E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Adnan Küçük

VAHŞİ BATI MEDENİYETİNİN KANLI YÜZÜNÜN GÖRÜNÜR HALİ
7 Ekim 2024 Pazartesi

 

Eli kanlı İsrail yönetimi tarafından Gazze’de, Lübnan’da, Ürdün’de gerçekleştirilen vahşice katliamların sene-i devriyesine gelindi.

Katil Netenyahu yönetimi takriben elli bin civarında korumasız, masum insanları canavarca katletmeye devam ediyor.

Bu katledilenlerin çok büyük bir kısmı, savunmasız, masum çocuklar. Geri kalanların büyük ekseriyeti de masum, silahsız, korumasız, biçare kadın ve erkeklerdir.

Eli silahlılardan öldürülenlerin sayısı, katledilenler arasında çok cüz’i kalıyor.

Bu savaşın temelini, arz-ı mev’ud diye anılan, esasen iki bin beş yüz yıl önce o dönemin İsrail Oğullarına hak dinlerini yaşadıkları için Allah tarafından vaadedilen yerlerin şimdilerde haksız, hukuksuz, kanlı katliamlarla işgal edilmesi çabası teşkil etmektedir.

Hiç kusura bakmasın bu eli kanlı Siyonistler. O dönemde Allah’ın vaadde bulunduğu Yahudilerle şimdiki Siyonistlerin benzerliği sadece isim olarak anılmaktan ibarettir.

Şimdinin Yahudileri, sadece kendilerine Yahudi dedikleri için O’nlara benziyorlar. Tevrat’ı tahrif ederek, kendilerini tüm insanlardan üstün ırk ilan ederek, Allah’ın “Ey insanlar! Şübhesiz ki biz, sizleri bir erkek ve bir dişiden yarattık. Birbirinizi tanımanız için de sizleri, milletler ve kabîlelere ayırdık. Doğrusu Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvâlı olanınızdır” (Hucûrât, 13. ayet) yönündeki ayeti ile birebir uyumsuzdur.

Yahudilerin diğer insanlardan üstünlüğünü iddia etmek, hem Allah’ın bahsini ettiğimiz ayeti ile çelişir, hem de Nasyonal Sosyalizmin; yani Faşizm’in, Hitler zihniyetinin Siyonist görünümünden ibarettir.

Burada en acı olanı da, insan hakları, hukuk devleti, adalet, vicdan, insan onuru, insan hayatı, gibi insani değerlere en çok kendilerinin sahip olduğunu söyleyen, bu değerleri tüm insanlık âleminde kendilerinin koruduğu iddiasında olan devletlerin bu katliamları mutlak olarak destekliyor olmalarıdır. Hem de “medeniyet” kimlikleri ile bu desteği veriyorlar.

Batı medeniyeti içinde mümtaz bir yeri işgal eden, Amerika, kendi kurallarını da ihlal ederek İsrail’e destek veriyor. ABD, hukuk sistemine göre, askeri ihracat yaptığı ülke, çatışma bölgesine insani yardımların yapılmasına mani oluyorsa, bu ihracatı yapmaması gerekir. ABD Kongresi, “İsrail’in çatışma bölgesine insani yardımların yapılmasına izin verdiği” yönünde tüm dünyanın yalancı olduğunu bildiği düzmece raporlara istinaden bu yardımları sürdürüyor. 

Temelini insan hakları, hukuk devleti, adalet, vicdan, insan onuru, insan hayatı gibi insani değerlerin oluşturduğu söylenen Batı Medeniyetinin vahşi kanlı gerçek yüzü, en bariz şekilde bu katliamları destekleyerek, hatta teşvik ederek gün yüzüne çıkmış olmaktadır.

Küresel ölçekte yaydığı insan hakları, hukuk devleti, adalet, vicdan, insan onuru, insan hayatı gibi insani değerlere sahip olduğu yönündeki güçlü algılar sebebiyle, Batılı ülkelerin haricinde kalan milletlerin büyük ekseriyeti bu medeniyete öykünmektedirler.

Maalesef, bir kısmı Müslüman olan bu milletler, kendi elmas gibi değerlerini terk ederek daha önceleri gizlenen vahşi yüzü şimdilerde Gazze’de, Lübnan’da, Ürdün’de ve diğer bölgelerde gün yüzüne çıkan bu medeniyete hala meftun olmakla, onlara öykünerek benzemeye çalışmakla, tarihteki en büyük gafletlerini yaşıyorlar.

Burada Batı medeniyeti derken kastettiğim, temelini Allah’ın her insana verdiği bozulmamış fıtrat ve vicdani hassasiyetlerini muhafaza eden, Gazze’de, Lübnan’da, Ürdün’de ve diğer bölgelerde yaşanan insanlık dışı katliamları kesinlikle reddeden, bu bağlamda tepkilerini en üst düzeyde ortaya koyan Batılı kişi ve kuruluşları, burada sözünü ettiğim vahşi, canavar Batı medeniyeti nitelemesinin haricinde tutuyorum.

Bu canavar vahşi Batı medeniyetinin temelini, “haklı haksız ayırd etmeksizin kendi menfaatlerini mutlak olarak üstün görmek, kendi menfaatleri için başkalarını yok ederek onları yutmak, bütün gücünü buna sarf etmek” fikri teşkil etmektedir.

Şu söz bu anlayışı özetlemektedir: “Menfaat üzerine dönen siyaset CANAVARDIR”.

Felsefesini bu anlayışın teşkil ettiği Batı medeniyetinde sadece kendilerinden olanların insan olarak korunmaya değer hakları mevcuttur. Tüm kendilerinden olmayan herkes, hatta masum çocuklar, savunmasız kadınlar, acuze yaşlı kadın ve erkekler de olsa, yok edilebilirler.

Yani “bir litre petrol mü yoksa binlerce masumun kanının akıtılması mı”? dendiğinde, bir litre petrol için masum kanlarının akmasını kabullenen bir vahşi medeniyet söz konusudur.

İslam Dininde “bir tane masum insanı (bu insan mü’min de olabilir bir başka dine ya da siyasi düşünceye de mensup olabilir) haksız yere katletmek, bütün insanlığı katletmek gibidir” esası söz konusudur. Batı medeniyetinin insan hakları anlayışı, İslam’ın bu anlayışının sonsuz derece uzağında yer almaktadır.

Kısaca ifade etmek gerekirse, “on binlerce masum korumasız bebeklerin ve kadınların kanının, petrol kadar belirleyici ve kıymetli olmadığı bir medeniyet görünümlü vahşet ve dehşet dünyasında yaşıyoruz ve bazıları da buna medeniyet diyorlar”.

Bu medeniyetin yeri cehennemin dibi olsa gerek. Onun için, katiller için yaşasın cehennem diyoruz. Esasen bütün bu vahşetler, dehşetler, haksız katliamlar, cehennemin yaratılmasını mutlak olarak lüzumlu kılmaktadır. Aksi halde, zalimler, tüm haksızlıklarıyla, zulümleriyle, katliamlarıyla, mazlumlar ve masumlar da maruz kaldıkları bütün haksızlıklar, adaletsizlikler ve gözyaşlarıyla buradan göçüp gideceklerdir. Bu da adaletin yok olmasıdır.

Adl-i İlahî varsa (ki mutlak olarak vardır; buna inanıyoruz), bütün bunların hesabını ruz-u mahşerde, mahkeme-i kübrada mutlaka soracaktır.

Batının İki Yüzlü Kimliği

Dürüstlük ve vicdan sahibi olmak, insanın içinin ve dışının bir olmasını gerektirir. Bir kişi insan haklarını savunuyor ve fıtratı bozulmamış sağlam bir vicdan sahibi ise fiillerinin de bununla uyumlu olması gerekir.

Bir ülkede insan haklarının anayasa ve kanunlarda tanınmış olması, onların hayata geçirilmeleri için teke başına yeterli değildir.

Uluslararası ölçüm kuruluşları tarafından bir ülkenin ya da bazı ülkelerin demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları şampiyonu ilan edilmeleri, bu ülkelerin insani değerlere saygılı olduklarını, onu koruyucu yönde politikalar geliştirdiğini göstermez.

Burada bir devletin insan hakları kimliğinin belirlenmesinde sadece iç hukuk uygulamaları esas alınamaz, alınmamalıdır da. Devlet sınırlarını taşan insan hakları ihlallerinin de devletlerin insan hakları karnesinin belirlenmesinde dikkate alınması gerekir.

Nitekim insan hakları evrensel bir değerdir. İnsan hakları sadece iç hukuki düzenleme ve uygulamalarla korunmaz. Nitekim insan hakları ile alakalı uluslararası belgeler de insan haklarının bir iç hukuk meselesi olmadığının bariz bir delilidir.

Bu vesileyledir ki, bir devlet, sadece kendi ülkesinde anayasal normlarıyla uyumlu olarak insan haklarını korumasıyla insan haklarına saygılı olduğunu söyleyemez. Bu ülke, diğer ülkelerin insanlarına zulmediyor, onları katlediyorsa, ülkesindeki insan hakları karnesi belki olumlu olabilirse de, genel insan hakları karnesi kanla lekeli demektir.

Burada resmi anayasal normlarla şekillenen iç hukuki düzenle evrensel insan hakları metinlerini bütünlük içinde değerlendiriyorum. Devletin insan hakları kimliğinin, bu bütünlükten koparılarak sadece iç hukuk düzeni esas alınarak belirlenmesi, söz konusu ülkenin insan hakları karnesinde hatalı değerlendirmelerin yapılmasına sebep olacaktır.

Bu bağlamda bir ülke, iç hukuk düzeninde insan haklarını korumakla birlikte,  bir başka ülkenin katliamlarına destek veriyorsa, onun katliamlarına ortak oluyor demektir.

Hele ki bir devlet, bir başka ülkenin katliamlarına hem silah ve mühimmat yardımı yapıp hem de sözlü olarak destek veriyorsa, o ülkenin bütün vahşice katliamlarına mutlak ortak oluyor demektir.

Batı Medeniyetinin Akıbeti

Şu an Batı medeniyetinin vahşi cenahını temsil edenler, her ne kadar geçmiş yıllarda küresel ölçekte masum ve insani görüntü verseler, bu yönde algılar oluştursalar da, artık mızrak çuvala sığmıyor. Artık vahşetleri, insani görünümlü simalarını yok ediyor.

Bu vahşete, dünya genelinde inancı ne olursa olsun, fıtratı bozulmamış tüm vicdan sahibi insanlar tarafından tepki gösterilmektedir.

Batı medeniyeti, vahşi canavarca kimliğini görünür kılmasının bir neticesi olarak, tıpkı insan fıtratını ve vicdanını yok sayan Marksist rejim gibi kendi sonunu hazırlıyor. Nasıl ki Sovyet rejimi, Marksist kimliği ile en katı ve kalıcı hale geldiğine dair görüntü sergilediği 1990’lı yılların başlarında birden bire yıkıldı ise insani görünümlü vahşi Batı medeniyeti de, vahşet ve dehşetinin bir bedeli olarak kendi yıkılışını hazırlıyor.

Bu yıkılış, ya kendi içinde vicdan ve bozulmamış fıtrat temelli bir dönüşüm yaşanarak gerçekleşecek ya da insan hakları, adalet, eşitlik, insanların ruhî/manevi ihtiyaçlarının tatmin edilmesi vb. temelli sahici manada köklü dönüşüme maruz kalacaktır.

Mevcut Batı medeniyetinin belirgin kimliğini, insanların ruhi/manevî ihtiyaçlarını karşılamayan, insanları hayvani tarzda sadece sefahatle tatmin etmeye çalışıp da bir türlü tatmin edemediği manevi boşluğa iten bir hayat tarzı teşkil etmektedir. Batı medeniyetinin bu kimliğini teşkil eden anlayış, insanları inanç noktasında boşlukta bırakmaktadır. Aile yok olmanın eşiğindedir. Batıda, cinsel hayat konusunda “cinselliğin bir kişisel hak olduğu yönündeki yaklaşımla” LGBT’nin mutlak hâkimiyeti ve belirleyiciliği söz konusu.

