E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
27 Nisan 2022 Çarşamba

 

 

Türkiye’de 2013 yılının Mayıs ayının sonlarına doğru başlayıp bir aydan fazla süren gezi eylemleri gerçekleştirildi.

Başlangıçta ağaçların kesilmesine mani olmak gibi “masum” gerekçelerle başlayan bu eylemlerde çok sayıda şiddet vakaları yaşandı.

Bu eylemlerin fiilen sevk ve idaresinde yer alan ya da popülaritesi olan bazı kişiler, bu eylemlerin birkaç ağacın korunmasından ibaret olmadığını belirttiler.

Twitter hesabından paylaşılan ifadenin tam metni şu şekilde:

“Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hâlâ anlamadın mı? Hadi gel”.

Tabii ki bu eylemlerin Türk ekonomisine çok büyük bedelleri oldu.

Meselenin sadece birkaç ağacın kesilmesine mani olmaktan ibaret olmadığı bizzat eylemciler tarafından ifade edilmesinin ötesinde, bu süreçte masum ve meşru toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının demokratik ilkelerinin yok edildiği eylemler gerçekleştirildi.

Hiçbir eylem, hukuki prosedüre uygun olarak gerçekleştirilmedi.

Dahası şiddetin her türlüsüne müracaat edildi.

Ülkenin Başbakanının evine yönelik saldırı, son anda zorlukla önlenebildi.

Emniyet birimlerinin, şiddet içerikli eylemlerden ancak istihbarî yollarla haberi oluyordu. Bu eylemleri yaşamayan, demokrasi AFRASI, TAFRASI yapan kişiler, her türlü şiddeti kendileri için bir hak olarak biliyorlar.

Oysa hiçbir hukuk devletinde ŞİDDET meşru görülemez.

Benim Gezi Eylemleri Sürecinde Yaşadıklarım

Tarihini gün olarak hatırlamıyorum.

Ankara’da Kızılay Meydanı eylemciler tarafından cehenneme çevrilmiş durumda.

Ben Meydana uğramaksızın, Mithat Paşa Bulvarından Kurtuluş tarafına yöneldim.

Kolej Kavşağı ile Kurtuluş kavşağı arasında polislerle eylemciler arasında kaldım.

Polisler Tomaların içinde tepkisiz bir şekilde bekliyorlar.

Eylemciler, kaldırımlardan aldıkları taşları Toma’lara atıyorlar. Ben eylemcilerle Toma’lar arasında kalarak mutlak çaresizlik içinde ne yapacağımı şaşırdım.

Toma’da sıçrayan taşlar oraya buraya yayılıyor; ben ise çaresizlik içinde ne yapacağını bilemez halde, dehşet içinde bekliyorum.

Yani anlayacağınız, ÖLÜMLE YÜZ YÜZE geldim. Taş atma eylemleri biraz hafifleyince, fırsatını bulup kaçtım.

Bu Eylemler Bir Kalkışma

Şiddetin, hukuk dışılıkların her türlüsünün gerçekleştirildiği bu eylemler sebebiyle bazı kişiler yargılandılar.

Sonra 15 Temmuz 2016 ihanet kalkışması yaşandı bu ülkede.

Geziden yargılananların bir kısmı 15 Temmuz ihanet kalkışması ile de ilişkili bulundu.

Bu kişiler hakkında yürütülen yargılama nihayet karara bağlandı.

Bu yargılama sürecinde, yargılanan kişiler takriben 4,5 yıl tutuklu kaldılar.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişimi ile Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada Osman Kavala hakkında, TCK'nın 312/1 maddesi gereğince “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmetti. Aynı Mahkeme, Osman Kavala hakkında diğer bazı suçlamalardan dolayı ise beraat kararı verdi.

Mahkeme Heyeti, davanın diğer sanıkları hakkında 18’er yıl hapis cezasına hükmetti.

Mahkeme Kararına Tepkiler

13. Ağır Ceza Mahkemesinin, burada bahsi edilen kararlarına hem ülkemizden, hem de yabancı ülkelerden ve bazı uluslararası kuruluşlardan çok katı ve ağır tepkiler geldi.

Önce bu karara verilen en üst düzeydeki tepkilere yer vereceğim, sonra da bunları etraflıca değerlendireceğim.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: “Bu kurgulanmış mahkemede Osman Kavala beraat ettiği bir davada müebbet hapse mahkûm oldu. Dünyada böyle bir örnek yoktur”.

CHP’li Engin Altay: Gezi davasında, mahkeme sipariş ve talimatla karar aldı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: “Tarih önünde Recep Tayyip Erdoğan mahkûm olacaktır, hesap verecektir. Ant olsun, ant olsun, ant olsun”.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu: “Çok yakında bu hâkimlerin, savcıların hepsinden hesap soracağız”.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price: “Kavala’nın haksız biçimde mahkûm edilmesi, insan haklarına saygı, temel hürriyet ve hukukun üstünlüğü ile bağdaşmamaktadır. Hükümeti, siyasi güdümlü davaları sona erdirmeye ve tüm Türk vatandaşlarının hak ve hürriyetlerine saygı göstermeye çağırıyoruz”. Yargı hükümetin emrinde demeye getiriyorlar.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky: “Türk yargısı bugün, Osman Kavala’yı ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm ederek tahminlerin en kötüsünü doğruladı. Bu karar, mevcut sistemin otoriter karakterini yeniden doğruluyor ve temel haklarla hukukun üstünlüğü alanlarında herhangi türden gerçek reformları hayata geçirmeye ilgisizliği açıkça gösteriyor”.

Uluslararası Af Örgütü Avrupa bölgesel ofisi direktörü Nils Muznieks: “Bugün olağanüstü boyutlarda bir adaletsizliğe tanık olduk. Bu karar yalnızca Osman Kavala’ya, aynı davada yargılanan diğer kişilere ve ailelerine değil, Türkiye’de ve tüm dünyada adalete ve insan hakları aktivizmine inanan herkese yönelik yıkıcı bir darbedir”.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock: “(Bu karar) Türkiye’nin, Avrupa Konseyi üyesi ve AB’ne aday ülke olarak kabul ettiği hukuk devleti standartları ve uluslararası yükümlülüklerle kökten tezat oluşturmaktadır”.

Almanya Kültür BakanıCladuia Roth: Bu karar “saçma ve her açıdan dayanaksız”dır. “Osman Kavala’ya karşı kişisel intikamla verilen bu karar, Türkiye’de muhtemel bir demokrasi kültürüne yönelik bir savaş ilanı”dır. “Osman Kavala suçsuzdur ve derhal serbest bırakılması gerekir”.

Çok genel olarak karara ilişkin tepkiler bu yönde.

Tepkiler Ne Kadar Haklı

Ben kararı okumadım. Tepki verenlerin de okuduğu kanaatinde değilim. Çünkü bu kesimler, daha karar açıklanır açıklanmaz, kararın kendisine tepkilerini ortaya koydular.

Gerçi bu kesimler için önemli olan kararın gerekçesinde neler yazdığı değil, kafalarında kurguladıkları neticedir.

Bu tepkilerden şu neticeler çıkarılabilir.

Bu kararı okumadığım için, karar hakkında bir değerlendirme yapmayacağım. “Bu karar çok isabetli, çok yerinde, gerekçeler çok sağlam” gibi bir değerlendirme yapmam, çok sakat ve gerçeklikten uzak olur. İnsanın bilmediği bir şey hakkında bir değerlendirme yapması en azından “HADSİZLİK”tir. Ben bu hadsizliği yapmayacağım.

Gelelim yukarıdaki tepkilere.

Bu tepkileri verenlerde, gezi eylemleri kapsamında gerçekleştirilen ve bir nevi kalkışmaya dönüşme istidadı olan, birçoğunda şiddetin çok ileri düzeyinin de kullanıldığı eylemleri meşru görmek eğilimi var. Onlara göre, Gezi eylemlerinde hiçbir hukuka aykırılık yoktur. Bu sebeple de, Osman Kavala en az bir “MELEK” kadar saf ve masumdur.

Bu görüş sahipleri hiç kusura bakmasınlar, bunlar tamamen siyasi ideolojik saplantılı değerlendirmelerdir ve hiçbir şekilde hukuki kabul edilebilirliği yoktur. Demokratik bir hukuk devletinde ŞİDDETİN savunulur bir tarafı olamaz.

Diğer yandan, yabancı devletler ve uluslararası kuruluşlar da Türkiye için planladıkları projeler tahakkuk etmeyince, hayal kırıklığı içinde yine kararın bir satırını bile okumaksızın, Türkiye’ye yönelik HAD BİLDİRME tonlu tepkiler vermişlerdir.

Yani kendilerinin yaptıkları tonlarca hatayı görmezden gelip, Türkiye’ye karşı hem de en cahilane bir üslupla bu tonda tepkiler verilmesinin kabul edilebilirliği yoktur. Bunun adı Türkiye’ye pervasızca HAD BİLDİRME teşebbüsüdür.

Şuna çok açık yüreklilikle varım.

Bu tepkileri verenlerin hiçbirisi bu kararın muhtevasını okumuş değiller. Yani gerekçeler kısmını okumaksızın, en üst perdeden tepki veriyorlar.

Mahkûmiyet kararını satır satır okusunlar, her bir satırında hatalı gördükleri, hukukla çelişen yönleri belirtsinler. Bu en tabii bir haktır ve olması gereken de budur.

Ama bunu yapmıyorlar. Belki de tepki verenlerin %90’nı bu satırları okuduklarında hukuk tekniği yönünden bir şey anlamayacaklardır da.

Hiç anlamayacakları bir konuda, hiç okuma yapmaksızın verilen bu tepkinin hukuki değeri “SIFIR”dır.

Onlar, hukuki izlenim vermek adına tamamen siyasi değerlendirmeler yapıyorlar. Ama yapılan değerlendirmeler, hukukî içeriğe yöneliktir. Yapılması gereken, hukukî içerikli değerlendirmelerin olmasıdır. Muhtemelen işlerine gelmediği için bunu yapmıyorlar.

