Günümüzde, Atatürk’ümüzü unutturmaya, adını silmeye, Andımızı yok etmeğe çalışan ve gençlerimizin kafalarına Atatürk karşıtı bir zihniyet yerleştirmek için çabalayanlar okusun diye bu yazıyı yazdım.
Ulu Önderimiz, kafasını dinlemek, vatan ve millete yararlı olacak işler başlatmak, bunları düşünüp planlamak için genellikle tek başına kalmak isterdi.. Ankara’da Söğütözüne çekilir, yanına kimseyi almaz, ormanda, ağaçlarla, tabiatla başbaşa kalırdı. Yine 1926 yılındaki bir at gezisi sırasında, dinlenmek için ormanda bir köylü kulübesinin önünde durmuştu.. Köylü hemen koşup gelmiş, Gazi’ye saygı gösterip ikramda bulunmuştu.. Bu durum Atatürk’ü çok duygulandırmış, mutlu etmiş ve içinden şöyle geçirmişti:
- Buradaki güzellik, buradaki huzur başka yerde bulunmaz.. Benim de burada böyle bir kulübem olsa..
Ve hemen kararını vermiş, orada tek odalı küçücük bir kulübecik yaptırmıştı.. Masrafını da kendi maaşından ödeyerek.
Ama tabii bu kerpiç kulübe hikayesi vesilesi ile konuyu, hemen şimdi hemen karşısında olan 1000 odalı, AKsaray’a, 15 katlı AKP Genel merkez binasına getirip, Devlet kesesinden harcanan milyarlardan söz edecek değilim..
Konum sadece Atamız ve Söğütözündeki o kulübesi..
Bu kulübecik(*) Atamızın kafasını dinlediği, yer olmuştu.. Orada çocukluk günlerini, asker oluşunu, subaylığının ilk günlerini yad eder.. Anılarını yaşardı.. Mesela gençlik günlerinde yazdığı şiirler zihninde canlanırdı..
Atamızın vatan, millet ve tarih sevgilerinden söz ettiği o şiirlerden işte sizlere iki tanesı.
HAKİKAT NEREDE?
Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini, doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.
Asya’nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa’nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?
OĞUZ OĞULLARI
Asyanın ortasında Oğuz oğulları
Avrupanın Alplerinde Oğuz torunları..
Doğudan çıkan biz, batıda yine biz
Nerede olsa, ne olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler,
Bilinir o zaman ki, hep biziz.
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri..
Yazımı, Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in ortak eseri 10. Yıl Marşımızdan bir beyitle sonlandırayım(**):
Türküz, Cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri!
… Evet her zaman, her yerde Türk hep İleri!
Bu satırları yazarken bir yandan da televizyonda maçları izliyorum.. Bütün takımlarımız yabancı futbolcularla dolu.. Akhisar-Bursamaçında kadrolar yabancı doluydu.. 2-4 biten maçtaki üç golün sahibi Türk çocukları attı.. Onur 1, Umut 2.. Beşiktaş maçında da manzara aynı idi.. Yabancılarla dolu iki takım ve gollerde çoğunluk yine Türk gençlerinde.. Mustafa Pektemek, Güven, Oğuzhan attılar.. Türklük hüsranları ile bunaltıldığımız şu günlerde buna bile şükredelim.. Diyordum ki, bir zamanlar Cumhurbaşkanı Tayyip Bey’in de futbol oynadığı Kasımpaşa’nın 3-0 kazandığı Malatya maçında üç golün üçünü de yabancılar attı. Hüznüm tekrar kamçılandı.
.. Sakın bunları yazıyorum diye, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık yapıyorum diye düşünmeyin, ben Türk Milli Futbol Takımımızıdüşünüyorum.. Orada yalnız Türk futbolcularımız oynar.. Yabancılar oynatılamaz. Yabancı dolu takımlarımızdan Milli takımımıza nasıl oyuncu alacağız? Üzüntüm işte bundan.
(*) ATATÜRKÜN KULÜBESİ, ATATÜRK BAŞYAZAR/ N.Ahmet Banoğlu, Toker Yayınlari. www.toker yayinları.com- Tel: 0535 3199349 ve [email protected]
(**) ATATÜRK ve BAYRAM ŞİİRLERİ/ Haz. YALÇIN TOKER, Toker Yayınlari. www.toker yayinları.com- Tel: 0535 3199349 ve [email protected]