Bütün bunlar, “Ey insan! necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun, bir ahiret olacak mı, olmayacaksa bütün bu zulümler ne olacak, ölüm bir ebedî yok oluş mudur, tüm insanlar ölümle karşı karşıya, ölümün bu ebedî yok edici neticesinden bir kurtuluş yok mudur?” gibi ağır sorular, Batı’da da milyonlarca hakikat arayıcılarının zihinlerini yoğun bir şekilde meşgul etmektedir.

Mevcut Batı medeniyeti bu soruların hiçbirisine kalıcı ve etkili cevaplar geliştiremiyor. Bazı hakikat arayıcıları, hidayete ererek bu cehennemi ortamdan kurtuluyorlar. Ama milyonlarca insan bu sorularla baş başa cehennemi hayat yaşıyorlar.

Esasen batı medeniyetinin sefahat temelli yaşantı önerisi de, bu soruların milyonlarca insanlardaki tahrip edici sonuçlarını ortadan kaldıramıyor. Bazı kişiler, sefahat içinde yaşayarak, uyuşturucu ve sarhoş edici maddeler kullanarak bu soruların etkisini azaltmaya çalışsalar da “ÖLÜM” hakikati, onlar için en dehşetli son oluyor.

Kısaca, Batı medeniyetinde meydana gelecek köklü değişim, dönüşüm burada sözü edilen ruhî/manevî boşluğu dolduracak, yukarıda sıraladığım sorulara tatmin edici cevaplar geliştirecek mahiyette olmalıdır ki insanlığın saadetine vesile olabilsin. Bu muhtevada bir dönüşümüm olmayışı, dönüşüme uğrayacak Batı medeniyetini insani kılmaya yetmeyecektir.

