Aslında uzatmak istemem. Açıklamanın açıklaması da tarzım değil. Ama bazen insan tarzı dışına da çıkar, pek haz etmediği şeylere de mecbur kalır. Biraz sonra okuyacağınız satırlar gibi.
5 Nisan 2012 tarihinde TV8’de “Erkan Tan’la Başkent’ten” programına katıldım ve Tan’ın geçtiğimiz günlerde yazdığım Cemaat-CHP yakınlaşması yazımla ilgili sorularına yanıt verirken yeni bir bilgi paylaştım. O bilgi şuydu: Ankara’da Zaman Gazetesi binasının verilmeyen ruhsatı Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla verildi.
Bu açıklamadan 9 saat sonra Zaman Gazetesi, “Bir televizyon kanalında Zaman Gazetesi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında bir gazetecinin dile getirdiği iddialar doğru değildir. Zaman Gazetesi yetkilileriyle Sayın Kılıçdaroğlu arasında ruhsat konusunda hiç bir görüşme olmamıştır” diye bir açıklama yaptı.
Turktime okurları yakından bilir. Doğruluğuna inanmadığım hiçbir bilgiyi okurlarımla paylaşmadım. Ve şükür ki bu güne kadar zaman hep beni haklı çıkardı ve “Usulen yalanlanan” haberlerimiz doğru olduğu ortaya çıktı.
Ve yukarıdaki açıklamaya rağmen şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki haberim her satırına kadar doğrudur. Yalanlanan o haberle ilgili bir detay daha vereyim isterseniz; Zaman Gazetesi’nin binasına ruhsat verilmemesi üzerine Kılıçdaroğlu bu konuyla ilgili önemli bir genel başkan yardımcısını görevlendirdi ve bu süreci Kılıçdaroğlu adına o önemli genel başkan yardımcısı yürüttü. Bu bilgiler ışığında o açıklamayı bir kez daha okuyun lütfen.
Ha, bu arada;
Programdan sonra detaylarını şu anda açıklamayı uygun görmediğim ağır bir mahalle baskısına maruz kaldım.
Adeta bir bardak suda fırtına koparıldı.
Beni üzen nokta; toplumsal uzlaşı kültürünün CHP ve cemaat arasında medeniyet köprüsü kurulmasını sağduyu ile karşıladığı bir ortamda Zaman Gazetesi’nin bazı yöneticilerinin gösterdiği abartılı reaksiyondur.
Önemli bir gazetenin hizmet binasının ruhsat işlemlerinde problem çıkması, bu problemin o belediye başkanının genel başkanı tarafından çözülmesinden daha doğal ne olabilir?
Bu abartılı tepki neden?
Bir kanunsuzluk, illegal bir durumla ilgili bir iddia mı var ortada?
Çankaya Belediyesi’nde, CHP’nin bazı mahfillerinde bilinen ama yazılmayan bir ruhsat olayını söylemişim. Hepsi bu.
Üstelik ruhsat konusundan konuşurken, “Bu tarz ilişkilerin siyaset iklimini yumuşatacağının” da altını çizmişim.
Olay budur.
Siz zaten biliyorsunuz ama bir kez daha altını çizmekte yarar var:
Turktime 10’uncu yılına girerken bir konudaki tavrı hiç değişmedi: Haberine inanıyorsa, yapar ve sonuna kadar arkasında durur.
Bu; dün de böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak.