Yılın son haftasının son günlerindeyiz. Çok şükür bu günlere sağlıkla ulaştık ama toplum sağlığı ne derece yerli yerinde bilmem... Bu 2011’in bu kıymetli günlerini siyasetle geçirmeyelim diye düşündüm. Uygun mudur?
Peki yorumlayabilir misiniz?
Halil Cibran adını duymuşsunuzdur da eserlerini bilir misiniz? Muhakkak bilenleriniz vardır ama ben elime son günlerde geçen bir kitabından alıntılar yapmak ve sizi sarsmak istiyorum, hazır mısınız;
“Yedi kere ruhumdan nefret ettim:
İlk keresinde, yükseğe ulaşılabilir mi acaba diye onun boyun kırdığını gördüm.
İkinci keresinde onu sakatların önünde topallarken gördüm.
Üçüncü keresinde zorla kolay arasında tercih yapması istendiğinde, kolayı seçti.
Dördüncü keresinde, bir yanlış yaptı ve başkaları da aynı yanlışı yapıyorlar diye kendini teselli etti. Beşinci keresinde, zayıflıktan kaçınarak, sabrını güçlülüğe atfetti.
Altıncı keresinde, çirkin bir yüzü hor görerek, aşağıladı, onun kendi maskelerinden biri olduğunun farkında olmadan.
Ve yedinci keresinde de, Tanrı’ya bir şükür şarkısı söyledi ve bunu bir üstünlük zannetti.”
Tekrar tekrar okuyun lütfen. Kendisinden bahsederken 3’üncü şahısa dönüyor, başkasından bahseder gibi… Hepimiz gibi… Tüm nefret nedenleri çok sarsıcı ama o 7’incisi yok mu…
Siz yukarıdaki dizelerin etkisinden henüz kurtulamamışken bir küçük örnek daha vereyim;
“Kurbağalar öküzlerden daha yüksek sesle
Böğürebilirler ama ne tarladaki karasabanı çekebilirler,
Ne değirmenin taşını döndürebilirler ve ne de onların
Derisinden ayakkabı olur.
***
Gevezeleri yalnızca sağırlar kıskanır.
***
Kış, ‘ilkbahar benim ta yüreğimde’, dese kışa kim inanırdı?”
Size yeni yıla girerken şu dizelerle veda edip, sağlık, mutluluk ve sevdiklerinizle geçireceğiniz başarılı bir yıl diliyorum.
“Sırtınızı güneşe çevirdiğinizde göreceğiniz şey gölgenizden başka bir şey değildir.
***
Gündüz güneşi altında özgürsünüzdür ve gecenin yıldızları altında özgürsünüzdür;
Ve ne güneş, ne ay, ne de yıldızlar olmadığında da özgürsünüz.
Hatta ortalıkta olan her şeye gözlerinizi kapattığınızda da özgürsünüz…
Ama sevdiğinizin kölesisinizdir, onu sevdiğiniz için,
Ve onun kölesisinizdir, o sizi sevdiği için.”
Hadi yorumlayın bakalım. Siyaset daha kolay değil mi? Ben yorumlayamadım çünkü yerim dar…