E-posta   Facebook   Twitter     Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
Bu yazı 13906 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
EKREM İMAMOĞLU’NUN CUMHURBAŞKANLIĞI YOLU KAPANIYOR MU?
9/26/2024
TEĞMENLER KILIÇLARI KİME KARŞI ÇEKTİLER?
9/9/2024
İT İTİ, AMERİKA ELİ KANLI SİYONİST NETENYAHU’YU KORUR
7/27/2024
15 TEMMUZ: NİÇİN DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜDÜR?
7/15/2024
2024 AMERİKAN SEÇİMLERİ ÇOK BÜYÜK HADİSELERE GEBE GÖRÜNÜYOR
7/5/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (7)
6/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (6)
6/7/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (5)
5/23/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (4)
5/10/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (3)
4/30/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI (2)
4/20/2024
31 MART SEÇİMLERİ: DERSLER, MESAJLAR, TEPKİLER, RUH KAYBI(1)
4/9/2024
“ZİBİDİ”LİK İTHAMINI SAHİBİNE AYNEN İADE EDİYORUM!
3/29/2024
31 MART SEÇİMLERİ DEM’LENEN CHP İÇİN HÜSRANLA SONUÇLANABİLİR
3/21/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (3)
3/7/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (2)
2/20/2024
6 ŞUBAT 2023: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ (1)
2/6/2024
TERÖR ÖRGÜLERİ İÇİN ÖNEMLİ OLAN İDEOLOJİ DEĞİL KULLANILIR APARAT OLMALARIDIR
1/22/2024
İŞGALE MEŞRU MÜDAFAA, HAKLI DİRENİŞE DE TERÖRİZM DENİYOR
1/10/2024
CUMHURİYET HALK PARTİSİ İSMİNİ KORUMA KANUNU ÇIKARILMALI
12/25/2023
CAN ATALAY VAKASINDA NİHAÎ ÇÖZÜM TBMM’NİN DEVREYE GİRMESİDİR
12/14/2023
GAZZE’DE MÜSTEMLEKE GÜÇLERİN GERÇEK KİMLİĞİ PAZARA SERİLDİ
11/27/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (3)
11/13/2023
EĞİTİMİMİZİN TEMEL SORUNLARI: DİN EĞİTİMİ VE ÖĞRETİMİ (2)
10/22/2023
EĞİTİM SİSTEMİMİZLE ALAKALI DEĞERLENDİRMELER: MEB’İN ÜCRETSİZ KİTAP DAĞITMASI (1)
9/22/2023
OTORİTER MİLİTAN LAİKÇİ KİMLİKLE BÜTÜNLEŞTİRİLEN KARMA EĞİTİMİN ÇOĞULCULAŞTIRILMASI
8/8/2023
15 TEMMUZ RUHU GÜCÜNÜ NE ÖLÇÜDE KORUYOR?
7/15/2023
DEPREM BÖLGESİ HATAY’DA BAYRAM VE HÜZÜN BİR ARADA
6/30/2023
CHP İktidar Olabilir mi?
6/20/2023
14 VE 28 MAYIS SEÇİMLERİ: “SAHTE” VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİN YENİLGİSİ
6/6/2023
KILIÇDAROĞLU’NUN SEÇİM STRATEJİSİ: “KİMLİKSİZLİK VE OMURGASIZLIK”
5/23/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİNDE REHAVETE KAPILAN KAYBEDER
5/9/2023
CHP VE HDP’NİN ÖZERKLİK VAADİ: TÜRKİYE’NİN PARÇALANMASININ ÖN AŞAMASI MI?
4/26/2023
MİLLET İTTİFAKININ PKK GÜDÜMLÜ HDP’YE MAHKÛMİYETİ
4/13/2023
14 MAYIS SEÇİMLERİ: İYİCE PRESLENEN İYİ PARTİ İLE HDP İTTİFAKI
4/1/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (3)
3/15/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (2)
3/4/2023
KAHRAMANMARAŞ DEPREMİ: BİRİNDEN NUR AKAR, BİRİNDEN KİR (1)
2/21/2023
VAKİT, KİN VE HUSUMET DEĞİL, DUA VE VEFA VAKTİDİR
2/10/2023
BAŞÖRTÜSÜNE ANAYASAL GÜVENCE SAĞLANMASINA GEREK VARMI?
1/27/2023
6’LI MASANIN 6+1 FORMÜLÜ YÖNETİMDE NE KADAR İŞLEVSEL OLABİLİR?
