İşyerim, İstanbul Küçük Çekmece’de olduğu için, telefonuma sık sık K. Çekmece Belediyesi’nden mesajlar gelir. 24 Şubat Pazar sabahı da bir yeni mesaj aldım. İstanbul K.Çekmece Belediyesi ile, Zehra Ana Derneği ortaklaşa bir etkinlik düzenlemişler.. Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezinde Hazreti Fatma ve Dünya Müslüman Kadınlar günü programı yapılacakmış.. Beni de oraya davet ediyorlarmış. Sağlığım müsait olmadığı için gidemeyeceğim.
Tabii her vesile ile olduğu gibi, bu mesaj vesilesi ile de hemen anılarım canlandı.. Peygamberimizin en küçük kızı Hz. Fatma vesilesi ile dinsel durumumuzun bugün getirilmiş olduğu halinden, Yahya Kemal vesilesi ile de, edebiyat, sanat ve kitap konularından söz edeceğim bir yazı yazmak istedim.
Önce din konusu.. 1991 yılında, Türkiye Milli Kültür Vakfı, “Türkiye’de Din ve Vicdan Hürriyeti” konulu bir yarışma düzenlemişti..
Bir hukukçu-gazeteci ve bir gerçek Müslüman olarak yarışmaya ben de katılmıştım ve katılanlar arasında 1. lik Ödülü almıştım. Yarışmanın jürisi, o dönemin en değerli ve ünlü bilim adamları ile gazetecileri idi: Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş, Doç. Dr. Hayrettin Karaman, gazeteci-yazar Ahmet Kabaklı..
25 Nisan 1992 tarihinde, yarışmada bana ve derece alan diğer arkadaşlara Vakıf tarafından ödüllerimiz verildi. Ve yarışma jürisi ile Kültür Komitesinin tavsiyeleri sonucu bu eserimin vakıfça kitap olarak yayınlanacağı kararı açıklandı.
Yayınlanan kitabım, Türkiye Milli Kültür Vakfının Mütevelli Heyeti Başkanı Hulusi Çetinoğlu’nun yaptığı konuşma metni ve Jüri üyesi Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ın Önsöz’ü ile başlar.
Tamamı 176 sayfa olan bu kitabımda, toplumun düzen kurallarından (din, ahlak, hukuk) başlar ve devam ederim. Tarihimizde Orhun Abidelerine, Göktürkler dönemi kurallarına kadar giderim.. Şeriat Hukukundan söz eder, Türklerin İslamiyeti kabulünü anlatır, Selçuklu ve Osmanlı döneminin Kanunnamelerine yer veririm. Özellikle de Fatih ve Kanuni Süleyman Kanunnamelerine.. Fatih’in Ortodokslara tanıdığı hakları, Yavuz Selim’in bazı Kiliselerin camiye dönüştürülmesi girişimi karşısında, Şeyhülislam Zembilli Ali Efendi’nin, “Kur’ana ve Fatih Sultan Mehmet’in Patrikhaneye verdiği ahidnameye göre bu caiz değildir..” deyişini anlatırım.
Daha sonra genellemelere geçer, din nedir? Diye başlıyarak, dini, vicdanı, hürriyetleri ve hürriyetler arasında dinin yerini belirlerim..
Din hürriyetini anlatırken, taassuptan söz ederim. Taassubun din hürriyetinin en büyük düşmanı olduğunu vurgularım. Müslümanlıkla, Hristiyanlık karşılaştırması yapar, şu sözlere yer veririm:
“Sırp Kralı Brankoviç, Macar Kralı Hunyedi’ye sormuş: “Memleketimizi alınca ne yapacaksınız?”
Hunyedi cevap vermiş, “Ülkenizi ve hepinizi Katolik yapacağız”.
Aynı soruya Türk Paşa’sının verdiği cevap ise şudur:
“Her caminin yakınında bir de Kilise bulunacaktır.”
Kitapta daha sonra laikliği anlatırım. Laikliğin dini inkar ve din düşmanlığı olmadığını açıklarım.
1924 Anayasasında dinin yerini, laiklik ilkesinin Anayasaya girişini (1937), Türk Ceza Kanununda dinin korunması ve dine saygı ilkelerini anlatırken, “dinin ve siyasi hakların kullanılması sırasında ülke düzenini sarsıcı hareketlere yer verilmemesi ilkesine” vurgu yaparım. Bu vesile ile Atatürk’ün hatırasının korunması kanunu anlatırım.. Hani son günlerde bu saygı zedelenmekte ya.. Bu bakımdan o satırları unutulmamalı..
1961 ve 1982 Anayasa dönemlerindeki din konusuna yer vererek, “Şimdi bizde laiklik tam gerçekleşti mi?” sorusunu sorup, cevaplarından son vererek kitabıma son noktayı koyarım.(*)
Gelelim Yahya Kemal Beyatlı konusuna.. Türk Edebiyatının en güçlü şair ve yazarlarından olan Yahya Kemal 2 Aralık 1884 günü Üsküp’te dünyaya gelmiştir..
Babası İbrahim Naci Bey, annesi Nakiye hanımdır. Her ikisinin de soyları, III. Mustafa’nın sancak beylerinden Şehsuvar Paşa’ya kadar dayanır. Bu yüzden Yahya Kemal ailesi, soyadı olarak Beyatlı’yı almışlardır. Türk edebiyatının bu ünlü şair ve yazarı, 1 Kasım 1958 tarihinde, İstanbul Cerrahpaşa hastahanesinde vefat etmiştir. Cenaze töreni, mahşeri bir kalabalıkla İstanbul Fatih camiinde yapılmış, vasiyeti gereği cenazesi Rumelihisarı sahil mezarlığına gömülmüştür.
Mezar taşında Şirazlı hafız için söylediği şu mısralar yazılıdır:
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter
Ve serin serviler altında yatan kabrinde
Her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.
Nur içinde yat üstad şairimiz.
Yahya Kemal’le ilgili merak ettiğiniz her şeyi, Toker Yayınları Edebiyat Komisyonu’nun hazırladığı bu Yahya Kemal Beyatlı eserimizde bulabilirsiniz.(**)
Bu son satırım sebebiyle, “kitaplarının tanıtımını yapmışsın” demeyin sakın.. Siz o lafı, yazı yazdıkları gazetelere sayfa sayfa ilanlarını bedavaya koyduran, okuyucunun gözüne adeta sokarak kitaplarını sattıran ve sonra bununla övünenlere söyleyin..
(*) Türkiyede Din ve Vicdan Hürriyeti/ Yalçın Toker. (Türkiye Milli Kültür Vakfı’nın 1. ödülünü alan eser) Toker Yayınlari. www.toker yayinları.com
(**) Yahya Kemal Beyatlı/ Toker edebiyat komisyonu (Toker Yayınları 100 Büyük Edip Şair dizisi no. 44) www.toker yayinları.com