Diğer yandan, siyasi ideolojik saplantılı tepkilerden sadece kararın kendisi değil, yargı da TÖHMET altında bırakılıyor. Yargıya bu denli CAHİLANE temelde saldırılması, hadsizliğin ve haksızlığın en büyüğüdür.

Tekrar söylüyorum, kararın bütünü satır satır incelenerek, didik didik edilerek hukuki bir değerlendirmeye tabi tutulmasına sonuna kadar varım. Ama kararın gerekçe kısmının bir satırı bile okunmaksızın bu denli eleştiri yapılmasının, insafla, vicdanla bağdaşırlığı olmadığı gibi, yargının bütününü töhmet altına almak da yargıya yönelik en büyük tahribattır.

Yabancı devletlerle uluslararası kuruluşların, Türkiye’ye yönelik ÖNYARGILARLA bu tepkileri vermeleri, hakkaniyet ve dürüstlük adına kabul edilebilir olmasa da, onlar zaten mahkûm etmek istedikleri ülkelere pervasızca bu tepkileri veriyorlar. Onlar için önemli olan, Türkiye’nin karalanmasıdır. Maalesef hiç olmazsa içerideki güçlerin bu harici oyunlara yardımcı olmamaları arzu edilirdi. Ama bu yönde bir eğilim olmadığı gibi, tam bir dayanışma içinde hareket ediliyor.

Bu arada yargının hükümetin emrinde olduğu yönünde bir algı da oluşturulmak isteniyor. Yani, hiçbir vicdan ve adalet hassasiyeti taşımaksızın yargının bütünü yürütmenin emrinde olduğu izlenimi veriliyor. Oysa yargıda bütün işlerin böyle ilerlediğini söylemek, Türk yargısına yönelik en büyük haksızlıktır.

Her ülkede adaletin işleyişinde bazı sorunlar yaşanabilir. Bu tür sorunlar Türkiye’de de bazı dönemlerde kısmen biraz daha fazla olabilir.

Ama bu istisnai uygulamaların yargının bütününü TÖHMET altına alacak şekle büründürülmesinin vicdani kabul edilirliği yoktur.

Ben de yargıda yaşanan bazı sorunları, en üst perdeden eleştiriyorum. Ama bu işi ezbere değil, bizzat söz konusu kararın satır aralarında dolaşarak yapıyorum ve eleştirilerime dayanak teşkil edecek tüm gerekçeleri sıralıyorum. Yani hukuki bir değerlendirme yapıyorum. Olması gereken de budur. Ama maalesef Türkiye’de yargıya yönelik bu denli acımasız ve vicdansız değerlendirmelerin iç siyasiler ve diğer aktörler tarafından yapılmasının makul olmadığı kanaatindeyim.

Türkiye’nin ihtiyacı yapıcı eleştiri eksikliğinin giderilmesidir. Bunu sağlayabilsek, yargı temelli sorunların aşılmasında önemli bir mesafe kat edeceğimizi düşünüyorum.

Geçmişte yaşananlardan hareketle şu net bir şekilde söylenebilir:

Gerekçesi bile henüz yazılmayan bu karara en üst perdeden tepki verenler, eminim kararın gerekçesi yazıldığında ortalıkta hiç görünmeyeceklerdir. Geçmişte buna benzer çok vakalar yaşandı. Bence ülkemiz aşçısından en kötü olanı, konuşulması ve yazılması gereken dönemlerde konuşmamak ve yazmamak, esasen bu denli sert tepki verilmemesi gereken dönemlerde de, bu denli acımasızca ve cahilane tepki vermektir.

Artık iktidarıyla, muhalefetiyle, başta yargı olmak üzere, hiç olmazsa iç güçler olarak aklıselimle hareket edebilmeyi, makul hukukî temelli yapıcı eleştirileri geliştirmeyi öğrenebilsek, ülkemiz açısından oldukça hayırlı olacaktır.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 28582 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Recep Haksever 3 Mayıs 2022 Salı 02:33

Allah sağlık versin hocam.

Yorumu oyla      39      39  
ADNAN METİN 28 Nisan 2022 Perşembe 18:28

YÜREĞİNİZE SAĞLIK SAYIN HOCAM COK GEÇMİŞ OLSUN ALLAHIM BİR DAHA GÖSTERMESİN. BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLİYORUZ KOLAY GELSİN KADİR GECENİZ VE CUMANIZ MÜBAREK OLSUN. SELAMÜNALEYKÜM.

Yorumu oyla      39      40  
Misafir 27 Nisan 2022 Çarşamba 21:43

hukuk ? adalet ? nasıl bir şey bunlar, anlatırsanız öğreniriz sayın yazar. Elbette saygılar bizden...

Yorumu oyla      39      39  
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
beşiktaş
Gurbangulı Berdimuhamedov
Kuzey Kore
Mersin İdmanyurdu
Dilma Rousseff
Devlet Bahçeli
Elif Erbakan
Milwaukee Bucks
Microsoft