Amerikalı, yakınlarının mezarlarına pirinç bırakan Çinliye gülmüş, “Ölüleriniz pirinçleri akşamları mı pilav yapıp yiyor?” demiş alaycı bir şekilde. Geleneği ile dalga geçildiğini gören Çinli nezaketini bozmadan çok nefis bir cevap vermiş, “Sizinkiler nasıl bıraktığınız çiçekleri kokluyorlarsa, bizimkilerde pirinçleri yiyorlardır.”
Kimsenin kültürü, gelenekleri ve düşüncesi ile alay etmemek lazım. Alay etmememiz gerektiği gibi kızmamamız, nefret duymamamız da şart. Herkesin kendine göre inançları, alışkanlıkları, düşünceleri ve kısaca herkesin bir dünyası var. İster beğenin, ister beğenmeyin…
Biz toplum olarak farklı düşünce ve toplum kesitlerini nedense olduğu gibi kabul edip uzlaşma arayan, her halükarda farklı olanla geçinmesini bilen bir yapıda değiliz. Mutlaka farklıyı kendimize benzetmek isteriz. “Sen çok iyi bir adamsın. Seni çok seviyorum ama bir de şunlardan olmasan” sözüne benzer cümleleri çok duymuşsunuzdur.
Bu anlayışsızlık, hoşgörüsüzlük, uzlaşmazlık sonunda bizi bu noktaya kadar getirdi. Sonuçta siyaseten kutuplaştık, tavizsiz, hoşgörüsüz bir toplum olduk. Yıpratmadık değerimiz kalmadı... Bağırsaklarımızı temizliyoruz demiştik, her taraf pislik oldu…
Sporda da aynı şekilde “sıfır” toleransa sahibiz. Geçen Pazar Trabzon-Fenerbahçe maçını izlerken inanın Fener yenilsin de bir an önce maç bitsin istedim. Yoksa büyük olaylar çıkacaktı. Aslında çıktı ama Allahtan ölen veya yaralanan yok… Ne olacak bu fanatizmle halimiz? İnşallah bu Pazar Fenerbahçe- Galatasaray finalini kazasız belasız atlatırız. Spor karşılaşması mı yoksa savaş mı anlamak zor.
Ben 70’li yıllarda 2 kez İnönü Stadında Fenerbahçeliler ve Galatasaraylılar içersinde karma bir şekilde maç seyrettiğimi gayet iyi hatırlıyorum. Sonra tribünler ayrıldı, şimdi ise rakip konuk takımdan tek bir seyirci alınmıyor.
Peki, biz neden bu duruma geldik?
Hadi bu futbol, bir yere kadar gider diye düşünebiliriz. Ya sosyolojik ve siyasi durumumuz ne olacak?
Ülkenin yarısı taparcasına Tayyip Beyci, diğer yarısı ise nefret dolu adeta…
Meclis’te ise dört kimlik; Kürt milliyetçileri, Türk milliyetçileri, Alevi-laik ve dinsizler ve Sünni müslümanlar…
Gösterilen, gösterilmeye çalışılan, oluşturulmaya çalışılan algı bu…
Yalan mı?
Yorulduk artık…
Hapishaneler hem dolu hem de kin dolu…
Devlet anlayışı ötekini yok etme üzerine kurulu…
Ülkenin doğusu batısına, batısı doğusuna…
Bu köşenin müdavimleri dahi yoruldu… Artık yorum dahi yazamıyorlar. Yazdıklarında ise yine müthiş bir gerginlik, kızgınlık ve uzlaşmaz tavır…
Durun, beni suçlamadan önce ülkenin bu durumdan kimlerin nemalandığına bakın…
Bir teklifim var; Bu sefer kimse yorum yazmasın sadece içinden öz eleştiri yapsın… Çözümü birlikte bulacağız, birlikte uygulayacağız…