1/12/2023
İMAMOĞLU, MENDERES VE ERDOĞAN’IN MAHKÛMİYETLERİ: HANGİSİ MAĞDUR?
12/25/2022
CHP GAYRI MİLLÎ BİR PARTİ MİDİR?
12/12/2022
SAHİPSİZ KÖPEKLERE BARINAK YAPMAYAN BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖREVLERİNE SON VERİLMELİ
11/28/2022
PKK DİYE MÜSTAKİL BİR TERÖR ÖRGÜTÜ YOKTUR: “NOKTA”
11/17/2022
AB ÜYESİ ÜLKELERİN POLİTİKA ÜRETME YETERSİZLİĞİNİN AĞIR BEDELLERİ
11/8/2022
AİLENİN SAPKINLIK VE SALDIRILARA KARŞI KORUNMASI: 30 EKİM YÜRÜYÜŞÜ
10/28/2022
AVRUPA ADALET DİVANI: SEVSİNLER SİZİN ÇOĞULCULUK ANLAYIŞINIZI
10/16/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (6)
10/5/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (5)
9/25/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (4)
9/14/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (3)
9/4/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (2)
8/24/2022
CHP’NİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI? (1)
8/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (5)
8/2/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (4)
7/23/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRİZMLE İMTİHANI (3)
7/13/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (2)
7/3/2022
NATO’NUN KURULUŞ AMACI VE TERÖRLE İMTİHANI (1)
6/22/2022
AMERİKADA BİR CİNSEL SAPIK DAHA “VAHŞİCE” İDAM EDİLDİ(!?!?)
6/10/2022
II. ABDÜLHAMİD: MUTLAK İSTİBDADÇI, KIZIL SULTAN MI?
6/2/2022
EVLADLARINI BU VATAN UĞRUNA ŞEHİD VERENLER İÇİN EN ACI OLAN…
5/26/2022
DEMOKRATİK YOLLARLA DEMOKRASİYE GEÇİŞ: 14 MAYIS 1950
5/17/2022
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİN FESHİ KARARININ İPTALİ: YENİ BİR 367 VAKASI OLUR
5/7/2022
VAAAYYY BEEEE OSMAN KAVALA MELEKMİŞ(!?!?)
4/27/2022
PAÇALARI KANLA KİRLİ BİR ÜLKE “TÜRKİYENİN SİCİLİ BOZUK” DEMİŞ
4/20/2022
MANSUR SAVAŞ’IN CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLME İHTİMALİ VAR MI?
4/12/2022
PAKİSTAN’DA NELER OLUYOR?
4/5/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM: SİSTEMİN “FİŞ”LE CİHAZA BAĞLANMASI
3/27/2022
AYM’NİN MEVCUT HÜKÜMET SİSTEMİNİ KİTLEYEN KARARI
3/19/2022
UKRAYNA: BÜYÜKLER TEPİŞİR, OLAN KÜÇÜKLERE OLUR!
3/11/2022
GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM AÇIKLAMASI: BOOOOM
3/4/2022
TÜRKİYE’DE MUHALEFET NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?
2/25/2022
HDP AYM TARAFINDAN KAPATILMAZSA NE OLUR?
2/17/2022
İNSAN HAKLARI AVRUPA SINIRLARINDAN İÇERİ GİREMİYOR!!!
2/9/2022
DEMOKRASİ NEREDEN GEÇER; DİYARBAKIRDAN MI YOKSA…?
2/2/2022
İNANANLARIN İNANCINI YARALAYAN SERÇE (!?!?)
1/26/2022
ENES KARA İNTİHAR ETTİ, CEMAAT VE TARİKAT DÜŞMANLIĞI DEPREŞTİ
1/19/2022
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK (CUMHURBAŞKANLIĞI) SİSTEMİ NEDEN YERLEŞEMEDİ?
1/12/2022
CHP, HALA DİNDARLAR İÇİN KORKUTUCU VE ÜRKÜTÜCÜ
1/5/2022
CHP’NİN “FETÖCÜLERLE DE HELALLEŞMEK” POLİTİKASI
12/29/2021
TÜRKİYE’DE İTTİFAKLAR VE MİLLET İTTİFAKI-HDP İLİŞKİSİ
12/22/2021
