avrupa uygarlığını savunma, eğri yanlarını doğrultmak, kendini beğenmişliğini ve megalomanisini törpülemek, onu dünyanın diğer kültürlerinin yarattıkları insani değerlerle güçlendirerek ayakta tutmak zorundayız. Yerini tutacak başka uygarlık yok.”
“Avrupa uygarlığı dünyayı bir bütün olarak öğrenme gerekliliği duyan ve bunu yapan tek kültürdür. Dünyayı keşfedenler ve coğrafyasını yazanlar Avrupalılardır”
“Dünya yüzünde Yeniçağa kadar özgünlüğünü koruyan kültür ve uygarlık alanları var. Müslümanlar da bunların içinde. Fakat kendi içlerinde kurumuşlar. Avrupalılar onları öğrenmekle kalmamışlar, onlara kendilerini öğretmişler. Bu işi hala yapıyorlar. Türkiye’de Macar tarihini, Rus tarihini, Fransız tarihini inceleyen bilim adamları yok. Ama onlarda Türk Tarihini inceleyen bilim adamları var. Avrupalılar İslamı bizden fazla biliyorlar. Osmanlı tarihini yazanların listesine bakın.
Bütün bunlara, uzun yüzyıllar süren Avrupa hegemonyasının, emperyalizminin, sömürgeciliğinin ve kapitalizminin neden olduğu doğrudur. Fakat Avrupalıların bu bilgileri ilk önce üreterek dünyaya egemen oldukları da yadsınamaz”
“Egemen Batı, başarının zenginlikle orantılı olduğu yalanını dünyaya yutturmuş. Hoşgörü ve alçakgönüllülüğü ve yetinmeyi nerede ise suç gibi göstermiş. Devridaim makinesi gibi boyuna gelişecek bir dünya imgesi uydurmuş. Juke Box gibi para attıkça çalmaya devam edecek sanıyor, zavallı insanlar.”
Yeni bir uygarlık anlayışına ihtiyaç var. İslam bu ihtiyacı karşılayacaksa fanatiklerle, “İslamcılar”la olmaz… Mutlaka bilim adamlarına, akla, çalışmaya ve adalete ihtiyacı var… Bu konuda girişim ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti’nden geldi. İlk laik Müslüman toplum olduk ve İslamiyet Osmanlı’dan daha yaygın ve galiba iyi yaşanır oldu. İslamcı olmadan İslamı ve örnek demokrasimizi sürdürmeliyiz. Atatürk düşmanlığına da din düşmanlığına da, kötü örnekleri ön plana çıkarmamıza da gerek yok… Doğru yoldayız, göçü daha da düzelteceğiz…
*Cumhuriyet Bilim Teknoloji İlavesi 2Ağustos 2013 Sayı 1376 “Avrupa Uygarlığından Başka Çağdaş Uygarlık Yok”