Vatan, bir avuç Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi üyesinin hazırladığı bildiridir. O üyelerden Hukuk-u Beşer gazetesinin başyazarı Hasan Tahsin'in konak meydanında işgalci Efzon Alayı’na sıktığı kurşunun adıdır vatan.
Asıl adı Osman Nevres’di, mahlasının haberi yoktu bundan..
İşgal kuvvetlerine karşı silah kuşanıp, İzmir’in dağlarını savunan Çete Ayşe’nin istasyon meydanında göğsüne takılan kırmızı şeritli istiklal madalyasıdır vatan.
Müfreze dümdarı Gördesli Makbule’nin 21 yaşında Kocayayla’da alnından bayrağın alına akan kandır vatan. Halide Edip’in kalemi, erkek kılığına girip İnebolu’dan Sakarya’ya cephane taşıyan Halime Çavuş’un şarapnel saplanan bacağı, Nezahat Onbaşı’nın 12 yaşında eline aldığı mavzeri..
Vatan, Yunan azgın bir boğa gibi saldırmış, Anadolu’ya girerken, İnönü-Kütahya-Altıntaş’ın kuzeyine konuşlanmış ordularını Sakarya’nın gerisine çeken stratejidir, vatan beklemesini bilen sabırdır, vatan, salyalarını akıtarak avuç ovuşturan düşmana aradığını vermektir işin sonunda, ‘İnanılmaz bir şey oldu, kağnı kamyonu yendi’ dedirtmektir Fransız diplomat Frank Boullion’a, inançtır vatan.
Vatan, onca harpten çıkmış yorgun memlekete Kayseri Tayyare Fabrikasını kurduran ferasettir, İş Bankasını kuran iktisadi zekâdır vatan..
Kadındır, haktır, onun hakkıdır en çok vatan. Cinsiyetlerin, ırkların, inançların tek çatı altında hürce, hakkınca yaşadığı saadetli yuvadır vatan.
Nazım Hikmet’tir, Orhan’dır, Necip Fazıl’dır, ‘sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak’tır vatan. Kaybetmeyeceğini bildiğin yegâne şeydir gözlerin kapanmadan vatan; iki alternatiflidir, ama nettir vatan.
Ankara’nın çorağını ağaçla donatıp, orman yapan doğa tutkusudur vatan, yeşildir vatan, mavidir vatan, topraktır vatan.
Hülasa candır vatan, borcu ödenemeyecek anadır vatan..
Bu hafta da diyeceklerim vardı, bambaşka bir yazı yazmıştım, beklemede şimdi o, haftaya, belki daha sonraki haftaya; Yazdığın yazıyı kaldırıp, bunları yazdırandır vatan, onun için susmaktır bazı zaman vatan.
Otuz üç can düşmüş toprağa, otuz üç dalımız kırılmış, otuz üç filiz yeşermeden tam daha.. Var mı baharın haberi bundan? Patlamaya ramak kiraz tomurcuğunun? kerpiç sıvalı baba ocağının var mı haberi? Yamaçlarına döver gibi çarpan rüzgârın? Toprak kokusunun var mı haberi yağmurdan?
Kuşların, yangının, harın, şafak vaktinin, inzibat komutanının, hemşirenin, sakinleştirici ilacın.. Birazdan dizlerde çırpınacak avuçların, sökün edecek çığlığın, sokağı inletecek ağıtın..
Balkon demirinde çamaşır ipine sarınacak al bayrağın..
Başımız sağ olsun.