QUEBEC’DE BAŞÖRTÜSÜ TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜ VE İSLAMA YÖNELİK FARKLI UYGULAMALAR
12/15/2021
OKUL ÖNCESİ ÖĞRETİMDE DİN EĞİTİMİ VE LAİKLİK TARTIŞMALARI
12/8/2021
28 ŞUBAT ZİHNİYETİ “CELLADINA ÂŞIK” BAZI MAĞDURLARINDA DEVAM EDİYOR
12/1/2021
CHP’DEN HDP’YE “PKK İLE İLİŞKİLERİNİ MİNİMİZE ETME” ÖNERİSİ
11/24/2021
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE %50+1 ÇOĞUNLUK DEĞİŞMELİ Mİ?
11/17/2021
İYİ PARTİNİN KİMLİĞİNİ BİLEN VAR MI?
11/10/2021
ANAYASADAKİ DEĞİŞTİRİLMESİ YASAK HÜKÜMLERİN VESAYETÇİ TEMELİ
11/3/2021
İŞKENCE YAPMAK, DEMOKRATİK(!?) ABD İÇİN MEŞRU, TÜRKİYE İÇİN SUÇ!
10/27/2021
ÇAĞDAŞ UYGARLIK KAVRAMININ ANAYASADA NE İŞİ OLABİLİR Kİ?
10/20/2021
“YÜCE DEVLET”TEN GÜÇLÜ DEVLETE
10/13/2021
1982 ANAYASASININ İLK DÖRT MADDESİ DEĞİŞMELİ MİDİR?
10/7/2021
KASETÇİ DÜKKÂNININ ÜSTÜNDEKİ MAHKEMELERDEN YENİ YARGITAY BİNASINA
9/28/2021
YENİ BİR 367 ÖZLEMİ: RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023’DE ADAY OLAMAZ
9/19/2021
YENİ YARGITAY BİNASINDA DUA EDİLDİ, LAİKLİK ELDEN GİTTİ(!!!)
9/10/2021
YÜZDE ON MİLLİ SEÇİM BARAJI NE OLMALI?
9/1/2021
28 ŞUBATIN KUDRETLİ(!) PAŞALARI LAYIK OLDUKLARI YERE MARŞ MARŞ
8/23/2021
FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI HANGİ PARTİLER ACABA?
8/9/2021
TUNUS’TA CUMHURBAŞKANLIĞI DARBESİ
7/29/2021
ÇANAKKALE’DEN 15 TEMMUZA: KAHRAMAN HALKIMIZIN VATAN SAVUNMASI
7/15/2021
TÜRKİYE’DE YAKIN GELECEKTE ERKEN SEÇİM OLABİLİR Mİ?
7/8/2021
BİZ DE BAŞÖRTÜSÜ HUSUMETİ BİTTİ ZANNEDİYORDUK; MEĞERSE…
6/28/2021
BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞAHANE, “TROLLÜK” YAFTALARI GERİ İADE!
6/19/2021
HDP, KAPATILMALI MI; KAPATILABİLİR Mİ?
6/8/2021
KORSAN İSRAİL DEVLETİNİN ZULMÜNE UĞRAYAN MAZLUM FİLİSTİN HALKI
5/23/2021
TÜRKİYE’DE PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI: ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY Mİ?
5/10/2021
DÜNYANIN EN BÜYÜK KORSAN DEVLETİN BAŞI: ERMENİ SOYKIRIMI DEDİ
4/30/2021
RECEP TAYYİP ERDOĞAN: FİKRÎ İKTİDARIMIZI HÂLÂ TESİS EDEMEDİK
4/21/2021
VESAYETÇİLERLE DEMOKRASİ YANLILARI İÇİN TURNUSOL KÂĞIDI: 104 AMİRALİN E-BİLDİRİSİ
4/11/2021
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHEDİLMESİ KARARI İPTAL EDİLEBİLİR Mİ?
4/2/2021
TÜRKİYE’NİN İSTANBUL SÖZLEŞMESİNDEN ÇEKİLMESİNE NİÇİN BU KADAR SERT TEPKİ VERİLİYOR?
3/24/2021
TAKLİTCİ DEĞİL TÜRKİYE’NİN GERÇEKLERİNE UYGUN BİR ANAYASANIN YAPILMASI
3/15/2021
1000 YIL SÜRECEK DENİLEN 28 ŞUBAT’IN TAHRİBATLARI VE TAMİRATLAR
3/6/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (2)?
2/25/2021
YENİ ANAYASA: BAŞKANLIK SİSTEMİ Mİ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM Mİ (1)?
2/16/2021
CUNTA ANAYASASINDAN DEMOKRATİK SİVİL ANAYASAYA: TAŞLI YOLLAR
2/7/2021
YARATILIŞ MODELİ KONGRESİ EVRİMCİLERİ NİÇİN RAHATSIZ ETTİ?
1/29/2021
VESAYETÇİ ZİHNİYETE GÖRE ÖZDE CUMHURBAŞKANI(!?) NASIL SEÇİLİR?
1/20/2021
BAŞÖRTÜLÜ HÂKİMLER Mİ BAŞI AÇIK HÂKİMLER Mİ TARAFSIZ KARAR VERİR?
1/11/2021
1876 KÂNÛN-I ESÂSÎ’DE ÇEVİRİ HATALARI: TBMM BAŞKANINA ÇAĞRIMDIR
