Yerel seçimler Türk seçmeninin reflekslerinin her türlü ideolojinin üstünde olduğunu bir kez daha gösterdi.
Seçmen, sevdiğine tokat atmaktan da çekinmiyor.
Bunun adına şefkat tokadı da diyebiliriz…
AKP’nin özgüvenini tazeleyen bir seçim sonucu çıkmadı aslında ama muhalefetin de “Ben geliyorum” izi yoktu seçim sonuçlarında…
Seçmen kartları şöyle bir karıştırdı.
Bir anlamda;
“Benim de kafam karışık, benim de kafamı karıştırdınız” dedi belki de…
Benim çıkardığım net sonucu sorarsanız;
Seçmen AKP’ye ”Senin icraatlarından bir ölçüde memnunum ama bu yüksek kibrin devam ederse, seni silerim…” demek istedi…
Cemil Çiçek
Başbakan yardımcısı Cemil Çiçek’in ismi daha önce de bir gazeteciye ismini açıklamadan yaptığı açıklamalarla gündeme gelmişti.
Başbakan bu açıklamalara tepki vermişti.
Gerçi bu durumun danışıklı bir döğüş olup olmadığı tartışmalıydı ama yine de hafızalarda kaldı.
Çiçek’in son açıklamaları bu sefer Başbakan Erdoğan’ı gerçekten kızdırmışa benziyor.
İşte bu noktada da kafam yine karışık.
Herkese, hatta evrene racon kesen Başbakan nedense söz konusu Cemil Çiçek olunca şöyle bir duruyor sanki…
Gazete habertürk
Habertürk’e bir türlü içim ısınmıyor ama hayret verici bir tirajı var.
Bu fiyata, bu satışı süper.
Habertürk’ü anlıyorum;
Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık.
Bu süreç Fatih Altaylı’nın kayıp gazetecilik yılları olarak hatırlanacak.
Burada pek çakamayacak.
Çakmayınca da pek mutlu olmaz.
Okuyucusu da Fatih’i çaktığı için seviyor zaten.
Habertürk'ün bir başka ilginç yaklaşımı da akademisyen/gazeteci Nuran Yıldız'a haftada yalnızca 1 kez köşe verilmesi.
İsimlerini zikretmeyeceğim ama absürd yazarlar haftada bilmem kaç kez yazarken Habertürk.com'un en çok okunan yazarına haftada bir kez köşe vermek açık bir yöneticilik zaafiyeti.
Bu arada Muharrem Sarıkaya transferi Habertürk’ü biraz canlandırabilir.
Sarıkaya, Ankara gündemine hakim bir gazetecidir.
Yazıcıoğlu Allah’a yürüdü
Muhsin Yazıcıoğlu dostumdu. Öyle sık sık görüşmezdik belki ama en kritik anlarda birbirimizin yanında olurduk. Çok anım var ama bir tanesini arzedeyim;
Haber için gittiğim yerde ciddi bir sıkıntı yaşadım. Kendimi apar topar bir yere zor attım. 7-8 kişi kapıya dayandı. Aklıma ilk gelen Muhsin Yazıcıoğlu oldu. Telefonda Yazıcıoğlu’na “dardayım…” dedim.
Bana tek bir soru sordu; “Nerdesin?...”
Uçtu sanki… Yolları yırttı… Korumasız tek başına çıktı geldi…
Muhsin Yazıcıoğlu’na cennette mutluluklar dilerim.
Ruhu şad olsun.