1/2/2021
HARF DEVRİMİNİN TÜRK DİLİNDE MEYDANA GETİRDİĞİ SONUÇLAR
12/23/2020
TÜRKİYE’DE BAŞKANLIK SİSTEMİNİN FİKİR BABASI: PROF. DR. BURHAN KUZU
12/14/2020
FRANSA’DA ÇOĞULCULUK VE HOŞGÖRÜ YERİNİ FAŞİZME Mİ BIRAKIYOR?
12/5/2020
CHP, HDP, SP VE İYİ PARTİ ANAYASASI İNKÂR EDİLDİ, İYİ PARTİ’DE NELER OLUYOR?
11/26/2020
HANGİ CUMHURİYET YAŞASIN?
11/17/2020
ABD’DEKİ SEÇİMLER Mİ, YOKSA VENEZUELA’DAKİ SEÇİMLER Mİ DAHA AZ HİLELİ?
11/8/2020
İZMİR DEPREMİ VE HÜKÜMETE BİR ÖNERİ
10/31/2020
Tarikatlar Atatürk’ün 1924 Anayasası’nda teminat altında idi
10/24/2020
ENİS BERBEROĞLU MİLLETVEKİLLİĞİNE GERİ DÖNEBİLİR Mİ?
10/14/2020
CHP’NİN SÖZÜNÜ ETTİĞİ “GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM” MÜMKÜN MÜDÜR?
10/4/2020
RECEP TAYYİP ERDOĞAN 2023 SEÇİMLERİNDE CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR Mİ?
9/23/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE GÖRE, DEVLET KADINA YÖNELİK 'ALKOL TEMELLİ ŞİDDETLE' MÜCADELE ETMEMELİ Mİ?
9/13/2020
TÜRK TOPLUMUNUN TEMELİ OLAN AİLEDE “ALARM ZİLLERİ” ÇALIYOR?
8/27/2020
15 YAŞ ALTI KIZLARLA İMAM NİKÂHI İLE EVLİLİK SUÇ MU, DEĞİL Mİ?
8/16/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: “BAL”IN İÇİNE ZEHİR KATILARAK SERVİS EDİLMESİ
8/5/2020
ZİNCİRLERİNİ KIRAN AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ-İ ŞERİF’İNDE İLK CUMA NAMAZI
7/25/2020
15 TEMMUZ BENZERİ YENİ BİR İHANET KALKIŞMASI YAŞANABİLİR Mİ?
7/15/2020
27 MAYIS ASKERİ DARBESİNİN YASSIADA CİNAYET MAHKEMESİ İLGA EDİLDİ
7/6/2020
FETH-İ MÜBİN’İN SEMBOLÜ AYASOFYA SAN’AT VE İMAJA FEDA EDİLEMEZ
6/20/2020
AYASOFYA’YA DANIŞTAY KARARIYLA CAMİ STATÜSÜ KAZANDIRILMASI
6/9/2020
TÜRKİYE’DE ASKERÎ DARBELERİN ANASI: 27 MAYIS 1960
5/31/2020
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: AİLE VE KADINLAR KORUNUYOR MU TAHRİP Mİ EDİLİYOR?
5/18/2020
ALİ ERBAŞ’IN ŞAHSINDA HUTBELERE LGBTİ+ AYARI MI ÇEKİLMEK İSTENİYOR?
5/5/2020
CORONA SÜRECİNDE YAŞANAN KÜRESEL EKONOMİK SAVAŞLARIN GALİBİ KİM OLACAK?
4/24/2020
CORONA VİRÜSÜ KÜRESEL OPERASYONA MI DÖNÜŞÜYOR?
4/13/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI “DUA İLE MÜCADELE” ÇOK MU SAÇMA?
4/1/2020
CORONA VİRÜSÜNE KARŞI HANGİ ÜLKELER BAŞARILI, HANGİLERİ BAŞARISIZ?
3/21/2020
İDLİB’DE NE İŞİMİZ Mİ VAR? ŞEHİTLİK TEPESİ BOŞ MU KALMALI?
3/10/2020
28 ŞUBAT, RAND CORPORATİON: YENİ BİR DARBE Mİ GELİYOR?
2/29/2020
SORUYORUM: FETÖ İHANET ÖRGÜTÜ’NÜN SİYASİ AYAĞI KİMLER OLABİLİR?
2/18/2020
ANAYASA MAHKEMESİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ÇABALARINI SABOTE Mİ ETTİ?
2/9/2020
ELAZIĞ VE MALATYA DEPREMİ SONRASI SKANDAL MAÇ ERTELEME KARARI
1/28/2020
HAKİKATEN TÜRK ASKERİ’NİN LİBYA’DA NE İŞİ Mİ VAR?
1/18/2020
İNSANCIL(!) BATIDA FAŞİST BİRİNE VERİLEN NOBEL ÖDÜLÜ
1/8/2020
KANAL İSTANBUL KAMPLAŞMASI: YENİ GEZİ EYLEMLERİ HAZIRLIĞI MI YAPILIYOR?
12/30/2019
YENİ PARTİLERİN TOPLUMDA KARŞILIĞI VAR MIDIR?
12/24/2019
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
ÖSYM
japonya
nato
Demba ba
Brezilya
ütopya
mehmet özkan
pkk
PSG